"Ares ne oluyor burda minik bir açıklama bekliyorum" dedi ve ayağa kalktı. Hayır! Gidemezdi! Yani, henüz... Elinden tuttum ve ''Uff bunu söylemek niye bu kadar zor?'' dedim. O ise ''Neyi söylemek bu kadar zor?'' dedi. Artık duramazdım, vakit yoktu. Söylemeliydim. Ayağa kalktım, elinden tuttum ve gözlerinin içine bakarak ''Bir tanem, Afroditim. Bunu sana çok uzun zamandır söylemek istiyordum fakat durumlar yüzünden söyleyemiyordum. Artık durum müsait olduğuna göre söyleyebilirim.'' Afrodit daha da çok sabırsızlandı. Eğer ilginç bir şey söylemezsem buradan gideceğine emindim. Fakat söyleyeceğim şeye o kadar çok güveniyordum ki bu konuda hiç endişelenmiyordum. Sonunda derin bir nefes aldım. ''Afrodit ben seni buraya epey ciddi bir nedenden dolayı çağırdım. Seni her şeyden çok sevdiğimi biliyorsun fakat bunu çok fazla kanıtlama şansım olmadı. Şu an bunu kanıtlıyorum. Afrodit, bi tanem benimle sonsuz bir mutluluğa evet der misin?'' dedim ve dudaklarına bir öpücük kondurdum. O ise çok şaşırmıştı. Cevabını sabırsızlıkla bekliyordum...