Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2]

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Empty
MesajKonu: Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2]   Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Icon_minitimeCuma Kas. 12, 2010 3:23 am

Yanımda Mia ve Hector ile birlikte pegasuslarımızın üstünde hızla San Francisco'ya doğru uçuyorduk. Empire State Binası'nın yakınlarında pegasuslarımızı çağırmıştık, çünkü başka türlü oraya gün batımından önce ulaşmamız mümkün değildi. Normal şartlarda oraya gitmemiz günler bile alabilirdi. Ama anlayamadığım şeyler de vardı. Hermes nedenbu görev için o kadar melez arasından bizi seçmişti? Normalde bundan gurur duymam gerekirdi, ama ilk kez bir görev aldığıma sevinememiştim. Tam aksine, üzülüyordum. Tamam, bu görevi yapabilecek kadar iyi olduğumuzu düşünüyor olmalıydı Hermes, ama Herkül'ün bile yenemediği Ladon'u geçip bir altın elma çalmak? Bunu nasıl yapacaktık bilemiyordum.
"May Castellan kim?" diye sordu Mia pegasusun üstünde bana doğru dönerek.
"Luke'un annesi." diye cevapladım. "Luke'un kim olduğunu biliyorsundur."
"Ah, evet. Neden onu kurtarıyoruz ki? Bırakalım ölsün bundan bize ne?" dedi öfkeyle.
"Bir tanrıya karşı mı gelelim diyorsun yani? Hayır Mia, Ladon'un karşısına çıkıp o elmalardan birini almak zorundayız." Aslında ona katılıyordum, ama arkadaşlarımın görev için olan isteksizliklerini daha da artırmak istemiyordum.
"Neden Hermes bu görev için kendi çocuklarını görevlendirmedi?" diye sordu Hector. Bu da katıldığım bir diğer konuydu, ama tabi ki bunu itiraf etmeyecektim.
"Onların bu görevi başaramayacağını düşünüyor olmalı." diye cevapladım onu. Aslında onun babam Ares ile sorunlarının olduğunu, ve bu görevi de bizi öldürtmek için verdiğini de düşünmeden edemiyordum, ama buna emin olamazdım.
Gün batımına kadar orada olmamız gerekiyordu, yoksa görev başarısızlıkla sonuçlanacaktı. İçimden San Francisco'ya yaklaşmış olmamız için dua ediyordum. Mia da pegasuslara "Daha hızlı!" diye bağırıyordu. Mia'nın kararlı yüzüne bakınca onunla bir kez daha gurur duydum, kardeşimin de benim gibi hiçbir şeyden korkusu yoktu. Normalde Othyrs Dağı'na yaklaşanların içini bir karamsarlık kaplar, geri dönme isteği uyanır insanın içinde. Ama biz Ares çocukları böyleydik işte, tehlikeyi seviyorduk.
"İşte karşımızda Othyrs Dağı." dedim Hec ve Mia'ya. Yerin ve göğün birleştiği nokta dağın zirvesinde görünüyordu. Atlas'ın çığlıklarını buradan bile duyabiliyorduk. Onu oraya hapseden kişi olarak içim mutlulukla doldu, o cezayı kesinlikle hakediyordu Atlas. Bizim gideceğimiz yer, Hesperid kız kardeşlerin yaşadığı, dağın daha alçakta olan kısımlarındaki bir yerdi. Altın Elma ağacı ve onu koruyan yüz kafalı devasa ejderha Ladon da oradaydı. Ladon ile bir kez daha karşılaşmıştım, ama o zaman Aşil'in laneti üstümde olduğu için zaten yenilmezdim. Bu sefer o kadar şanslı olabileceğimizi hiç sanmıyordum. Ama yine de elimizden gelenin en iyisini yapmaya kararlıydık. Şimdi tek yapmamız gereken pegasuslarımızdan inip gün batımına kadar beklemek, ve sonra da Hesperid kız kardeşlerin yaşadığı bölgeye girmekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hector Sentius
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Hector Sentius


Mesaj Sayısı : 692
Kayıt tarihi : 19/08/10

Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Empty
MesajKonu: Geri: Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2]   Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Icon_minitimeC.tesi Kas. 13, 2010 11:21 pm

Nihayet Othyrs Dağı'na ulaşmıştık.Gün batımına kadar beklememiz gerekliydi.Aklımdan binlerce düşünce vardı.Hermes neden bir ölümlüye yardım etmek istesin ki...Genelde tanrılar bu durumlara bir şey demezdi.
"Oraya nasıl gireceğiz" dedim.
Hepimiz düşüncelere daldık.Altın elmayı nasıl alcaktık ki...Hemde Ladon'un yani Herkül'ün bile yenemediği bir canavarı bizim yenmemiz imkansızdı.Percy buradan Zöe sayesinde geçmişti.Bir sorunda Hesperid kardeşlerdi.Bizi fark ederlerse Ladon'u hemen uyandırırlardı.Yüz başlı bir canavar...Hala oraya nasıl gireceğimizi bulamamıştık.
"Evet bir fikri olan var mı" diye sordum ama bir ses çıkmadı.Mia ve Adrian umutsuzca başlarını salladı.Mia:
"Aslında bir fikrim var ama çok tehlikeli olabilir" dedi.Bize fikrini anlattı ve reddetik tabi ki de...Eğer o planı uygularsak içimizden biri ölebilirdi.Yüce Hades aklıma bir fikir getir diyordum içimden...Adrian bir şeyler bulmuşçasına hesap yapmaya çalışıyordu.Başını bize çevirdi ve suratında pis bir gülümseme vardı.Sanırım bir yok bulmuştu.
"Adrian...İyimisin" dedim.
"Hec yeraltı canavaru çağırabiliyorsun değil mi?"
"Tabi ki de Adrian bu benim yeteneklerimden biri...Ama burada Stell olsaydı daha iyi bir canavar çağırabilirdi" dedim.
Stell burada değildi.Bu yüzden bunu benim yapmam gerekliydi.Adrian planı anlatmaya başaldı.
"Hec biraz yeraltı canavarı çağıracak.Canavarlar kargaşa yaratırken bizde altın elmayı almaya çalışacağız"
Umarım Adrian'ın planı işe yarardı.Yoksa bizde Ladon tarafından yok edilebilirdik.Eğer bu plan işe yaramazsa ne yapacaktık.Sanırım bu fikir yine Adrian'dan çıkacaktı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hermia Aigian Cocteau
Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Hermia Aigian Cocteau


Mesaj Sayısı : 1491
Kayıt tarihi : 26/08/10

Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Empty
MesajKonu: Geri: Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2]   Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Icon_minitimePaz Kas. 14, 2010 12:15 am

Hec canavar çağırmak için uğraşırken bizde yavaşça ağaca yaklaştık. Bir çalının arakasından bakarken ağıcın nekardar güzel olduğunu düşündüm. Üç kadın ağacın altında yatmış lir ile şarkı söylüyorlardı. Bu da Ladon'nu sakinleştiriyordu.

''Belki canavara ihtiyacımız yoktur belki ihtiyacımız olan müziktir baksana müzikle nasıl mest oluyor.'' dedim adrian'a kafasını kaşıyıp garip bakışlarla

''Bilmiyorum'' dedi. Hec yanımıza sessizce sürünerek geldi. Yüzünde hüzünlü bir bakış vardı.

''Üzgünüm olmuyor''
ah işte mükemmeldi plansız gelmiştik tam bir ahmak çalışmasıydı. Aklımdan onlarca düşünce geçiyordu.

1) Olduğumuz gibi yanlarına gidip savaşmak
2) Sürüne sürüne sessizce almayı denemek
3)ŞArkı söylemek


sonra bunları sesli dile getirdim. Son söylediğim şey banada anlamsız gelsede en iyi fikir oydu. Sonra çantamı karıştırıp MP3 çıkardım.Eski yunan müzikleri bolca vardı.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Empty
MesajKonu: Geri: Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2]   Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Icon_minitimePaz Kas. 14, 2010 2:22 pm

Mia'nın yaptığı şeye bir anlam verememiştim. Müziğin bize ne gibi bir faydası olabilirdi ki? Bu gerçekten Ladon'u sakinleştirmeye yarıyorsa bile altın elmaları alıp gitmemize izin vereceğini hiç sanmıyordum. "Mia, bunun işe yarayacağını hiç sanmıyorum." dedim Mia'ya.
"Başka bir planın var mı peki?" diye sordu o da.
"Evet, Hector ve ben ejderhayı oyalayacağız, sen de gizlice gidip elmayı alacaksın." dedim doğaçlama yaparak.
"Neden ben savaşmıyorum?" diye itiraz etti Mia. İtiraz etmese çok şaşırırdım doğrusu. "Hec alsın elmayı, o ejderhanın kafalarını tek tek koparmak istiyorum." diye devam etti canice.
"Ama Mia, eğer ikimiz de ejderhaya saldırır ve ikimiz de ölürsek kulübemizin hali ne olur?" diye sordum gülümseyerek. Gerçi başka bir ihtimal daha vardı, altın elmayı almaya ben de gidebilirdim. Ama neyse ki Mia bu ihtimali düşünmedi.
"Of, peki o zaman." dedi söylenerek.
"Güneş batıyor, bu artık oraya girebileceğimiz anlamına geliyor arkadaşlar. Hadi şu sevimli ejderhayla oynayalım biraz." dedim onlara cesaret vermeye çalışarak. Ama henüz Ladon'a yaklaşamadan önümüze başka bir engel çıktı; hesperid kız kardeşler.
"Burada ne arıyorsunuz yabancılar?" diye sordu içlerinden biri.
"Sizin şu evcil hayvanınızı öldürüp altın elmalardan birini alacağız." dedi Hector ciddi bir ifadeyle.
"Evet, aynen öyle." diye katıldım ona. "Şimdi hemen önümüzden çekilin yoksa sizi patates püres yaparız." diye ekledim kılıcımı çıkarıp. İlahi bronzun görüntüsü onları korkutmuştu, Hec ve Mia da aynısını yaptılar benden sonra.
"Ladon'a karşı hiç şansınız yok." dedi kız gülerek. "Burada oturup ölümünüzü izleyeceğiz. Size bol şanslar melezler." Diğerlerinin de ona katılıp gülmeye başlaması iyice sinirlerimi bozmuştu. Demek hiç şansımız yoktu ha? O Ladon kim oluyordu da Melez Kampı'nın en güçlü kahramanlarına karşı direnecekti? Bunlar aklımdan geçerken Ladon'a bir bakış attım da, "Gerçekten hiç şansımız yok." diye geçirdim içimden ister istemez. Ama yine de elimizden gelenin en iyisini yapacaktık şüphesiz. Ağır adımlarla Ladon'a ve altın elma ağacına doğru yürümeye başladık. Yüz kafalı, devasa ejderha gelmiş olduğumuzu anlayacak ki, yüz kafasındaki gözleri de açılmaya başladı. "İşte başlıyoruz." diye mırıldandım ejderhaya bakarken.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hector Sentius
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Hector Sentius


Mesaj Sayısı : 692
Kayıt tarihi : 19/08/10

Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Empty
MesajKonu: Geri: Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2]   Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Icon_minitimePaz Kas. 14, 2010 8:29 pm

Gerçekten o yüz kafalı ejderhaya karşı hiç mihiç şansımız olduğunu sanmıyorum.Bence diğerleride böyle düşünüyordur."İşte başlıyoruz" dedi Adrian ve Ladon bize ilk hamleyi yaptı...Bu sırada Mia'nın gidip Altın Elma'yı alması gerekiyordu.Ladon ilk hamle ile ikimizde savuşturmaya çalıştı.Adrian bana bir bakış attı.Sonra ikimiz birden ejdarhanın arkasına dolandık.Dolansansak ne olacak sanki.100 kafası var bu şeyin...Bizi her yerde takip edebiliyor.Bir taraftan bizle uğraşırken diğer taraftan da Mia'yı engelliyordu.Bu dev şeyi geçmemiz imkansız gibi bir şeydi.Adrian beni korurken bende Adrian'ı koruyordum.Köşeye sıkışmıştık.Artık sırt sırta vermiştik.Ladon bizi çok kötü sıkıştırmıştı.

Mia'da ilerleyemiyordu.Sanırım başka çaremiz kalmamıştı.Geri çekilir gibi yapıp tekrar saldıracaktık.Hemen bir tepenin arkasına çekildik.Tekrar saldırdık ama Ladon bize öyle bir patlattı ki geldiğimiz gibi değil de uçarak San Francisco'ya gidiyorduk.Bu gün denememiz başarısız olmuştu.Bu kadar güçlü bir şeyi biz nasıl yenecektik acaba...Düştüğümüz yerde Mia:
"İyi misiniz?" diye sordu.
Bu çok saçma bir soru olmalıydı.Dev gibi bir ejderha bizi uçurmuştu ve düşmüştük.Hemde iyimisiniz.Adrian ile birlikte Mia'ya garip garip baktık ve o da
"Tamam anladım"
Başaramamıştık.Bu günlük tabi tekrar denemeliydik........
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hermia Aigian Cocteau
Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Hermia Aigian Cocteau


Mesaj Sayısı : 1491
Kayıt tarihi : 26/08/10

Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Empty
MesajKonu: Geri: Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2]   Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Icon_minitimeÇarş. Kas. 17, 2010 5:59 am

Islık çaldım. pegasuslarımız gelince tekrar dağa doğru uçmaya başladık. Bir taraftan onlara bağırıyordum.

''Size müzik diyorum bu seferde izninizle bunu deniyelim siz hiç mit kitapları okumazmısınız ladon'nun perilerin müziği ile nasıl mest olduğu anlatılır.!!'' önce beni süzdüler bu sırada tekrar dağa gelmiştik. İsteksizce şüpheler içersinde

''Peki denesek ne olur ki'' dediler cevap olarak hec ölebilirz mesala diyecek gibi baksada sustu. Çantamdan Mp3 tekrar çıkarıp Crist'in bana verdiği şarkılara göz atıp sonra lir melodisi bulunca ayağa kalktım. Ve dışarıya sesi verip son sese getirdim. Hafif bir cızırtı da olsa müzik güzeldi ve ladonda benle aynı fikirdeydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Empty
MesajKonu: Geri: Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2]   Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Icon_minitimeÇarş. Kas. 17, 2010 6:17 am

Başka çaremiz olmadığı için Mia'nın önerisini uygulamaya karar vermiştik, ikinci denememizde Mia müzik çalarıyla Ladon'un yanına yaklaşmıştı. Mia'nın çaldığı iğrenç melodi sanırım işe yarıyordu, canavar usulca müziği dinliyordu. Müzik zevki olmayan bir canavardı belli ki Ladon.
"Bu canavarın da ne biçim bir müzik zevki varmış yahu?" diye söylendi Hec.
"Kesinlikle sana katılıyorum." diye onayladım onu.
"Hiç de bile." dedi Mia. "Bu harika bir müzik. Ben çok severim."
"Senin zevkin de Ladon kadar kötü o halde Mia." dedi Hec.
"Hey, boşverin şimdi bunu!" diye bağırdı Mia. "Ben hazır onu oyalarken gidip elmayı alın, bu kadarını becerebilirsiniz heralde."
"Doğru ya, elma. Tamamen aklımdan çıkmış." diye mırıldandım. Hector da aynı şeyi düşünüyordu sanırım. Ladon'a göz ucuyla bakarak Hec ile ağaca doğru ilerledik, her ihtimale karşı kılıcımı hazır tutuyordum. Hec de öyle, müziğin altın elmalardan çalmamıza izin verecek kadar rahatlatıcı olabileceğini düşünmüyorduk açıkçası. Ağaçla aramızda neredeyse bir metre mesafe kalmıştı. Hec'e altın elmalardan birini alması için işaret ettim, ben onun arkasını kollayacaktım. Beklediğim şey tam Hec altın elmalara uzanmışken gerçekleşti, Ladon bizi farkedip öfkeyle kükredi. Öyle bir kükremeydi ki bu, müziği bile duyamaz olduk son sesle çalıyor olmasına rağmen. Hec ile olduğumuz yerde donup kaldık, canavarın onlarca kafası bize ateş püskürtmeye başlayınca ise oradan hemen uzaklaşmaktan başka şansımız yoktu. Koşarak Mia'nın yanına döndük, Mia hala müzikle canavarı sakinleştirebileceğini düşünüyordu sanırım. Ama altın elmalardan birini çalmaya kalkışmamız onu o kadar öfkelendirmişti ki, müziği bile umursamıyordu artık. Mia'yı kollarından tutup oradan uzaklaştırdık.
"Lanet olsun!" diye haykırdı Hec. "O kadar yaklaşmıştık ki..."
"Biraz daha hızlı olsaydınız başarabilirdik." diye somurttu Mia.
"Sen deneseydin o zaman." diye katıldım tartışmaya.
"Hey! En azından senin planından daha etkili oldu." dedi Mia.
"Bunun önemi yok." diye araya girdi Hec.
"Evet." diyerek katıldım ona. "Bize yeni bir plan lazım." Bu ejderhayı geçmek için başka bir plana ihtiyacımız vardı, ama ne? Bunu düşünerek bekleyecektik, başka çaremiz yoktu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hector Sentius
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Hector Sentius


Mesaj Sayısı : 692
Kayıt tarihi : 19/08/10

Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Empty
MesajKonu: Geri: Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2]   Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Icon_minitimeÇarş. Kas. 17, 2010 9:33 pm

Yine, yine, yine...Biz bu dev Ladon'u nasıl yeneceğiz.Tam elmayı alacaktık ki yine Ladon bizi fark etti."Bu görevi nasıl bitireceğimiz hakkında bir bilgisi olan var mı?" diye sordum.Kimseden ses çıkmadığına göre sadece 2 seçeneğimiz vardı.Ya geri dönecektik yada savaşacaktık.Savaşarak o elmayı almaktan başka çaremiz yoktu.Adrian:
"Evet.Kaçınılmaz olan şey ve son şansımız.Savaşacağız"
Ben buna hazırdım.Zaten başka bir yolla bu elmayı almmamız imkansızdı.Herkes silahlarını hazılardı.Ladon ağaçtan uzaklaşmıyor.Bizede yaklaşmıyordu."Ladon'u korkutmak için biraz ısıtabilirim ne dersiniz?"Denemekten zarar gelmezdi veya çok büyük bir zarar gelebilirdi.Adrian ve Mia çaresizce kabul etti.Başka ne yapabilirdik ki zaten...Güneş gözlüğümü çıkardım ve havaya attım.Gözlük alevler içinde yok oldu ve kolumda Febris belirdi."Kalkandan uzak durun dedim Mia ve Adrian'a."Onlar daha önce Febris ile karşılaşmamışlardı.Umarım Febris'in ön kısmınıda dikkatli bakmazlar yoksa aşırı ısınabilirlerdi.Yavaş yavaş ilerledim.Kormuyor değildim tabi ki de...Herkes gibi bende korkuyordum.Ladon'un bir kafası Febris'e uzun süre bakmıştı ve gözü yanmaya başladı.Febris'in zararları her zaman yanıcı olmuştu zaten...Mia ve Adrian ben Ladon'u oyalarken arkasına dolaştılar.Febris sayesinde 2 gözü kör olmuştu.Geriye kalmıştı.99 kafası.Mia arkadan Adrian ile öyle bir darbe vurdu ki canavar yere düştü.Canavar çok sert bir kükreme ile ayağa kalktı ve bize saldırmaya başladı..................
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Empty
MesajKonu: Geri: Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2]   Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Icon_minitimeÇarş. Kas. 17, 2010 11:21 pm

Hec'in önerisini denemiştik, ama Mia ile canavara vurduğumuz darbeler bir işe yaramamıştı, bu sadece Ladon'u daha fazla öfkelendirmişti. Öfkeli bir tıslamanın eşliğinde birçok kafa aynı anda alev püskürtmeye başladı ikimize, ben hemen yana sıçrayıp bundan kurtuldum, Mia da diğer tarafa atlamayı başarabildi son anda. Tam saldırıyı atlattığımızı düşünmüştük ki, canavarın kuyruğu hızlı bir şekilde üzerimize doğru gelmeye başladı. Mia çok hazırlıksız yakalanmıştı, Ladon'un kuyruğu ona sert bir şekilde çarpıp uçurdu. Mia acı içinde yere düşerken ben de kuyruktan son anda kaçabildim. Hemen Hec ile Mia'nın yanına koştuk. Mia'nın aldığı darbe düşündüğümden de kötü olmalıydı, kardeşim zor nefes alıyordu.
"İyi misin?" diye sordum ona soluk soluğayken.
"Hayır..." diyebildi zorla. "Kuyruğundaki boynuzlarda... Zehir olmalı..." dedi nefes almakta zorlanarak.
"Tamam Mia, konuşma daha fazla." deyip onu susturdum. Çantamdan bir parça ambrosia çıkarıp Mia'ya yedirdim, bu ona biraz daha iyi hissettirecekti. Ama çok dayanamazdı, onu acilen kampa, Athena'ya veya Apollon çocuklarına götürmeliydik.
Ayağa kalkıp Ladon'a baktım, yüz kafası da, üzerinde zehirli dikenler olan kuyruğu da hiç korkutucu gelmiyordu bana. İçimde öyle bir öfke vardı ki, Mia'yı yaraladığı için onu kılıcımla doğramak istiyordum. Bu hiç de imkansız gözükmüyordu gözüme. Kılıcımı kaldırıp korkunç bir çığlık attım ve hızla canavarın üstüne koşmaya başladım. Hector arkadan bana bağırıyordu durmam için, ama durmaya hiç niyetim yoktu. Canavar alev püskürtmek için beklemedi, ama kılıcımı kendime siper ederek alevleri canavara geri gönderdim. Gerçi buna gerek de yoktu, alevler bana yaklaşamıyordu çünkü. Parçalara bölünüp etrafıma dağılıyorlardı. Sonrasında üzerime doğru gelen kuyruğa kılıcımla öyle bir darbe vurdum ki, kuyruk geri dönüp ejderhanın kendi bedenine vurdu. Öfke sadece ruhumu değil, bedenimi de kaplamıştı. Sanki vücudumdan kırmızı alevler çıkıyordu, Ladon karşımda bir drakondan farksızdı.
"Hec!" diye bağırdım arkama dönüp. Hec hala bana şaşkınlıkla bakıyordu, sanki görünümümde farklı olan bir şeyler vardı. "Ben onu oyalarken sen de gidip elmayı al." deyip tekrar Ladon'a döndüm. Oyuna devam edecektik bir süre daha.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hermia Aigian Cocteau
Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Hermia Aigian Cocteau


Mesaj Sayısı : 1491
Kayıt tarihi : 26/08/10

Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Empty
MesajKonu: Geri: Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2]   Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Icon_minitimePerş. Kas. 18, 2010 3:41 am

Yere düştüğümde göğüs kafesimdeki tüm kemikler kırılmıştı sanırım acı içinde kıvranırken onlar içinde dua ediyordum. Adri’nin etrafındaki ışık halkaları ve yüzündeki sinirlerin nasıl gerildiğini gördüm. Öyle bir hırsla hareket ediyordu ki şaşkınlık ile ona bakıyordum.

. "Ben onu oyalarken sen de gidip elmayı al." diye hec’e bağırdı hec ise telaş içinde ağaca yaklaşıp elmayı alabilmek için uzandı. Fakat sonra ağaca tırmanıp dala çıktı. Büyük uğraşlar içersinde elmayı çekiyordu ama onu tutan dal parçası güçlüydü. Kaşlarını çatıp hızlıca o altın sarısı elmayı çekti. Elma elindeydi fakat onu alırken kalkanını düşürmüştü. O büyülü çimenler ateş almaya başladı.

Adri ise umursuzca canavar ile uğraşıyordu. Tüm gücüyle darbeler indiriyordu ama ladon fazla güçlüydü. Adri canavarın arkasından dolanmaya karar verdi. Etrafı çevreleyen ateş onları daha da küçük bir alana itiyordu. Ve bu adri için iyi değildi. Canavarın kafalarından birini daha kesti daha sonra canavar bacağını ısırdı. Acı ile yere düşünce bize yöneldi. Hec yanıma gelmişti ve önümde durup canavara doğru kılıç çekti.

O esnada canavarın altında bir karaltı gördüm.Daha doğrusu bir karartı etrafında güçlü bir ışık dalgası. Sonra yüzden geriye kalan başları ile bir acı bir kükreme hakim oldu. Ladon yere devrildi. 1-2 öylece durduk. Sonra güç bela

‘’Adrian!!’’ diye bağırdım Hec ‘te etrafta dönüp bağırmaya başladı. Ladon’nun cesedi kıpırdamaya başladı. Sonra bir el uzandı. Toprağı tutarak kendini dışarı çekti. Sessizce izledim. Sonra adri’nin kafası göründü. Olduğu yerde vida gibi dönerek çıktı. Kendini çimlere bıraktı. Öksürmeye başladı. Hec koşup yarasına nektar döktü sonra birazda ona içirdi.

Yanıma dönüp beni ayağa kaldırmayı denediler

‘’Ah şapşallar tüm kemiklerim kırıldı diyorum !!’’ acı içinde bile bağırmam onları güldürmüştü. Pegasusları çağırıp beni kucakladıkları gibi atın üzerine koydular.




(umarım olmuştur acele oldu acık)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Empty
MesajKonu: Geri: Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2]   Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2] Icon_minitimeCuma Kas. 19, 2010 1:09 pm

Ladon ile olan savaşımda oldukça yorgun düşmüştüm, ayrıca bacağımda da zehir vardı canavarın ısırığı sonucu. Neyse ki bir miktar nektar ve ambrosia ile bu acıyı geçici bir süre için de olsa durdurabilmiştik. Şimdi her şey yolunda gibiydi, Mia'nın ve benim ölümcül yaralar almamız dışında tabi. Ama görevi başarıyla bitirdiğimizde, Hermes'in ödül olarak en azından bizi iyileştireceğini umuyordum. Altın elmayı almayı başarmıştık, istemeden de olsa May Castellan'ı hayata döndürecektik.
Beni sevindiren kısım bu değildi tabi, May Castellan'a ne olacağı umrumda bile değildi. Beni mutlu eden görevi başarıyla tamamlamamızdı, hem de bu kadar imkansız görünmesine rağmen... Ama bir şeyi hala anlayamıyordum, son deneyişimizde Ladon'a karşı nasıl dayanabilmiştim ben o kadar zaman? Geçen seferki karşılaşmamızda ölümsüz olduğum için zaten kaybedemezdim, ama şimdi öyle bir şey de yoktu. Sadece bir öfke hissetmiştim içimde, derin bir öfke... Kardeşim Mia'nın yaralanması sebep olmuştu buna. Sonrasında ise tek hatırladığım Ladon'un önüne atlayıp uzun bir süre onu oyaladığımdı. Ben onu oyalarken Hec de elmayı almış ve görevi tamamlamıştık.
Şimdi ise pegasuslarımızın üstünde uçuyorduk, Olimpos'a geri dönüyorduk. Hermes'e altın elmayı verip kampa dönecektik, Hermes de ödül olarak bizi iyileştirme zahmetine katlanırsa harika olacaktı. Başka hiçbir şey istemiyordum, tek istediğim tüm bacağımı kaplayan şu acıdan kurtulmaktı.
"Ad, sende çıkan o ışık neydi öyle, Ladon ile savaşırken?" diye sordu Hec pegasusunun üstünde.
"Ne ışığı?" dedim, benden ışık mı çıkmıştı? Ne ışığından bahsediyordu bu yahu?
"O Ares'in kutsal ışığı." diye araya girdi Mia. "Bunu göreceğimi hiç düşünmezdim, gerçekten öfkelenmiş olmalısın."
"Ares'in kutsal ışığı mı?" diye sordum şaşkınlıkla. "İşte bu her şeyi açıklıyor, demek bu yüzden Ladon'a karşı dayanabilmişim."
"Bir Hades çocuğu olarak, hayatımda kimseyi o kadar öfkeli görmemişimdir heralde." dedi Hec. Gerçekten de o kadar öfkelenmiş miydim? Bunu hiç hatırlamıyordum.
"Demek Hermes bu yüzden bizi seçmiş Mia." dedim bir sorunun daha yanıtını bulmuş olmama sevinerek. "Onu bu şekilde yenebilmiş olacağımızı düşünmüş olmalı."
Gerçi bu yine de Hermes'e olan kızgınlığımı azaltmıyordu, ya bu olay olmasaydı o zaman ne olacaktı? Büyük ihtimalle hepimiz oracıkta ölecektik. Neyse ki babamız Ares bizi yalnız bırakmamıştı, buna şükrederek önümüzde uzanan gökdelenlere bakmaya başladım. New York'a varmıştık, Empire State Binası ve Olimpos önümüzde uzanıyordu...

(Rp bitmiştir.)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Altın Elma ve Ladon (59.Görev) [2]
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Altın Elma ve Ladon (59. Görev) [1]
» Elma ve çilek topluyoruz
» Aranıyor! Elma Hırsızları Bulundu!
» Hermes'den Görev [Görev 56] (Ormanın devamı)
» Altın Işık

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Kamp Dışı :: Othrys Dağı-
Buraya geçin: