Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Shylâ Fackrell
Küçük Tanrıça
Küçük Tanrıça
Shylâ Fackrell


Mesaj Sayısı : 102
Kayıt tarihi : 06/12/10

Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız... Empty
MesajKonu: Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız...   Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız... Icon_minitimeCuma Ara. 10, 2010 3:31 am

Çocukluğumu hatırlıyorum da yetimhanenin soğuk duvarları arasında en yakın arkadaşlarım sonsuz hayal gücü içeren mitoloji kitapları olurdu. O soğuklukta efsane olduğundan emin olduğum mitleri okumak kadar zevk veren bir şey yoktu bana. Tanrıların arasında da en çok savaş Tanrısını severdim. Nedensizce ona bağlandığım bile olurdu. Rüyalarımda onu görürdüm. Sabahları uyandığımda uyandığım için ağlardım bile...Fakat şimdi tamamen o mitolojinin içerisindeydim. Tamamen bir rüya gibi gelen bir hayattaki üçüncü günümdü sadece. Ve şimdi Empire State Binasına doğru yürümekteydim. Babamla tanışmak ve ona hesap sormak istiyordum bir gün öncesine kadar. Fakat şimdi tek istediğim babamla tanışabilmek ve beni o yetimhaneden kurtardığı için teşekkürlerimi sunmak ve elbette ona layık olabilmek için söz vermek...Evet artık ne olduğunu neye ihtiyacım olduğunu biliyordum ve mutluydum bunun için. Hem de çok mutlu... Binanın önüne geldiğimde duraksadım. Bir süre etrafıma göz gezdirdim ve gözlemledim her zamanki gibi. Bu aralar çok fazla gözlem yapmaktaydım farkındaydım bunun ama elimden aksi bir şey gelmemekteydi. Derin bir nefesle birlikte içeriye girdim ve asansör'ün yanındaki görevlinin yanında bittim aniden. " Ben 600. kata çıkacaktım. " Bunu dediğime inanamadım bir anda. Adamın alaycı gülüşüyle sinir bozucu sesini duymam bende var olan heyecanı sinirle birleştirdi hele onun dudaklarından dökülen " Burada 600. kat yok küçük hanım..." sözcükleri... Nasıl olduğunu anlayamadım ama elim belimde sakladığım hançere gitti. Çıkardığım gibi adamın boynuna dayadım hançerimi." Emin misin? " kelimesi döküldü dudaklarımdan.Gözleri faltaşı gibi açılmış gözleriyle asansörü işaret etti. " Binebilirsin ama bunu da al yanına. " Cebinden çıkardığı anahtarı kaptım elinden ve hızla asansöre bindim. Saniyeler süren asansör yolculuğu bana milyonlarca dakika gibi gelmişti. Asansör durduğunda hızla indim ve gördüğüm manzara karşısında şaşkınlığım arttı. Şaşkınlığımın asıl nedeni burayı rüyamda görmüş olmamdan kaynaklanıyordu. Buraya rüyamda gelmişti bir kez. sabah uyandıktan sonra bir daha asla mitlerle ilgilenmemiştim. Korkmuştum. Delirdiğimi düşünmeye de başlamıştım. Şaşkınlığımı aşabilmek kolay olmadı elbette ama düzeldiğimde yürüdüm hızla koridorlarda. Büyük bir kapının önüne geldiğimde durakladım kapıyı aralamadan önce. Boşluktaydım şu anda. Neyle ya da kimle karşılaşacağımı bile bilmiyorum ki...Kapının önünde durmuş etrafıma göz gezdirmekteydim. Kapıyı açmak için heyecanımı yenmeyi bekliyordum sadece. yoksa cesaretim doruklardaydı.


En son Shylâ Queen tarafından Cuma Ara. 10, 2010 10:21 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ares
Tanrı
Tanrı
Ares


Mesaj Sayısı : 573
Kayıt tarihi : 17/10/10

Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız... Empty
MesajKonu: Geri: Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız...   Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız... Icon_minitimeCuma Ara. 10, 2010 5:31 am

Kızımın geldiğini uzaklardan gördüm ve onu karşılamak için hazırlandım. Fakat o dimdirek salona girmek yerine odaları aramaya başladı. Tam da Afrodit ile evimizin önüne gelmişti ve sanırım kapıyı açmaya çekiniyordu. Ben içerden kapıyı açmak yerine gizlice arkasından geldim ve elimi omzuna koydum. O en çok zorluklarla karşılaşmış olan çocuğumdu. Annesi onu yangından kurtarırken ölmüştü. Onu kurtarmayı istemiştim ama durumun mühimliği yüzünden onu kurtarmaya gidememiştim. Sonraki yıllarda elmiden geldiğince onu kollamaya çalışmıştım. Sonunda annesinin ona yıllar önce yazdığı mektup 16 yaşında ona ulaştı ve o da yetimhaneden ayrılarak beni aramaya koyuldu. Sonrada kampa gelmişti fakat hala benim bir tanrı olduğuma inanmıyordu. Sonunda da beni aramak için buraya gelmişti.

Birden arkasını döndü. ''Baba?'' dedi. Daha sonra ben de evet der gibi başımı salladıktan sonra birden bana sarıldı. Daha sonra sarılmayı bıraktığında kendini bir odada buldu. Burası benim odamdı. ''Kızım sonunda gelebildin. Satirin seni kaçırdığını öğrenince gerçekten onu öldürmek istedim ama daha sonra seni bulduğu için şu an mutluyum denilebilir.''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Shylâ Fackrell
Küçük Tanrıça
Küçük Tanrıça
Shylâ Fackrell


Mesaj Sayısı : 102
Kayıt tarihi : 06/12/10

Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız... Empty
MesajKonu: Geri: Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız...   Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız... Icon_minitimeCuma Ara. 10, 2010 8:31 am

Konuşan babamdı. Yetimhanede gördüğüm rüyanın gerçekleşmesi beni iyiden iyiye afallatmıştı. Fakat şimdi herşeyin bittiğin noktadaydım. Eskiden çok sevdiğim, kendimi ona benzetmekten zevk aldığım Tanrı Ares karşımdaydı ve benim babam oydu. Bir an sessiz kaldım söylediklerinden sonra. Aslında o kadar çok sorum vardı ki ona sormak istediğim. Aslında yanıtlardan çok hesap vermesine ihtiyacım vardı. En başta da annemin ölümüne nasıl müsade edebildiğini öğrenmek istiyordum. Fakat şu an bunlarla vakit kaybedecek durumda değildim. Karşısında hafifçe bir
reverans yaptım.


" Üzgünüm baba, Sizi tek başıma bulabilirim sanmıştım. Tabi yaptığım tamamen saçmalıktı. Sizin hakkınızda hiçbir şey bilmeden sizi nasıl bulacaktım onu da bilmiyorum."

Gerçekten nasıl bu kadar düşüncesiz olabilmiştim ki. Hele de o on beş gün boyunca düşündüklerimi hatırladıkça utanç duyuyorum. Fakat haksız değildim. Eminim herkes bu tür şeyleri düşünmüştür. Düşünmüş müdür? Aman her neyse. Kendimle çekişmeyi bırakmalıydım en azından şimdilik.


" Sormak istediğim o kadar çok şey var ki. Fakat hangisinin önceliği hakettiğini bilmiyorum baba. Evimizde yangın çıktığında, neden annemin beni kurtarmasına yardım etmedin. Sen ya da peşime taktığın şu şeyler her neyse onlar beni kurtarsalardı da annem de benimle yaşasaydı olmaz mıydı sanki? "

Kızgın mıydım? Evet belki ama elimde değildi. Tam sekiz yılımı kimsesiz soğuk bir yetimhanede geçirmiştim ben. Üstelik beni sahiplenmek isteyen hiç kimse de çıkmamıştı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ares
Tanrı
Tanrı
Ares


Mesaj Sayısı : 573
Kayıt tarihi : 17/10/10

Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız... Empty
MesajKonu: Geri: Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız...   Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız... Icon_minitimeCuma Ara. 10, 2010 9:20 am

" Sormak istediğim o kadar çok şey var ki. Fakat hangisinin önceliği hakettiğini bilmiyorum baba. Evimizde yangın çıktığında, neden annemin beni kurtarmasına yardım etmedin. Sen ya da peşime taktığın şu şeyler her neyse onlar beni kurtarsalardı da annem de benimle yaşasaydı olmaz mıydı sanki? "

Haklıydı, şu an onlara yardım etmediğim için gerçekten çok pişmandım. Fakat o günün koşulları öyle gerektirmişti. Satir ise o sırada yangının çıkmasına neden olan yaratık ile uğraşıyordu. O da onlara yardım edememişti. O sırada da annesi onu kurtarmıştı fakat kendi ölmüştü. ''Kızım o an gerçekten yardım etmeyi istedim. Ancak biliyorsun ki bizim Zeus, bizim kurallar. Binlerce yıl önce yaptığım anlaşmaya göre eskiden uymadığım kurallara uymak zorunda kaldım. Yoksa ben burda durmazdım, seni ve onu kurtarırdım. O satir de meşguldü çünkü o yangın sıradan bir yangın değildi. Satir arkada bu yangını çıkaran yaratıkla savaşıyordu. Fakat artık bırak lütfen bunları. Yani eğer bir konuda seni yalnız bıraktıysam bile bunu isteyerek yapmamışımdır bundan emin olabilirsin.'' Bunları söyledikten sonra pek de tatmin olmuşa benzemiyordu fakat yine de daha fazla soru sormayacağından emindim, yani sanırım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Shylâ Fackrell
Küçük Tanrıça
Küçük Tanrıça
Shylâ Fackrell


Mesaj Sayısı : 102
Kayıt tarihi : 06/12/10

Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız... Empty
MesajKonu: Geri: Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız...   Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız... Icon_minitimeCuma Ara. 10, 2010 9:54 am

Bütün kelimelerim birbirine girmişti. Sıradan olmayan bir yangında mı ölmüştü annem yani. İyi de o yangını neden çıkarmışlardı ki... Merak ediyordum deli gibi merak ediyordum. Ancak sormayacaktım. Babama daha fazla hesap sormayacaktım. Hem geçmişi sorgulamak bana annemi geri getirmeyecekti ki.

Şu an sadece babama bakmakla yetinmeliydim. En azından beni almıştı yanına. Acaba annem de bizi görüyor mudur? diye bir düşünce akın etti. Galiba mutludur orada. Artık güvende olduğum için. Sahiden de güvende miydim? Hiçbir şey bilmezken nasıl güvende olunacağını bilmiyorum aslında. Aklım sabaha takıldı. Daha bu sabah bir ormandaydım tek başıma ve şimdi Tanrı olan babamın karşısında durmaktayım. Bunu en yakın arkadaşlarımdan biri söylese onlara deli gözüyle bakacağımdan eminim. Delice bir şey bu. Ama muhteşem... Evet gerçekten muhteşem. Düşüncelerimden arınmama neden olan sadece babamın sanki biriyle konuşurmuşçasına sorduğu soruydu.
" Nerede bu..."

Babamın yanımdan uzaklaştığını da sesini duyduğumda farkettim. Dolaplarda bir şeyler arıyordu babam ve ben de şaşkınlıkla onu izlemekteydim. Neyi neden aradığını anlamasam da... Ama merakıma daha fazla dayanamadığımı da itiraf etmeliyim. Kelimeler dudaklarımdan döküldüğünde farkettim bunu.

" Ne arıyorsun baba? "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ares
Tanrı
Tanrı
Ares


Mesaj Sayısı : 573
Kayıt tarihi : 17/10/10

Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız... Empty
MesajKonu: Geri: Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız...   Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız... Icon_minitimeCuma Ara. 10, 2010 10:16 am

" Ne arıyorsun baba? "

Bu soruya vereceğim hediyeyi bulana kadar cevap vermedim. Sonunda aradığım hediyeyi buldum ve arkamı döndüm. ''Hah, buldum sonunda.'' dediğim sırada kızımın gözlerindeki merakı gördüm. Gülümsedim, ''Buraya kadar geldin, birçok zorluk atlattın, seni eli boş mu göndereceğim sandın?'' dedim ve hediyesini ona uzattım. Kızım bunu eline aldı, evirdi, çevirdi ama ne işe yaradığını anlamadı. ''Kızım bu sihirli bir broştur, işine yarayacak her şeye dönüşebilir: Kılıç, kalkan, mızrak gibi silahlara hatta kolayca saklanabilmesi için kaleme ve silgiye bile dönüşebilir. Bunu kullanmak için sadece dönüşmesini istediğin şeyi aklından geçirmen yeterli.'' dedikten çok kısa bir süre sonra broş bir kılıca dönüştü. Daha sonra tekrar bir broşa dönüştü. Kızımın yüzünde sıcak bir gülümseme vardı. Sanırım aldığı hediyeden memnundu. ''Kızım, kampa yeni geldin. İlk başta alışmakta zorluk çekersen bile üzülme, bir süre sonra alışınca gerçekten çok zevkli bir yer olabiliyor. Kardeşlerinle iyi geçin ve en önemlisi dövüş derslerini asla aksatma. Hele de bu dönemde, tamamen savaşlarla geçen bir dönemde kılıç, ok ve yay eğitimi al. Bunlar savaşırken sana yardımcı olacaktır. Şimdilik bu kadar şey öğrendiğin yeter, kalanını da bir sonraki ziyaretinde anlatırım.'' dedim. Kızım bana sarıldıktan hemen sonra asansöre doğru koşmaya başladı, sanırım dediklerimi dikkate alan tek çocuğum bu olacaktı...


RP BİTMİŞTİR!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Babam Tanrı Ares mi? Ciddi Olamazsınız...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Babam Ares
» Babam ve Huzur
» Babam ve Hediyem
» Babam ile tanışmam
» Babam Hermes

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Olimpos :: Empire State Binası/Olimpos-
Buraya geçin: