O gün Selene'yle beraber yeni uyanmıştık ve yeni erkek kardeşimiz Kim Hyun'a birinin kampı gezdirmesi gerekiyordu. Selene kendisinin gezdirmek istediğini söyleyince ikisini de yanaklarından öperek yolladım. Ben de ne yapacağımı düşünüyordum. Daha Jason'la aşkımız maziye karışmadan yeni birini bulmuştu, ama zaten Hera ve Afrodit kavgalıydı, bu yüzden pek umrum değildi. Beni umursamayanı ben niye umursayayım ki? Ama yine sinirlerim hoplamıştı, bunu gidermenin en iyi yolunu düşünürken kulübenin penceresinden baktım. Tozlardan görebildiğim kadarıyla melezler temizlik telaşındaydı. Demek ki ben de öyle...
El bezini elime aldım. Baktım, temizlenebilecek yerlere. Önce duvardan başladım, güzel güzel ovalayarak duvarları pırıl pırıl yaptıktan sonra tavanları silmeye başladım. Bizim üvey babamız Zeus'a yakışır olmamız gerekirdi, yani gökleri temiz tutmamız işte. Bu yüzden tavanları da uzun boyumla bir güzel hallettim ve bize hiç yakışmayan yerleri silmeye başladım. Tabi ki paspasla, el beziyle değil. Yerleri de hallettikten sonra yatak kenarlarını ve koltuk aralarını sildim.