Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Babam ve İnci Yüzük

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rose Denise Harris
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Rose Denise Harris


Mesaj Sayısı : 1021
Kayıt tarihi : 17/08/10

Babam ve İnci Yüzük Empty
MesajKonu: Babam ve İnci Yüzük   Babam ve İnci Yüzük Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 3:13 am

1- Tanrı/Tanrıça ebeveyninle ilk karşılaşmanızın rpsini yaz.
Mekan: Olimpos Konseyi
Katılacaklar: Rosamarie Sea


14- Tanrı ebeveynin tarafından sana bir sihirli eşya verilmesiyle ilgili rp yazacaksın.
Mekan: İstediğin yer
Katılacaklar: Rosamarie Sea.



Bir anda Poseidon'un sarayında, babamla tek başıma kalmıştım. Tanrıça Athena giderken beni götürmeyi unutmuştu sanırım. Hala yerde oturuyordum ve olayın şokunu atlatamadığımdan, ağlamaya ve hıçkırmaya devam ediyordum. Babam bir süre sakinleşmemi bekledikten sonra konuşmaya başladı:

"Ayağa kalk Rose, seni bir yere götüreceğim."

Babamın sözleri üzerine kendimi zorlayarak ayağa kalktım ve gözyaşlarımı sildim. Sonra Tanrı Poseidon'un işareti üzerine gözlerimi kapattım, açtığımda bambaşka bir yerdeydim. Etrafımda birbirinden değişik 12 devasa taht olan beyaz, geniş bir odadaydım. Babam en baştaki ve en ihtişamlı olan tahtın yanındaki, balıkçı sandalyesini andıran tantına oturdu, bana gelip tahtının yanına, yere oturmamı işaret etti. Tamam, bu bana biraz aşağılayıcı gelmişti ama ona göre bir lütuf olduğunu anlayabiliyordum.

"Demek Olimpos Konseyi burası." dedim, fazla ilgili olmayan bir ses tonuyla.

"Evet, seni buraya biraz konuşmak için getirdim." dedi babam.

Onu dinlediğimi belli etmek isteyerek yüzüne, korkusuzca gözlerinin içine bakmaya başladım. Bundan rahatsız olmuş görünmüyordu. Ve babam konuşmaya başladı, pür dikkat onu dinlemekteydim.

"Sen farklısın, Rose. Çok özel olacağını daha doğduğun gün anlamıştım. O yüzden sana diğer çocuklarımınkilerden çok daha güçlü bir silah verdim. Bugün bana onu gerçekten hak ettiğini de kanıtladın."

Suratıma hafif bir tebessüm yerleşti, Denizlerin Tanrısı hergün gelip sizi takdir etmiyordu, değil mi? Sonra aklıma silah için ona daha önce teşekkür etme fırsatı bulamadığım geldi.

"Tanrı Poseidon, size çok teşekkür ederim. Yani... şey, Denizin Ruhu için." dedim.

"Önemli değil Rose, sana birşey söyleyeyim mi, eğer güçsüz biri olsaydın onu ilk kullanışında sen de bir su birikintisine dönüşür, sonsuza dek yok olurdun. Aklında bulunsun, ona hükmetme yetkisi de sadece sende var."

Çok şaşırmıştım. Hançerimin çok güçlü olduğunu biliyordum ama bu kadarını tahmin etmemiştim. Babam konumuzu değiştirdi...

"Sana birşey söylemem gerek, arkadaşın Stella'nın eline yakında çok güçlü bir silah geçecek ve bunu şimdilik sadece kuzenin Jennifer biliyor."

"Ama onun zaten çok güçlü bir-"

"Şu anda sahip olduğundan daha güçlü bir silaha sahip olacak kızım, bunun diğer Tanrıların dikkatini çekeceğinden eminim. Sana söylemek istediğim: Gözlerini dört aç, özellikle Ares için."

Evet, muhteşem güçlü silahlar Savaş Tanrısı'nın ilgi alanıydı.

Babamla oturmuş konuşurken, aklıma annem geldi. İkisini hiç aynanda görememiştim. Babama annemle ilgili birşey sormaktan çekiniyordum ama o aklımdakileri okumuş gibi -gibi gereksiz sanırım, okuyarak- bana ondan bahsetmeye başladı!

"Annen ile birbirimize çok aşıktık, Rose. Sen bu nedenle bu kadar güçlüsün, duygularımız çok yoğun olduğu için... Onu bırakmak zorunda kalmamın nedenlerini eminim sana anlatmıştır."

'Evet' manasında başımı salladım. Babamın bakışlarından, konunun burada kapandığını anladım. Artık kampa dönmem gerektiğini söyleyecektim ki, yine konuşmama izin vermeden sözlerine başladı:

"Sana çok değerli bir hediye vereceğim, kızım." dedi ve elini havaya kaldırdı, bir saniye geçmeden içinde ucunda kocaman bir incisi olan bir yüzük belirdi. Şaşkınlıkla yüzüğe bakarken, elimi uzatmamı işaret etti ve onu yüzük parmağıma taktı.

"Çok teşekkür ederim." dedim hayran hayran yüzüğü incelerken.

Babam güldü. "Dur, daha o yüzüğün özelliğini bile anlatmadım. İçinde üç adet sihirli inci bulundurur, onları kullanarak istediğin yere ulaşabilmeni sağlar. Kullandıktan sonra inciler en fazla bir gün içinde, yüzüğe geri döner."

Ağzımın açık kaldığının farkındaydım. O incilere sadece Tanrılar sahipti ve... ilk kez süresiz olanlarını duymuştum! Şimdi benim tam 3 tane istediğim zaman kullanabileceğim incim mi olmuştu?

"Onları oyun oynamak için değil, gerçekten ihtiyacın olduğunda kullan lütfen, Rose." dedi babam.

"Tekrar teşekkür ederim Tanrı Poseidon! Bu çok değerli bir hediye..."

"Ama sen hala bana baba demiyorsun."

Bunun üzerine hayatımda ilk kez babama, 'baba' diye hitap ettim: "Afedersin, şey... baba. Artık sana baba diyeceğim."

Sonra babam memnuniyetle güldü ve tahtından kalktı. Ben de hemen oturduğum yerden kalktım.

"Artık seni kampa geri göndermemin vakti geldi kızım. Amcan Zeus geldiğinde buralarda olmanı istemiyorum."

"Evet biliyorum... Lucy konusunda ona karşı çıkmışsın..."

Poseidon başını sallayarak sözlerimi onayladı ve tekrar gözlerimi kapatmamı işaret etti. Beni kampa göndermeden önce, son bir cümle kurdu:

"Bu arada, erkek arkadaşına benden selam söyle. Gözüm üzerinde haberi olsun!"

Tehdidin ciddiliğine rağmen gülmeden edemedim, Tanrı Poseidon ile normal bir baba-kız gibi erkeklerden bahsetmiştik!

Babam düşünceli davranıp beni direk kulübeme göndermişti, derhal kendimi yatağıma attım ve uykuya teslim oldum. Elbet birkaç saat veya gün içinde, kulübemde olduğum birinin aklına gelirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Babam ve İnci Yüzük
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yüzük İçin.
» Babam ile ilk konuşmam
» Babam İle Tanışıyorum...
» Babam ile tanışma
» O adam babam mı?..

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Olimpos :: Empire State Binası/Olimpos-
Buraya geçin: