Güneş yukardaydı ve güzel bir gündü. O gün biraz tembellik etmek istemiştim. Kulübeden çıktım ve voleybol sahasına doğru yürüdüm. Giderken Ed'e rastladım ve onu da yanımda çekiştirerek getirdim, anlaşılan pek keyfi yoktu. Voleybol sahasında konuşurken Claire ve Tiff geldi.
"Selam beyler bizimle maç yapmaya var mısınız?" diye sordular.
Ed bir bana bir de voleybol sahasına baktıktan sonra "Tamam, varız." diye cevap verdi. Takımlar belliydi. Ed ve ben, Claire ve Tiff. İlk sete onlar başlayacaktı. Topu aldılar ve Tiff servis kullanmaya gitti. Tiff bugün kendinden çok emin görünüyordu. Ama bizi yenebileceğini pek sanmıyordum. Ben ve Ed hazır durumda bekliyorduk.
Tiff top olan elini havaya kaldırdı ve "Hazır mısınız, yenilmeye?" dedi.
Ed gülerek ve kendinden emin çıkmasına çalıştığı bir ses tonuyla "Göreceğiz, bakalım!" diye bağırdı. Tiff topu havaya fırlattı ve servisi kullandı.
"Ed, sende!" dedim ve servisi karşılamasını umarak Ed'e baktım. Daha önce voleybol oynayışını görmemiştim ve bunu şimdi öğrenecektim.