Beş kişi birden bir kulübede telaşla giyinip hazırlanmaya çalışırsa durum hiç de iyi olmaz. Bunun canlı örneğini yaşadım.
''Heyy, Etta, yanındaki pantolonu verir misin?''
''Maya! Elbisemi gördün mü?''
Bu bağırışmalar devam ederken tuzu kuru tek erkek kardeşimiz hazırlanmış bizi bekliyordu. Sonunda bir kot pantolon ve mor bir üstle kargaşanın içinden çıktım.
Ah, sonunda! Sen bize nasıl katlanıyorsun Harexis? Bu imkansız gibi!'' Kızların giysi arayışından yararlanıp, anneminde hatrımızı sormak için çağırmadığını düşünerek bir çanta hazırlamaya karar verdim. İçine birkaç kılıç, ok ve yaylar, ambrosia koydum. Kendi savaş eşyalarımı da yanıma aldım. Yüzüğüm ve Doğataşı. Tabii şans getirsin diye Ed'in verdiği papatya ve Hades'ten madalyon da vardı. Hızlıca Mitchie'nin cüzdanını da içine tıktım.Çantayı sırtıma attım ve sonunda kızların hazırlanmayı bitirmesini izledim.
''Eh, artık gidelim.'' dedim. Anna ve Etta yanyana-onlar çok yakınlardı- ben de Mitchie'yle Harexis'in arasına sığışıtm ve beraber pegasusu olanlarımızı pegasuslarını almaları için pegasus ahırlarına doğru yürğümeye başladık.