Annemle tanıştığımdan beri hep o beni ziyarete gelmişti.Bir kez olsun onu ziyarete gitmemiştim.Bana göre zamanı gelmişti.Kamp'tan izin aldıktan sonra pegasus ahırlarına gittim.Pegasusum Kara Pençe karşımda duruyordu.Beni görünce sevinçle kişnedi.Gidip onu biraz okşadım ve biraz küp şeker verdim.Kara Pençe'yi dışarı çıkardım.Ardından onun sırtına atladım ve birlikte göğe doğru yükselmeye başladık.Kara Pençe'yle uçmak çok zevkliydi.Biraz süre geçtikten sonra Empire States binası yani Olimpos'un girişi karşımda tüm ihtişamıyla duruyordu.Hemen giriş katına indik ve Kara Pençe'yi geri yolladım.İçeri daldım ve güvenlik görevlisine:
''600. kata çıkmak istiyorum'' dedim.Ardından vereceği cevabı bekledim.Cevap olarak:
''Burada 600. kat yok!'' dedi.Ardından kolyemi kılıca dönüştürüp boynuna dayadım.Ona:
''Emin misin?Yoksa kılıcımın tadına bakmak istermisin'' dedim.Bu benim içinde biraz sert olmuştu.Daha önce böyle bir tehdit savurmamıştım.Ardından güvenlik görevlisi titrek bir sesle:
''Buyrun!'' dedi ve ardından asansörün kapısını açıp beni yukarı yolladı.Asansörde çalan müzik çok eskiye benziyordu.Fakat çok sıkıcı bir müzikti, bir aralar bayılacak gibi oldum.En sonunda 600. kata çıktım.Asansörün kapısı açıldı.Olimpos tüm güzelliğiyle karşımda duruyordu.Buraya doğru gelen bir kadın vardı.Yakına gelince annem olduğunu anladım.Hemen yanına gidip:
''Merhaba anne'' dedim.Annem için biaz şaşırtıcı olmuştu sanırım.Bir anda onun karşısına çıkmıştım.Annem:
''Selam Jason, burada ne işin var?Yoksa bir şey mi oldu?'' dedi.Annem biraz endişelenmişe benziyordu.Sanırım kötü bir şeyi haber vereceğimi sanmıştı.Cevap olarak:
''Yok anne hiçbir şey olmadı merak etme, sadece seni ziyarete geldim.Sadece kısa bir görüşme.Hep sen mi beni görmeye geleceksin'' dedim ve gülümsedim.O da gülümseyerek:
''Tamam oğlum, artık senin iyi olduğunu gördüğüme göre artık gidebilirsin'' dedi.Zaten annemden bu cevabı bekliyordum.Onun çok işi olmalıydı.Ne de olsa bir Tanrıça'ydı.Ardından ona:
''Tamam anne bende senin iyi olduğunu gördüğüme göre artık görüşürüz'' dedim.Ardından birbirimize sarıldık ve asansöre binip aşağıya indim.Pegasusumu bir ıslık çalarak çağırdım ve Kara Pençe'nin sırtına atladım ve kampa dönmek için tekrar uçmaya başladık...