Gateway Kemerine yolculuk

Bu gün ne yapsam bilemiyordum. Bir melezin boş durması çok yanlıştı ve ben sabahtan beri bunu yapıyordum. Sonunda oflayıp puflayıp kampta dolaşırken birinin heyecanla bana doğru geldiğini gördüm. Birden heyecanlansam da bunun sandığım kişi olmadığını anlamıştım. Bu benim kuzenim olan Hades çocuğu Hector'du.
''Heyy! Maya, işte tam benim aradığım kişi!'' Hafifçe gözlerimi kısıp ona baktım. Amacının ne olduğunu merak etmiştim.
''Ah, kuzen bugün ne kadar da gü-''
''Tamam Hec, söyle ne oldu?'' dedim. İltifatlara başlarsa kesinlikle önemli birşeydi. Hector sıkıntılı bir şekilde ofladı.
''Bugün enerji doluyum, bir macera istiyorum ama kimse benimle gelmiyor. Athena da yanlız gitmeme izin vermiyor.'' Hector üzüntülü bir şekilde dudağını bükmüştü. Ah olamaz! İşte yavru köpek suratı! Buna daha fazla dayanamazdım.
''Ah, Hec, seninle ben gelebilirim...sanırım.'' Hec'in yüzü umutla doldu. Tabii şimdi istediğine ulaştığı için eski haline dönmüştü.
''Saol kuzen ya.'' dedi ve ahırlara doğru ilerledik. Benim uysal,tatlı çöreğimle onun korkunç görünüşlü Alev Yele'sini karşılaştıramıyordum bile. Hector yüzümün halini gördüğünü belli eden bir gülümseme konudurdu yüzüne. Ah, şu Hades çocukları!
Ben de hızla pegasusumun üzerine atladım.
''Eh, nereye kuzen?'' dedim.
''Gateway Kemeri'ne.'' dedi havalanmadan hemen önce.

Sonunda içimdeki macera aşkını kısa süreliğine yok edeceğim bir yere gidebiliyordum.Umarım orada macera yaşayabilirim.Genelde oralarda canavarlar olur ama bende ki şans kimsede yok kronos falan çıkmasında karşımıza.Pegasusları atladık ve havalandık.May:
"Nereye gidiyoruz Hec"
"Gateway kemeri kuzen.En çok macera olan yerlerden biri..."
Pegasuslar çok havalanmıştı.Yerimde duramıyordum.Dışardan nasıl göründüğümü bende bilmiyordum.Alev Yele'nin yanına eğilerek kulağına şöyle dedim.
"Dostum biraz akrobasiye ne dersin"
Alev Yele evet manasında kafasını salladı ve ona ne yapacağımızı anlattım.May'la her göreve gidişimde bir çatlak gibi davranıyordum.Geçen seferde Styks Nehri'ne atlamıştım.Ama şansım var ki hem sağlam kurtuldum.Pegasus'un üzerinde ayağa kalktım.May:
"Hec otur yerine yine bir delilik yapma."
Beni şuana kadar kim yapacağım işten vazgeçirebilmiş ki.Ayağa kalktım ve geriye doğru takla atarak aşağıya süzülmeye başladım.May yukardan beni izliyordu.Alev Yele süzülerek altıma yanaştı ve...Çok kötü düştüm.Pegasusların bel kemikleri çok sertmiş.May'in yanına yukarı çıkınca gülmekten neredeyse ölecekti.Medusa'nın dındurduğu heykele benziyor olmalıydım.İşte Gateway Kemeri...Uzun ve acılı yolculuğumun sonunda Gateway kemerine gelmiştik.Aşağıya indik.Etrafa bakındım bir tane bile canavar yoktu.Olması gerek ben bu kadar yolu sadece acı çekmek için mi gelmiştim.May diğer tarafa bakıyordu ve bir süre sonra bana bağırdı.
(May)

Kuzenim belini ovuştururken ben de etrafa bakıyordum. Şu anda kemerin tam üstündeydik ve pegasuslarımız çoktan gitmişti. Bu arada teleferikten birileri çıkıp duruyordu. Birden bir kadın gördüm. Çok yaşlıydı. Ama beni korkutan kesinlikle bu değildi. Bana bakan kıpkırmızı gözleri beni korkutmuştu.
''Hey Hector-''
''Bir dakika May, sanırım belime kıramp girdi.''
''Ama Hector-''
''Maya, ben sana ne de-'' Bu arada yaşlı kadını görmüştü. Ve kadın değişmeye başlarken ikimizde öylece kalakaldık.

Bu ne biçim vir yaratıktı.Değişmesini izlerken neredeyse kusacaktım.Yoksa bu bir empusa mı?Olamaz yanımda May olmasaydı bunlar beni çiğ çiğ yerdiler.Bundan eminim.May:
"Şimdi boşalt bakalım yükünü Hector," dedi
Evet, empusayı görünce korkmuştum ama onları doğrayabilirdim.Kılıcımı ve kalkanımı açtım.Umarım onlar beni doğramaz.İleri doğru saldırdım.İlk birkaç hamlemden sıyrıldı.Ben bunları nasıl dilim dilim yapacaktım sürekli kaçıyordular.May kenardan beni izliyordu.En gıcık olduğum şeyi yapıyor.Tembellik,
"Biraz yardım fena olmazdı Kuzen," yada kaba bir şekilde "Kalkıp biraz yardım etsene seni tembel." Bu şekilde deseydim May beni yem olarak bırakırdı.Kılıcını çıkardı ve ....

...Empusa'ya arkadan saldırdım. Saldırmak derken üstüne çullandım. Kolumu empusanın boğazına sardım.
''Ahh! Ahh! Bırak beni melez!'' diye bağırıp tepiniyordu empusa. Bu arada Hector benim empusa binmece oynamamı komik bulmuş olmalı ki gülmekten başını kaldıramıyordu.
''Heyy! Biraz yardım etsene kuzen ya!'' diye bağırdım, onun için empusayı tutuyorum, o da bana gülüyor öyle mi?
Sonunda Hector kılıcını empusaya doğrultmayı başardı. Bu arada empusa ani bir hareket yapıp beni sırtından attı. Sertçe yere yapıştım.

Empusa May'i sırtından sert bir hareket ile atmıştı.Kendine gelmesi biraz uzun sürebilirdi.Bu empusa çok acayip bir yaratıktı.Her tarafı farklı bir şeyden yapılmıştı.May hala kandine gelememişti.Empusa sürekli bana saldırıyor ve bende saldırıları savuşturmaya çalışıyordum.Ayağıyla benim bacaklarıma öyle bir vurdu ki...Ayaklarım yerden kesildi.Bende taklalar atarak empusanın üzerine saldırdım.Sonunda bir darbe vurdum ama çok küçük bir darbe oldu.Sadece kolunda bir yarık oluştu."May hadi kalk artık"May bayılıp kalmıştı galiba...O kalkana kadar ben saldırmalıydım.Hızlıca bacaklarının arasından kaydım ve empusanın arkasına geçtim.Bu şeyler çok güçlüymüş meğersem...Ben onları bir çırpıda yenebileceğimi düşürdüm.May sonunda kalkmaya başlamıştım.Artık yardım etsede şu acayip yaratığı öldürseydik.Yine aynı şekilde empusanın sırtına çullanıp boğazını sıktı ama ne sıkış...Empusa boğulmaya başladı............

........Ve garip garip sesler çıkarmaya başladı. Hala çok yorgun ve güçsüzdüm. Gücümün son sınırına kadar sıktım ama sonra yere yıkıldım. Empusa boğazını tutarak yere yıkıldı. Hector kılıcını empusanın karnına geçirdi. Beni de ayağı kaldırmaya çalıştı.
''Ah..Sanırım biraz ambrosiaya ihtiyacım olabilir.'' dedim yorgunlukla.

Empusa ölmüştü.May'de baygın haldeydi.Geçen sefer beni o taşımıştı.Sanırım bu kezde onu ben taşıyacaktım.Sırtıma aldım.Ah, çok ağırmış.Şakaydı.Sırtıma aldım ve pegasusum Alevyele'yi çağırdım.Dostum kampa geri dönelim olur mu?

RP BİTMİŞTİR.