Kız Kıza Macera (Görev 56 / 2)

Üçümüzde kulübelerimize gittik. Kulübeme girer girmez duş almaya gittim. Duş aldıktan sonra dolabımı açtım. Bir penye ve pantolon aldım sonra da giyindim. Saçımı da taradıktan sonra işte hazırdım. Büyük bir hızla kulübemden çıktım ve Thalia Ağacına doğru yürümeye başladım. Kısa bir süre sonra varmıştım. Elena ve Claire etrafta görünmüyordu. Demekli daha gelmemişlerdi. Onları beklemeye başladım. Bugün hava çok güzeldi. Çok şanslıydık. Kısa bir süre sonra uzaktan Elena'yı gördüm. Sonunda biri gelmişti.

"Çok beklettim mi?"

"Önemi yok. Ne de olsa Claire hala gelmedi."

Elena güldü. Ben de gülümsedim. Birlikte sohbet etmeye başladık. Anlaşılan Claire'i daha çok bekleyecektik. Bugün ne yapacağımızı hiç bilmiyorduk. Hayatı doğaçlama yaşamayı planlıyorduk. Ne güzel, değil mi?

Kulübeme girdiğimde Alex'i gördüm. Gülümsedim ve doğruca duşa gittim. Duştan çıkınca dolabımı açtım. Hangi kıyafeti giyeceğimi seçmeye çalışıyordum. Bir yandan da Alex'e New York'a gideceğimi falan bahsediyordum. Dolabımı didik didik ettikten sonra bir kıyafet seçebildim. Hemen üzerimi değiştirdim ve hangi ayakkabıyı giysem diye düşünmeye başladım. Acaba ne yapacaktık? Ona göre ayakkabı giyecektim. En sonunda Alex'in yardımıyla hafif topuklu bir ayakkabıyı giydim. Aynanın karşısına geçip saçımı ve makyajımı yapmaya başladım. Of, çok geç kalmıştım. Makyajda bittiğinde hızlıca kulübemden çıktım ve Thalia Ağacına doğru yürümeye başladım. Kampın çıkışına vardığımda Tiff'i ve Elena'yı gördüm. Beni bekliyorlardı. Çok geç kalmıştım. Hızlı adımlarla yanlarına gittim.

"Özür dilerim, çok beklettim. Hangi ayakkabımı giyeceğimi karar veremedim de, güzel olmuşmuyum?"

"Harikasın!"

Tiff ile Elena aynı anda söylemişlerdi. Hep beraber gülmeye başladık.

Yeterince güldükten sonra asıl konuya geldik. Daha önce hiç New York'u görmemiştim. Bu ilk görüşüm olacaktı ve çok heyecanlıydım. New York'un çok güzel bir yer olduğunu biliyordum. Çok da merak ediyordum. Kısa süren bir sessizliğin ardından ilk soruyu soran ben oldum.

"New York'a nasıl gideceğiz?"

"Güzel bir soru, Gri Kızkardeşlerle gidelim mi?"

Claire'le ben onayladık. Bu gayet mantıklı bir cevaptı ama yanımda hiç drahmi yoktu. Ellerimi cebime atıp çıkardıktan sonra 'ben de hiç drahmi yok' manasında hareket yaptım.

"Bende var."

Claire bana cebinden çıkarttığı bir drahmiyi uzattı. Parayı yere attım ve çok beklemeden Gri Kızkardeşler geldi. Hep beraber taksiye bindik ve Claire gideceğimiz yeri söyledi.





Görevin Thalia'nın Ağacı'ndaki Bölümü Bitmiştir!