Yeni Bir Arkadaş

Tiffany beni klübesine davet etmişti. Farklı bir arkadaş grubundan olmak iyiydi. Tiffany, Apollon'un çocuğuydu. Oklarla arası babasından gelme bir özellik ile iyiydi. Okçuluk alanında antraman yapanları izliyordum. Tiffany'de oradaydı ve okla çalışıyordu. Okları tam olarak isabet ettirken ben de onu hayranlıkla izliyordum. Sonunda ok çalışması bitti ve benim oturduğum yere geldi. Çantası hemen yanı başımdaydı. İçinden bir su aldı ve kafasına dikleyip bitirdi.
''Yay ve ok konusunda iyi görünüyorsun.'' dedim ve ne kadar sürdü bilmiyorum ama sanırım saatlerce orada konuştuk. Bir Afrodit kızı olmama karşın yay ve okla aramın iyi olması onu şaşırmıştı. Aradaşları ile tanışmamı istedi. Bende kampta kaynaşmamın iyi olacağını düşünüp tamam dedim ve şimdi Apollon çocuklarının klübesine gidiyorduk.

Yolda Opé ile uzun uzun sohbet ediyorduk. Bu kızı gerçekten çok sevmiştim. Sohbeti çok güzeldi. Bir süre daha yürüdükten sonra kulübeme vardık. Kapıyı açtım ve içeriye girdik. Etrafa bir göz gezdirdim. Kardeşlerimin hiçbiri yoktu. Demekli hala eğitimdelerdi. Opé'ye koltuğa oturmasını işaret ettim. O koltuğa oturunca bende cips ve kola aldım. Kolanıın birini ona uzattıktan sonra yandaki koltuğa oturdum. Hem yiyip hem de sohbet etmeye başladık.

"Hephaistos çocuklarından Elena ve Ed, Athena çocuklarından Lucy ve Troy, Sat, Rose... onlarla süper iyi anlaşırsın. Hepsi çok iyi arkadaşlardır."

"Onlarla tanışmayı çok isterim."

"Merak etme ben seni hepsiyle tanıştırırım." dedim ve gülümsedim.

Tiff arkadaş canlısı ve iyi biriydi. Beni kardeşleri ile tanıştırmaktan gereçkten zevk alacağı belliydi. Yüzümde bir gülümseme belirdi. Belki de Tiff ile bu arkadaşlığımız sürmeye devam ederse birlikte ok çalışmaları yapabilirdik.
Ben Tiff'in kardeşlerini beklemeye devam ederken odayı incelemeye başladım. Çok güzel bir odaydı ama bizim klübemiz kadar şatafatlı değildi. Aslında bu normaldi Afrodit'in kızı ve oğlu olmak gösteriş, zevk ve çekiciliği ön plana koymaktır. Klübede ki sessizlik sonunda beni rahatsız etmeye başladığında Tiff'le konuşmam gerektiğini anladım.
'' Evet. Tiff. Kamp ahayatı nasıl? Ben buraya daha yeni geldim gördüğün gibi pek kimseyle konuşmuş da değilim. Kardeşlerim ve sen hariç. Burada ki çocuklar biribirleriyle iyi anlaşıyor gibiler.''

Opé'ye gülümsedim.

"Evet, herkes birbiriyle iyi anlaşır. Çünkü herkes arkadaş canlısı. Sen de çok iyi anlaşacaksın."

Biz bunları konuşurken kapı açıldı ve içeriye hızlıca Crist girdi. Bizi görünce önce bir duraksadı sonra bizim yanımıza geldi. Gülümseyerek konuşmaya başladı.

"Selam kızlar."

"Selam Crist. Tanıştırayım; Opé."

"Merhaba ben Crist, Tiff'in kardeşiyim."