Tekneyle denize açılmıştık. Kirke sorunundan kurtulmuştuk ama şimdi daha büyük bir sorun vardı. Poseidon'un krallığına nasıl gidecektik. Bu konuda Calvin'in de benim de hiçbir fikrimiz yoktu. Kısa bir süre düşündükten sonra aklıma bir fikir geldi. Saçma bir fikirdi ama başka bir çaremiz yoktu. Babama dua etim ve denize atladım. Su buz gibiydi. Çok üşümeye başlamıştım. Calvin benim atladığımı görünce o da denize atladı. Bana 'aklından ne geçiyor?' bakışı attı. Şimdi ona açıklayacak vaktim yoktu çünkü donuyordum. Konsantre oldum ve büyük bir içtenlikle dua etmeye başladım.
"Tanrı Poseidon, izin verin krallığınıza gelelim. Babam Apollon'dan bir görev aldım. Bunun için sizin krallığınıza girmemiz gerekiyor."
Poseidon'un kabul etmesini umuyordum. Daha doğrusu ummaktan başka çarem yoktu. İzin vermemesi durumunu düşünmek bile istemiyordum veya ki hiçbir şey olmamasını.