Olimpos Rpg Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi. |
|
| Normal Ölülerle Yüzleşme | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Satellite Morgan Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3387 Kayıt tarihi : 24/08/10
| Konu: Normal Ölülerle Yüzleşme Çarş. Kas. 10, 2010 5:57 am | |
| Tüm grup,o nehirden çıktıktan sonra köpeciğin ayaklarının arasından geçerek Asphodel Tarlaları'na gittik.Aslında aklım o an çok karışıktı,kendimi görevime pek veremesem de vermeliydim.Herkese baktım,uzun zaman sonra buraya varmış olmaktan memnuniyet duyuyorlardı.Görevimizin güvenilir elemanının arkasına geçtim ve onu siper ettim.Buraya daha önce de gelmiştim.Ama şimdi arkamı yaslayacak arkadaşlara sahiptim.Onlara baktım,güvenerek ilerledim.Vereceği talimatları beklemek üzere Jess'e baktım.Onun ise kafası karışmış görünüyordu. | |
| | | Clara Thompson Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 4592 Kayıt tarihi : 12/10/10
| Konu: Geri: Normal Ölülerle Yüzleşme Çarş. Kas. 10, 2010 6:06 am | |
| Herkes şimdi ne yapacağımızı merak ediyordu. Sat'in Jess'e güvendiğini biliyordum. Ama Jess,üzerinde çok baskı varmış ve çok endişeli gibi duruyordu. Onu rahatlatmalıydım. ''Tamam, Melez Ekibi,şimdi yapmamamız gerekenleri söylüyorum. Ah... Ben de bilmiyorum.'' Eh,bu aptallığımız da bir yararı olmuştu. Amy'le Thedor,herhalde sinirleri çok bozulduğunda gülme kirizine girmişlerdi. Diğerleri de en azından gülümsemişti. Sat'te bütün yükü Jess'e yüklememek gerektiğini görmüştü. Yani sanırsam. Ben yine de destek verici bir şekilde Jess'in yanından yürümeye başladım ve fısıldadım. ''Jess,dayımı görmeden burdan geçebilirsek şanslıyız.'' | |
| | | Cassandra Masen Thanatos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4293 Kayıt tarihi : 18/09/10
| Konu: Geri: Normal Ölülerle Yüzleşme C.tesi Kas. 13, 2010 10:35 am | |
| "Biraz uzaklaşır mısınız benden!" dedim sesimi yükselterek. Yer altı gerilmeme sebep oluyordu. Bana bakışlarını da beğenmiyordum. Cerberus'u biraz zor da olsa geçtikten sonra asphodel tarlalarına geçmek çocuk oyuncağıydı. Buraya geldiğimde sık sık karşılaştığım ölülerle biraz sohbet ettim. Hatta bir ara Jack ile de karşılaştım. Biraz şakalaştıktan sonra o da gitti. Sanırım ölüler beni rahatlatabiliyordu. En azından bazıları. "Tamam siz ne yapacaksınız bilmiyorum ama Roro'nun annemden ne istediğini bulmalıyım. Ya da Paris'in ruhunu bulmalıyım bilmiyorum. Sat buraya geliş nedenini gerçekleştirmene mani olmak istemiyorum" dedim üzgün olduğumu belli edercesine. Gitmek için döndüğüm sırada bir ses durmama sebep oldu. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Normal Ölülerle Yüzleşme Paz Kas. 14, 2010 2:02 pm | |
| "Tamam siz ne yapacaksınız bilmiyorum ama Roro'nun annemden ne istediğini bulmalıyım. Ya da Paris'in ruhunu bulmalıyım bilmiyorum. Sat buraya geliş nedenini gerçekleştirmene mani olmak istemiyorum" Jess'in bu sözleri beni şaşırtmıştı, gruptan ayrılıp tek başına bir iş yapmaya mı kalkacaktı yani? Hem de Yeraltı Dünyası'nda... Persephone kızı olması çok da işine yaramazdı onun, çünkü buranın efendisi Hades'in ondan hoşlandığını hiç sanmıyordum. Gerçi ben de en az onun kadar tehlikedeydim, Hades ile olan kişisel geçmişimizi düşünürsek hiç de şaşırtıcı değildi bu. İlk olarak krallığına izinsiz girmiştim, bu tekrarlanınca da beni ve arkadaşım Lucy'i zindanlarına hapsetmişti. Ben de buna karşılık oradan kaçıp Styks Nehri'ne girdikten sonra Hades'in tüm ordusunu yok etmiştim. Yani son sayıyı ben yapmıştım, intikam sırası ondaydı. Ona bu fırsatı vermemeliydim. Bir an ister istemez Jess ile aynı durumda olduğumuzu farkettim, burada en çok göze batan melezler biz olacaktık. Birazdan ağzımdan çıkacak şeylere kulaklarım inanamayacaktı. "Hiçbirimiz seni bırakıp gidecek değiliz." dedim Jess'e. Bana inanmayan gözlerle bakmasına rağmen "En azından ben seninle geleceğim her ne yapacaksan." diye devam ettim ve diğerlerine bakmaya başladım. Mantık bazen de işe yarıyordu, eğer Jess ve ben gruptan ayrılırsak diğerleri görevi daha kolay tamamlayabilirdi. Ben savaş gücümle, Jess de ölüler üzerindeki hakimiyetiyle çok işe yarayabilirdik bu görevde, evet ama Hades bizi fark edecek olursa diğerlerinin de hiç şansı kalmazdı.
|
| | | Satellite Morgan Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3387 Kayıt tarihi : 24/08/10
| Konu: Geri: Normal Ölülerle Yüzleşme Çarş. Kas. 17, 2010 12:05 am | |
| Bu çok saçma bir şeydi.İki kişiyi yalnız bırakacaktık,hem de hepimiz beraber gelmişken.Bu bizim yapmak istediğimiz şeyden çok daha önemli bir işte,hem belki de bizim işimizi gerçekleştirmemize de yardımcı olurdu.Adrian ve Jess'i de yalnız bırakmak saçma olurdu,hem grupta hepimiz birimiz için ilkesini almışken hem de iki birbirine gıcık olan kişiyi yalnız bırakmak...Diğerlerine baktım kaç göz hareketleri yapıyorlardı,sanırım hepimiz onaylamıştık. "Eğer hepimiz beraber başladıysak buna,biz de geliyoruz." Ardından Jess'e baktık.Şimdi liderimiz oydu ve onu izleyecektik. | |
| | | Aster Phoenix Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 244 Kayıt tarihi : 28/09/10
| Konu: Geri: Normal Ölülerle Yüzleşme Perş. Kas. 18, 2010 8:58 am | |
| Melez grubuna yaptığım teklif reddedilmişti.Nedeni belliydi.Kendileri bilir. Onlardan önce Hades'in Sarayı'na gitmeliydim.Çünkü onlar oradayken çalarsam büyük kargaşa olurdu.Bu yüzden onlardan önde yola çıktım. Sis halinde dolaşmam beni koruyordu.Arada ölüler karşıma çıkıyordu ama neyse.Beni farketmiyorlardı. Uzun bir yolculuktan sonra saraya yakınlaştım.Yani hissediyordum.O sırada havlama sesi duydum.Bu oydu Kerberus.Onun daha geride olması gerekirdi.Yada çok şiddetli bir şekilde havlıyordu.Bu iyiye işaret değildi.Galiba beni bulmuştu.Ama kaçacak yerde yoktu.Tabi o yer dışında.Hızlı bir şekilde Tartarus a gittim.Orada Kronus olmasada Uranüs vardı.Yok olduktan sonra ruhu Tartarus'a hapsedilmişti.Onun yanına gitmek şimdi mantıklı geliyordu.Ve öyle yaptım.Tartarus'un en derinliklerinde Uranüs yaşıyor derler.Bakalım doğru mu bu mit. Uzun bir süre yürüdüm.Aslında Kerberus da gitmişti.Ama ben devam ettim.Yol çakıl taşlarıyla doluydu.Ve sonu hiç bitmeyen karanlık bir odaydı.Uzun süre gittikten sonra bir lahite ulaştım. Bu lahit gökyüzünü simgeleyen işaretlerle kaplıydı.Sadece lahit vardı.Başka hiçbir şey yoktu. Lahite ulaştım.Sonra keskim bir ses: Sende kimsin?!Ve ne cüretle benim alanıma giriyorsun?! Ses hem korkutucu hem de ürkütücüydü. Seni tanıyorum melez!Sen oğlumun yani Kronus'un ordusunun komutanısın.Senin hakkında burda çok söylenti vardı.Ama seni burada görmek ne güzel ?Neden buraya geldin!? Efendi Uranüs.Ben sizin için geldim.Sizinle konuşmak istiyorum. diyerek başladım.(Saatler süren konuşma ve tartışma böyle sürdü.Size hepsini yazmak istemedim.Çünkü okumanız çok uzun sürerdi.) Tartarus'tan çıktığımda Uranüs bana Pandora'nın Kutu'sunu vermişti.Aslında kutu denemez bir vazoydu.Mitlere göre bu kutuda umut vardı.İnsanlara verilmiş olan bu kutuda daha önce hastalık,ölüm,dehşet vardı.İnsanlar merakına yenik düştüler.Ve kutuyu açtılar.Buda insanların zararına olmuştu. Kutuyu ışınlayıp kaleye götürdüm.Sonra Saraya gitmek için yola koyuldum.Fazla zaman kaybetmiştim.Ama hala onları geçip önce saraya gidebilirdim.Bunun için acele etmeliydim.Ve de sis halime bürünüp hızlıca oraya gittim.Karşıma neler geleceğini bilmiyordum.Ama fazla kötü bir şeyler olamazdı dimi ? ... | |
| | | | Normal Ölülerle Yüzleşme | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|