Merhaba Anne...

6- Kamptan kaçıp New York'taki evinize gideceksiniz.
Mekan: New York
Katılacaklar: Sen. (isteğe bağlı: pegasusun veya bir arkadaşın.)

Plajda oturuken aklıma geldi.Annem anneme ne haber yollamış nede ziyaret etmiştim.Koşarak kulübeme gitmeye başladım.

Arenadan geçerken antreman yapanların dikkatini öyle bir dağıtmıştım ki.Hepsi birden: Heyy! diye bağırdı.:Çok acelem vardı.Doğruca kulübeme gittim.Kapı öyle bir çarptıki.Stell ve Rob korkmuştular.Sanırım Zeus geldi sandılar.Dolabımı açtım sırt çantamı kaptım.

Kulübeden çıkarken Rob:

"Nereye gidiyorsun" dedi.

Bir kez ıslık çaldım.Alev Yele durmadan sırtına atladım.

"New York'a dostum" dedim.
"Ama Patron"
"Götürüyor musun" dedim.

Alev Yele anında havalandı.Evim New York'un en uzak noktasındaydı.Bu yüzden eve varmamız Yirmi dakikamızı aldı.Onca tehlikeyi göze alarak buraya gelmiştim.Alev Yele'yi dışarda bırakamazdım.Bu nedenle içeri camdan girdik.

"Anne" diye seslendim.

Annem ilk önce kapıyı açtı kimseyi göremedi.Arkasına baktı beni görünce hızla bana koştu ve bana sarıldı.Beni öyle bir sıktı ki...Biraz daha sıkarsa kaburga kemiklerim kırılacaktı.

"Hector iyi misin" dedi annem.

Ben iyiyim demeden.

"Hector bu at nasıl girdi buraya" dedi.
"Anne o bir pegasus ve camdan girdik." dedim.

Annem ile beş dakika boyunca hasret giderdik en sonunda annem istediğim soruyu sormuştu.

"Anlat bakalım neler yaptın" dedi.

Anlatmaya başladım.Beni heyecanla dinliyordu.Ben anlatmaya devam ettim.

"Otomatonla savaştık, canlı bir labirentten geçtik." dedim.Annemde:
"Otomaton ne?" dedi.
"Dev bir robot".

Anlatmaya devam ettim.Labirent ve kurtarma macerası bitince şöyle dedim.

"Bu arada 2 kardeşim var" dedim."Bu arada sende kulaklık varmı anne, bazen gerekiyorda."

Artık gitme vakti gelmişti annemle vedalaştım.Alev Yele'ye atladım ve kampa döndüm.Umarım kimse kaçtığımı fark etmemiştir...