Günün Değerlendirmesi

3- 'İlk gününün sonu'nu anlatan bir rp yazacaksın, kampla ilgili ilk izlenimlerin, ilk maceraların...
Mekan: Melez Kampı içindeki herhangi bir yer.
Katılacaklar: Theodor Aquila, Amy Kleppy
13- Plajda rp yazacaksın.
Mekan: Plaj
Katılacaklar: Theodor Aquila, Amy Kleppy



Bir koskoca günü tamamlamıştım yeni evimde.
İlk başta kulübeme gittim ve orada kardeşlerimle tanıştım. İlk tanıştığım kardeşimin adı Tiffany'ydi. Biraz konuştuktan sonra izin istemiş ve kampı gezmeye başlamıştım. İlk gittiğim yer Pegasus Ahırları'ydı. Burada yepyeni dostum Paris'le tanıştım. Yemek gazinosuna gitmiş, Ares kulübesindekileri görünce oradan kaçmıştım. Kamp Marketi'ne kafamı uzatmış ve Hermes kulübesindekileri görüp hemen geri çekmiştim. Cirit Sahası ve Okçuluk Alanı'na bakmış, hemen antrenmana başlamam gerektiğini düşünmüştüm. Son olaraksa plaja gelmiş ve güneşin batışını izliyordum. Belki güneşin batışından dolayı belki de dolaşmaktan dolayı kendimi çok yorgun hissediyordum. İlk günümün değerlendirmesini de burada yapmaya başladım zaten.
Küçüklükten beri istediğim kardeşlerime sahip olmuştum. Tabii bu kadar çok istememiştim ama yine de eğlenmiştim onlarlayken. Her türden insan vardı, üzüldüğümde kafamı omzuna yaslayabileceğim de vardı, yaramazlık yapabileceğim de. Üstelik daha hiçbir kulübeden kimseyle tanışmamıştım bile. Ama yine de burayı sevmiştim.
Yakında eğitimlere de başlayınca heralde daha da severdim buraları. Tabi görevlere çıkmam gerekecekti ama olsun, sürekli oturmak bana göre değildir zaten. Ama görevlere gitmek için birkaç melezle tanışsam iyi olacaktı. Kafamı kaldırıp etrafa baktım ve uzakta oturan bir kız gözüme çarptı. Saçları kızıldı galiba, tam göremiyordum. Yani yeşil de olabilirdi.
Kafasını çevirip bana bakınca utancımdan kıpkırmızı oldum. Hele de ayağa kalkıp bana doğru yürümeye başlayınca ne yapacağımı bilemedim. Kafamda ne açıklama yapacağımı düşünürken yanıma varmıştı bile. Son anda rezil olmamak için:
-Merhaba, tanışmak ister misin?, dedim.

Plaja ikinci gelişimdi ve neler olacağından habersiz bir şekilde taşın üstünde oturuyordum.Kafamı çevirdiğimde bana bakan bir çocuk gördüm.Hem yeni arkadaş edinebilirim hem de böyle tek oturmaktan sıkıldığım için çocuğun yanına doğru yürümeye başladım.Yanına gidince ayağa kalktı ve :

-Merhaba, tanışmak ister misin ? dedi aslında şaşırmıştım hiç beklemediğim bir soruydu bu zaman geçirmeden :

-Tabi olur diyebildim sadece.

-Mm.Ben Theodor Aquila Apollonun çocuğuyum sen ? Apollon mu dedim içimden neden bu kadar sıcak (!) olduğunu anlamıştım.Bende somurttuğumu fark ederek biraz gülümsedim ve :

-Bende Amy Klappy Hermes'in çocuğuyum dedim ve istersen biraz yürüyelim sıkıldım da oturmaktan.

Bir anda bu kıza karşı tavrımı değiştirmem gerektiğini düşünmeye başladım. Apollon'un oğluyum dediğim zaman bana öfkeli bir bakış atmıştı. Demek ki babamla aralarında bir şeyler olmuştu. Ama yine de önyargılı olmamak en iyisi, diye düşündüm.

-Olabilir ama önce güneşin batışını beklesek olmaz mı? Bu görüntüyü çok severim de, dedim. O da kabul ettiğini belirtir bir edayla kafasını salladı.

Biraz sonra yürümeye başlamıştık. Aynı zamanda ortak yönlerimizi de bulmaya başlamıştık. Mesela o da tarihimizi araştırmayı seviyordu. Hatta bu konuda uzun bir süre konuştuk. Babalarımızın birbirleriyle olan ilişkilerini konuşurken ufak çapta bir kavga bile ettik. Ama sonra bu konuları geçip önceki yaşantılarımız hakkında konuşmaya başladık.

-Peki bu kampta en çok kimi seviyorsun? diye sordum.

Theodor teklifimi kabul etti ama önce güneşin batışını izledik.İlk defa güneşin batışını kampta izlemiştim ve ilk defa güneşin batışını izlerken yanımda biri olmuştu.Yürümeye başladığımızda farklı farklı konulardan konuşmaya başladık.Theodor'un nasıl biri olduğu hakkında bir şeyler söylemem ama iyi bir dinleyiciydi ve iyi bir konuşmacıydı arada bir yaptığı espriler beni güldürüyordu ve çok eğlendiriyordu.Biraz zaman sonra sustuk ne konuşalım diye düşünürken sorduğu soru beni biraz tedirgin etmişti.

-Peki bu kampta en çok kimi seviyorsun?

-Kardeşlerimi seviyorum ve bir de Lia'yı çok seviyorum.

-Lia mı kim o ? Adını bir kaç yerde duydum ama kendisiyle hiç konuşmadım.

-Lia Poseidon'un kızı tanışmamız biraz farklı oldu ama sonradan çok iyi arkadaş olduk , sizide tanıştırabilirim dedim gülümseyerek.

-Olur dedi.Aslında Lia'yla tanışmak istemesi hoşuma gitmişti ve hemen aklımda ne zaman tanıştırabilirim diye düşünmeye başladım.

Demek en sevdiği kişi Lia'ydı. Gerçi bu soruyu sormaktaki amacımı bilmiyordum. Daha kimseyi tanımıyordum ki zaten. Belki kardeşlerimden biridir diye ummuştum ama değildi. Peki bu soruyu da sorduğuma göre, başka ne kalmıştı ki?

-Bende başka konu kalmadı. Senin aklına bir şey geliyor mu?

-Hayır gelmiyor. Neredeyse her şey hakkında konuştuk.

-O zaman şimdilik bu kadar diyelim. Sabah kahvaltıda görüşmek üzere Amy.
Tanıştığımıza memnun oldum. dedim ve gülümsedim. O da aynı şeyleri tekrarladı.

Ama işte beni en çok tedirgin eden kısım olan vedalaşmaya gelmiştik. Ne yapacağımı bilemeyerek elimi uzattım. O da biraz şaşkın bakarak elimi sıktı. Sanırım yine çuvallamıştım. İnsan ilişkileri konusunda Afrodit kulübesindekilerden yardım alsam iyi olacaktı.

RP BİTMİŞTİR.