Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 3. Bölüm: Serena'nın özel görevi

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Serena Su Hanzadeoğlu
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Serena Su Hanzadeoğlu


Mesaj Sayısı : 4815
Kayıt tarihi : 07/09/10

3. Bölüm: Serena'nın özel görevi   Empty
MesajKonu: 3. Bölüm: Serena'nın özel görevi    3. Bölüm: Serena'nın özel görevi   Icon_minitimeC.tesi Ekim 30, 2010 6:36 am

Ogygia Adası gerçekten çok güzeldi. Dört kız olarak neyle karşılaşacağımızı bilmeden ilerlemeye devam ediyorduk. Alex yine sıkıntıdan yüzünü asmıştı, Lia ise heyecanla neler olacağına bakıyordu ve etrafı inceliyordu. Maya ise halinden memnun gibiydi. Tam doğa kızı işte! Maya’nın bu hali beni mutlu etmeye yetiyordu. Yol gittikçe bizi yoruyordu. Sonunda ağaçlardan kurtulup sahile varmıştık. Derin bir nefes aldım. Çok güzeldi. Kendimi kumların üzerine bıraktım. Gözlerimin kapanması fazla uzun sürmemişti.

Uyandığımda karşımda Maya vardı. Gözlerimi açınca bana gülümsedi. ‘‘Hey tatlım, kendine geldin sonunda.’’ dedi. Yattığım yerden doğruldum ve etrafıma bakındım. Kimse yoktu. ‘‘Kızlar nerede, burası neresi?’’ diye sordum. Maya güldü ve cevap verdi. ‘‘Lia, sahilde. Alex ise makyajını tazelemeye gitti. Kalipso’da birazdan gelir.’’ Kalipso mu? Doğru ya! Biz Ogygia adasına gelmiştik. Ve burada Kalipso yaşıyordu. Eminim ki kız benden nefret ediyordur. Birkaç dakika sonra Alex geldi. Uyandığımı görünce hemen bana sarıldı ve konuşmaya devam etti. ‘‘Kalipso’nun sana karşı bakışlarını hiç beğenmedim tatlım.’’ Tam tahmin ettiğim gibiydi. Denilenleri dinledim ve ayağa kalktım. ‘‘Kızlar biraz daha dinleneceğiz, sonra gidip kalkanı bulacağız anlaştık mı?’’ Kızlar kafalarını salladılar. O sırada bize doğru gelen Kalipso’yu gördüm. Sarı saçlı, mavi gözlü hoş bir kızdı. Bana garip bir şekilde bakıyordu.

‘‘Merhaba. Ben Kalipso. Sizi gördüğümde hemen buraya getirdim. Belli ki içlerinden en yorgun olan sendin. Hemen uyumuştum. Tanışamadık. Adın ne?’’ dedi. Gülümsemeden cevap verdim. Elimi de uzatmadım. ‘‘Merhaba Kalipso. Ben Serena. Athena kızıyım.’’ Kız sonunda anlamışçasına bana baktı. ‘‘Sen geçenlerde gelen Zeus oğlu Leo’nun sayıkladığı kızsın.’’ diyince gülmeye başladım. Demek beni sayıklıyordu. İşte bu hoşuma gitmişti. Ama kızın hoşuna gitmediği belliydi. ‘‘Evet sanırım o benim. Her neyse Kalipso, Tanrıça Athena’nın kalkanının nerede olduğu hakkında bir bilgin var mı?’’ Kıza soru sordum fakat gözlerini kısıp bakmaktan başka bir şey yapmamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clara Thompson
Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Clara Thompson


Mesaj Sayısı : 4592
Kayıt tarihi : 12/10/10

3. Bölüm: Serena'nın özel görevi   Empty
MesajKonu: Geri: 3. Bölüm: Serena'nın özel görevi    3. Bölüm: Serena'nın özel görevi   Icon_minitimeC.tesi Ekim 30, 2010 7:03 am

Gergin ortamda bir Serena'ya bir Kalipso'ya bakıyordum. Off,ne kadar zor şu aşk işleri. Kalipso sakince
''Hayır,hiç görmedim.'' dedi. Sere'nin hiç hoşuna gitmiyordu onun bu sakin halleri.
''Bak Kalipso,bir nedenden anlaşamadığımızı biliyorum ama bu çok önemli. Bunun yüzünden tanrılar ve titanlar arasında büyük bir gerginlik var.'' Gerginlik demek çok az kalırdı da...
''Biliyorum,Leo bana söylemişti.'' Sere yine köpürüyordu. Alex Serena'nın omuzlarından tutup sakinleştirmeye çalışıyordu. Alex'e kaş göz işareti yapıp Serena'yı çıkarmasını söyledim. Ama tabii ki anlamamış gözlerle bana baktı. İç çektim.
''Tamam kızlar,bakın,bu gerginlik böyle sürmemeli,biz buraya bir görev için geldik,değil mi?''
Kalipso başını bana çevirdi.
''Ah,öyle mi Marie?''
Aghh!Bana Marie denmesinden nefret etmeye başlamıştım artık!
''Senin de Leonard'dan hoşlandığını duydum.''
Alex bana şaşkınlıkla bakarken ben de kulaklarıma kadar kızardım.
''H-hayır,yani evet,bir zamanlar öyleydi,yakın zamanlar,ama artık ilgilenmiyorum. O Sere'yle çıkıyor ve onlar için gayet mutluyum.''
Son cümleyi üstüne basa basa söyledim ve bu da Kalipso'nun benden nefret etmeye başlamasına yetti. Kalipso sinirlenmemeye çalışarak odadan çıktı. Sere gözlerini aça aça bana baktı. Alex ise hala şoktaydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cornelia Fackrell
Poseidon'un Çocuğu/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Poseidon'un Çocuğu/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Cornelia Fackrell


Mesaj Sayısı : 871
Kayıt tarihi : 03/10/10

3. Bölüm: Serena'nın özel görevi   Empty
MesajKonu: Geri: 3. Bölüm: Serena'nın özel görevi    3. Bölüm: Serena'nın özel görevi   Icon_minitimeC.tesi Ekim 30, 2010 8:25 am

Deniz kıyısına gitmiştim. Su bana enerji ve güç veriyordu. Şimdide her zamanki gibi çok iyi gelmişti. Ben kızları ararken bir odadan çıkan Kalipso'yu gördüm.

"Hey Kalipso! Kızlar nerede?" diye sordum. Kalipso'nun biraz sinirleri bozulmuş gibiydi. Anlaşılan bizim kızlarla tartışmışlardı. Off diye içimi çektim. Tartışma olsun istemiyordum. Burada Kalipso'yla iyi anlaşan tek bendim anlaşılan.

"Odadalar Lia." diye cevap verdi bir süre sonra. Sesinde az da olsa sinir vardı. Ne olmuştu bilmiyordum ama bir an önce bu olanları çözüp kalkanı bulmak istiyordum.

"Kalipso hadi sende benimle gel. Bak yardımına ihtiyacımız var. Lütfen." dedim ve itiraz etmesine izin vermeden bileğinden tutarak odaya doğru sürükledim. Burada Kalipso'yla tek iyi anlaşan bendim ve kavga çıkmadan buradan ayrılmamızı sağlamalıydım. Kapıyı yarım olarak açtım ve içeri girdim. Aslında hala kapının önünde dikeliyor ve bir yandan Kalipso'yu tutup, diğer yandan da kızları inceliyordum.

İçeri de kızlarda bir değişiklik vardı. Sere Maya'ya dik dik bakıyordu. BU durumdan rahatsız olmuştum. Yine bir şeyleri kaçırmıştım. Ardından Alex'e döndüğümde Sere'nin yanında şaşkın bir şekilde onunda Maya'ya baktığını gördüm. Yine burada neler dönüyordu anlamamıştım. Ama bir süre sonra herkesin gözü bana çevrildi.

"Neredeydin?" diye sordu Sere biraz merakla. Ben sahile gittiğimde en son o uyuyordu. "Sahildeydim Sere, merak etme canım." dedim ve içeri girdim. Arkamdan da Kalipso'yu içeri soktum. Sere'ye baktığımda bana bir şeyler anlatmak istercesine bakıyordu. Ama Kalipso'yu görünce sanki yine ortam fazlasıyla huzursuz oldu.

"Burada neler oldu bilmiyorum kızlar. Bunu sizinle daha sonra konuşacağım. Şimdi işimizi halledelim." dedim ve Kalipso'ya döndüm. Bileğini bıraktım ve "Kalipso Athena'nın kalkanını aramakla görevlendirildik. Nerede olduğunu biliyor musun?" diye sordum. Bana yalan söylemeyeceğini biliyordum. "Hayır Lia, bilmiyorum." dedi sakince. Anlaşılan bu kalkanı bulmak çok zor olucaktı. Tekrar kızlara döndüğüm sırada aralarından biri konuşmaya başladı..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Serena Su Hanzadeoğlu
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Serena Su Hanzadeoğlu


Mesaj Sayısı : 4815
Kayıt tarihi : 07/09/10

3. Bölüm: Serena'nın özel görevi   Empty
MesajKonu: Geri: 3. Bölüm: Serena'nın özel görevi    3. Bölüm: Serena'nın özel görevi   Icon_minitimePaz Ekim 31, 2010 5:39 am

Sinirim altüst olmuştu. Ne demek bilmiyordu ya? O bu adada değil miydi? Hatta şuan başım dönüyordu. Tam yere düşecekken Alex tuttu beni. Maya bile beni şok etmişti. Kalipso duyduğuna göre kim bilir kimler duymuştur. Leo biliyor muydu? Ya duymuşsa… Tanrım o kadar görevim var benim uğraştığım şeye bak ya! Gerçekten çok sinirlenmiştim. Hemen yanıma Lia yaklaştı. ‘‘İyi misin? Biraz su iç, al.’’ Suyu yudumladım ve derin derin nefes almaya devam ettim. Maya durmadan özür diliyordu. Kalipso’ya ise gözleriyle öfke saçıyordu. Hemen ayağa kalkmaya çalıştım. ‘‘Kızlar şuan bununla uğraşamayız. Hemen kalkanı aramalıyız. Zaman azalıyor. Kıyılardan olacağını sanmıyorum. Bence ormanın içinde bir yerlerde... Bir mağara olabilir. Kalipso buralarda mağara var mı?’’ diye sordum. Kız ilk önce mavi gözleriyle deldi geçti sonra ise düşünüp cevap verdi. ‘‘Evet, olması gerek. Şu ağaçlık alanlarda… Umarım oraya gitmek istemezsiniz. Canavarlarla dolu.’’ dedi ve düşünmeye başladım. ‘‘Peki o zaman. Kızlar aletlerinizi falan alın. Mağaraya gidiyoruz ve canavarlarla savaşmaya. Kalipso yardım etmek istersen gel. Savaşıp, savaşmaman önemli değil. Ben veya biz seni koruruz.’’ Bu cümleyi söylerken gülümsedim. Kalipso’yla kavga etmeyecektim. Tersine dostluk kurmaya çalışacaktım. Her ne kadar kahramanını elinden aldığım için bana kızsa bile…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexandra Bethany Daniels
Afrodit'in Çocuğu
Afrodit'in Çocuğu
Alexandra Bethany Daniels


Mesaj Sayısı : 1854
Kayıt tarihi : 05/09/10

3. Bölüm: Serena'nın özel görevi   Empty
MesajKonu: Geri: 3. Bölüm: Serena'nın özel görevi    3. Bölüm: Serena'nın özel görevi   Icon_minitimePtsi Kas. 01, 2010 3:31 am

Kendimi gerçekten şokta hissediyordum. Bu çok nadir olurdu fakat... Uf bana ne canım! Asıl önemli olan Sere'nin iyi olmasıydı.

Eşyalarımı toparlayıp bir mağaraya gidiyorduk. Ayrıca şu Kalipso'nun bakışını da hiç beğenmemiştim. Bana karşı olmasa bile sevdiğim birine karşı bir hata! Her neyse. Bunun hakikatliğini anlamanın bir yöntemi vardı. Aletiyometre! Hakikat ölçer Aletiyometre'yi çıkarttım ve Kalipso'nun saflığını ölçmeye çalıştım. Nedense imgeler; kılıç, at ve kadındı. "Uf!" dedim aniden. Sere ve Lia bana dönünce "Bacağım ağrımaya baladı." dedim. Hep bunu bahane ediyordum. Herkes mızmız kız olduğumu sanıyorken ben Aletiyometre ile bir şeyler araştırıyordum.

Karşımızda yeşillik ve koca bir mağara. Kendimi gerçekten kötü hissediyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Serena Su Hanzadeoğlu
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Serena Su Hanzadeoğlu


Mesaj Sayısı : 4815
Kayıt tarihi : 07/09/10

3. Bölüm: Serena'nın özel görevi   Empty
MesajKonu: Geri: 3. Bölüm: Serena'nın özel görevi    3. Bölüm: Serena'nın özel görevi   Icon_minitimeSalı Kas. 02, 2010 4:45 am

Bu yeşil alandan geçmek için adımlarımı hızlandırdım. Alex’in tırstığını hissediyordum. Lia etrafa şaşkınlıkla bakarken, Maya ile Kalipso ise normaldi. Önümüze çıkacak şeyleri düşünmeden yanımdaki Alex ile konuşmaya başladım. ‘‘Alex, bu görevi de başarırsak kampta birer kahraman olacağız!’’ Sözcükler çığlık gibiydi, sevinç çığlıkları. Alex gözleri gülercesine bana bakıp, korkusunu bir kenara bıraktı. Şimdi ona daha dikkatli bakıyordum da hayatımda gördüğüm hem güzel hem de cesur kızlardan biriydi. Tanrıça Aphrodite onunla gurur duymalıydı. Hatta gerekiyorsa bu görevde yardım ettiği için ödüllendirilebilirdi. Belki de başarısından dolayı ona özel görev verilecekti, aynı ben olduğu gibi. Lia ve Maya da aynı şekilde. Özellikle Maya, kimsenin bilmemesine rağmen bizi izleyip durmuştu. Ben dayanamazdım şahsen. Bir yandan da Kalipso’nun burada yalnız başına yıllar geçirmesi gerçekten kötüydü, buna üzülüyordum. Keşke onunda arkadaşları olsaydı. Belki arada sırada onu ziyarete gelebilirdim, ah o beni sevmiyordu tabi.

Mağaranın girişine yaklaştığımızda hafif kıpırtı sesleri duyuyordum. Önde ben olduğum için elimi havaya kaldırıp herkesin durmasını sağladım. Ses çıkmıyordu. Bu sesler biraz garipti. Havayı kokladım hemen. Canavarlar olabilir miydi? Kesinlikle öyleydi. Yavaşça ağaçların arkasına gizlendik. Çalılıklar fazlaca büyük ve gelişmiş olduğu için bizi saklıyordu. Sağ tarafa bakınca bunu Maya’nın yaptığını anladım. Sonuçta o bir Demeter kızıydı. Ona gülümsedim ve göz kırptım. Ama en önemlisi yüzleşmemiz gereken canavarlardı. Yunan zırhı giymiş kadın yılanlar mı? İşte bu gerçekten berbattı. Üzüntüyle Lia’ya baktım. Umutlu gözlerindeki ışığı görebiliyordum fakat o umut bana fayda etmiyordu. Tam o sırada Kalipso’nun yanında duran Alex yanlışlıkla çalılardan yuvarlanıp mağaranın girişinden beş altı metre öteye düştü. ‘‘Selam dişi tıstıslar!’’ Güzel ve tırsmış sesi mağarayı çınlatıyordu. Vahşi yılanlar aç gözlerle Aşex’e bakıyorlardı. Üstelik kızcağıza tıslamışlardı. Maya ve Lia’ya bakıp ‘‘Tam zamanı haydi!’’ dedim. Kalipso’ya ise saklanıp izlemesini söyledim.

Çalıklardan çıkıp hançerimi yılanlara savurdum. ‘‘Hiç kimse benim dostuma tıslayamaz!’’ diye bağırdım ve saldırmaya başladım. Güzel savaşıyordum bu bir gerçekti. Ayrıca seviyordum da eğlenceliydi. Birkaç çizikte yıkılıyorlardı. Tabi bu iyi şanstı. Onlardan tonlarca vardı. Hepsini teker teker parçalıyordum. Lia’da az değildi. Kıyıya yakın olmamız sayesinde suyu yönetebiliyordu. Maya’da çok iyiydi. Yılanların hepsini neredeyse yok etmiştik. Bu saatlerimizi almıştı tabi. Yorgunlukla yere çöktüm. Birkaç dakika sonra kendime geldiğimde mağara’nın içine girdim. Duvarlara eski yunanca harfler kazınmıştı. Duvara yaklaştım ve beynimin çözüp anladığımı tahmin ettiğim birkaç çıkıntıya bastım. Lia anlamışçasına konuştu. ‘‘Sanırım bu harfleri çözmek kolay değil. Serena, beynin buna çalışıyor olabilir. Ya da tüm Athena çocuklarının öyle…’’ Gülümsedim ve ters dönen taşa baktım. Duvarın içinde bir oyukluk oluşmuştu. İşte kalkan oradaydı. Çok güzeldi ve parıldıyordu. Elime aldım. ‘‘Evet, görev tamamlanmıştır.’’ dedim sakince. Tabi arkamdaki yılanı görmemiştim, kızların çığlıkları kulağımda yankılanıyordu. Sırtıma bir darbe yememle yere düşüp bayıldım.

Uyandığımda kendimi kamptaki revirde bulmuştum. Yanımda Alex, Lia ve Maya vardı. Kalipso tabi ki yoktu. İlk sorduğum şey kalkan olmuştu. Sanırım kalkan annemin yanındaydı. Görev tamamlanmıştı. Gülümsedim ve gözlerimi tekrar kapatıp dinlemeye çalıştım.

RP'nin üçüncü bölümü yani son bölümüde bitmiştir.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
3. Bölüm: Serena'nın özel görevi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 1. Bölüm: Serena'nın özel görevi
» 2. Bölüm: Serena'nın özel görevi
» Thanatos'un Özel Görevi
» Afroditin özel görevi...
» Tanrıların Zaferi (Özel görev bölüm 3)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Kamp Dışı :: Ogygia Adası-
Buraya geçin: