Selly:Özel görev 3

Sabahleyin erkenden kalktım sıradan giysiler giyip direk kulübemden çıktım.Thalia'nın ağacı'nın yanına gidip arkadaşlarımı beklemeye başladım.Bir kaç kişiye haber vermiştim.Onlarda diğer arkadaşlarına haber vereceklerdi.Özel görevimin eksiksiz olmasını istiyordum.Kronos tekrar gelecekti.Bir sürü savaşlar çıkacak,melezlerin yarısı yaralanacak yarısıda bu acı olsada ölecekti.Ben en kötü ihtimal ile yaralanmalarını istiyordum.

''Umarım kötü birşey olmaz.''

Diye söylendim ve arkadaşlarım gelince onlara ne diyeceğimi düşünmeye başladım.Etrafta dönüp duruyordum.

''Sevgili arkadaşlar,bunun olmasını istemezdim ama...Kronos tekrar dirilmeye başladı.Dünyada bazı belirsiz olaylar gelişiyor.Dünya yerle bir oluyor,bu yüzden...bana yardım edecek var mı?''

Dedikten sonra yerimde durdum.

''Hayır böyle olmaz daha iyi anlatmalıyım.''

Dedim.Tekrar düşünmeye başladım.

(Arkadaşlar isteyenler hemen yazsın lütfen şimdiden teşekkür ederim )

Selly'nin anlattıklarına önce güldüm. Bana tekrar anlatmasına gerek yoktu anlamıştım. Ona doğru yürürken konuşmaya başladım.

-Hadi ama Selly. Macera olur da ben olmaz mıyım? Tabi ki de sana yardım ederim.

dedim ve onun yanına geçtim. Her zaman yanımda olan çantama baktım. Her zaman kapalı kalan telefonum, iki şişe su, biraz çikolata, oklarım ve yayım ve son olarak da fantastik kitaplar..

Belime baktığımda hançerimin de orada olduğunu gördüm. Ve rahatlamış bir şekilde gülümsedim. Göreve hazırdım.

Bir görev olduğunu duyar duymaz heyecanlanmıştım. Selly'nin yanına koştum
''Heyy!Bir görev var ve beni almıyor musunuz?''
Aslında ne zamandır dışarı çıkmamıştım ve dış dünyayı özlediğimi hissediyordum.
Selly'le Jessica konuşurken hemen kulübeme koştum ve ihtiyacım olanları aldım. Su,ambrosia,telefon,biraz drahmi,Sat'in bana verdiği kılıç,ve bilekliğim Doğataşı.
Hemen Selly'nin yanına geri koştum ve görevin getirdiği sorumluluğu hissettim.

Selly beni özel görevi için yardıma çağırmıştı.Tabi ben de en yakınlarımdan birini kırmamamıştım ve açıkçası maceraya susamıştım.Kulübemden çıkarken kardeşlerim her zamanki gibi çoktan çıkmışlardı.Ben de üstüme biraz kalın bir şeyler giyerek yanıma çantamı aldım.Çantamda her zamanki gibi bir ton kılıç vardı.Yanında da su,abur cubur ve oyalanmak için PSP ama buna gerek olacağını sanmıyordum.

Oraya varır varmaz Selly ve diğerlerini gördüm.

-Eee bu kadar mıyız?

Sat'ın bu yanıtını üzgünce karşıladım.

''Sanırım,Sat.''

Aramızda oluşan bu sessizliği beğenmediğim için gülerek Sat'ın omzuna hafif bir yumruk attım.

''Neyse çok eğleneceğiz!'' Dedim duraksadıktan sonra yumkundum.''Tabi tehlikeyide unutmamız lazım.''

Dedim.Maya sessizce kafasını salladı.Çantamdan tokamı çıkardım saçıma taktım.İçimden ''Aşk yanımızda olsun lütfen '' Diye geçirdim ve arkadaşlaarıma döndüm.

''Eee! Bekleyelim mi? Gidelim mi?''

Diye sordum arkadaşlarımın bu yanıtını beklerken saçımla oynamaya başladım.Birkaç dakika sonra tokamın siyah renk aldığını farkettim.Arkadaşlarıma korkarak bakarak,

''Biz gitmiyoruz onlar geliyor!''

Dedim.Ve bir kenara geçtim.İçimden Zeus,Athena,Ares,Afrodit kısacası tüm Tanrı ve Tanrıçalara dua ediyordum.

(Arkadaşlar sırayla yazmayalım eğer birinin işi çıkarsa rp duraksar bu yüzden zamanı olan yazsın )

(Yanlış anlaşılma yüzünden 3. görev oldu arkadaşlar Bu yüzden Kronos buraya geliyor ve biz savaş yapıyoruz bilgilendirme için PM atacağım )

Sell beni çağırınca koşturarak kampın girişine gittim.Kampa gelince herkes bir yere saklanmış ve gelen orduyu gözlüyorlardı.

''Selam...''

diye bağırdım tam devam edecektim ki ağaçların ve kayaların arkasından Hışştt sesi gelince çenemi kapattım.Hemen bir ağaca tırmanıp oklarımla siper aldım yayımın üstüne 5 tane ok yerleştirmiştim.İlk atış benden olsun diye hepsini birden fırlattım ve zafer dolu bir şekilde bağırdım.O sırada arkadaşlarımdan parlayan kılıçlarıyla saklandıkları yerden çıkıyorlardı.

''Tam isabet!''

Hışırtılar beni korkutmuştu ve Ange'in attığı okların isabet ettiğini ummuştum. Oradan ne çıkacağindan emin değildim - ve korkuyordum. Bu belli etmemeye çalışarak doğataşını çıkarmaya yeltendim. Taşımın rengi çok açık bir yeşile dönmüştü. İşte bu kötü,diye düşündüm içimden. Mutsuzca kıpırdanarak ''Açıl!'' diye düşündüm.

Herkez bir yere dağılmış elinde olan tüm şeyleri yapmaya çalışıyorlardı.Ange birdaha ok attı.Derin nefes aldım.

''Sıra bende.''

Diye mırıldandım ve kılıcımı alıp saldırmaya başladım.Büyük bir darbe ile yere düştüm.Elimi koluma götürdüm ve sıcak bir şey hissettim.İstemeden kotumu yırttım ve koluma sardım.Yerden kalktım ve nefret saçan gözlerim ile canavarlara baktım.

''Kahrolası Kronos!''

Dedim.Ağlamak istiyordum kulübeme gidip ağlamak yada kendi canım pahasına savaşmak...Arkadaşlarıma baktım ve kısa süre düşündüm.

''Canım pahasına savaşmak...''

Gözlerimi ovuşturduktan sonra yerden kılıcımı aldım.Derin bir nefes aldım ve savaşkmaya başladım.

(Hey Millet hepinize teşekkür ederim hadi devam )

Ok atmaya devam ettim.En sonunda yere yığıldım.Çok yoruldum diye düşünerek bir yere oturdum.Daha sonra bir canavar tarafından fark edildiğimi anladım.

''Hay Aksi!''

Diyerek hızla ayağa kalktım.Elimi oklarıma götürdüm.Malesef götürene kadar canavar beni tutmuş,bir yerleri sallıyordu.Derin nefes alarak,

''Midem bulanıyor!''

Diye bağırdım.Selly beni gördü ve yanıma geldi yapacak birşey yoktu yada ben öyle düşünüyordum.Selly Bağırmaya başladı.

''Hey sersem beni yakalayabileceğinimi sanıyorsun?''

Canavar Selly'i farketti.Ve beni yere attı.Öksürerek oturdum.Ve Selly'e bakmaya başladım.Selly canavardan kaçıyordu en sonunda bir yerde durdu ve kılıcını alıp savaşmaya başladı.

Canavar ile savaşmaya başladım.Derin nefes alıp duruyordum.Çok yorulmuştum.Kılıcımı yeine koyup kaçmaya başladım.Bir yer bulup saklandım.Nefeslerim yüzünden beni farketmeyeceğini umuyordum.Kısa bir süre bekledikten sonra yerimden çıktım.Canavar hala beni aradığını saıyordum.Sat savaşmak için ona bağıracaktıki ben ondan önce davrandım.

''Hey!Beni mi arıyorsun?''

Canavar beni gördü ve saldırmaya başladı.Kılıcımın yerini yokladım.Aman Tanrım! Kılıcımı kaybetymiştim.Derin bir nefes aldım ve kaçmaya başladım.bir süre koştuktan sonra yorulduğumu farkettim.Ama durmamalıydım.Bunları düşünürken birden kendimi yerde buldum.

''Ahh!''

Bundan sonra tek hatırladığım canavarın ayak sesleri olmuştu.

Selly'in yere yığıldığını farkettim.Koşarak yanına gittim.

''Selly!...Selly!''

Diye bağırdım.Bayıldı diye düşünerek Jess,Maya ve Sat'a baktım.

''Selly bayıldı!''

Maya kafasını salladı.Selly'i bir kenara bıraktım ve tekrar yerime döndüm.Üst üste oklar atmaya başladım.

''Al sana!''

Diye bağırdım.Elimi alnıma götürdüm çok terlemiştim ama durmadım,ok atmaya başladım.

Zorla gözlerimi açtım.Oturdum.Etrafıma baktım.Derin bir nefes aldım.Ve ayağa kalktım.Elimi yine kılıç yerine koydum.Kılıcım yoktu.Etrafa göz gezdirdim.En sonunda buldum.Maya'nın yanına gittim.

''Ee! son durumlar neler?''

Maya bana baktı ve önüne döndü.

''Sence?''

Diye sordu.Kafamı salladım.Ve diğer tarafa geçtim kılıcımı aldım ve savaşmaya başladım.İçimden Kronos'a küfürler savuruyordum.Birden bir tanesini ağzımdan kaçırdım.

''Kahrolası Kronos!''

Uzun süre ok atmıştım.Oklarımı ve yayımı yere koyup bileklerimi ağuşturmaya başladım.Kısa süre bekledikten sonra Sell'e baktım.

''Sell uzun süre dayanamayız!''

Sell bana üzgünce baktı ama yapacak birşey yoktu ya pes edecektik yada savaşaktık.Tekrar yayımı aldım ve ok atmaya devam ettim.
Uzun süre böyle devam ettik daha sonra ormandan gürültüler gelmepeye başladı.Direkk oraya baktım.

''Hey kimler geliyor?''

Gülümseyerek Ange'ye cevap verdim.

''Bazı satir ve sentorlara haber vermiştim.''

Kısa süre sonra gelmişlerdi birlikte savaşmaya başladık.Canavarların çoğunu halletmiştik.Birden daha çok canavarların geldiğini farkettim.

''Olamaz daha geliyorlar!''

Birkaç melezin yerlerde olduğunu farkettim.Tüm Tanrı ve Tanrıçalara dua ediyordum,melezler ölmesin diye.Daha sonra arkadan bir çığlık geldiğini farkettim.Evet! Pan'ın çığlığı! Hemen sesin geldiği yere baktım.Tüm melez,satir,sentorlar zaferlerini kutluyorlardı.Tüm canavarlar bir anda kaçmaya başladı.Kısa süre sonra Apollon çocukları yaralanan melezlerin yaralarını iyileştirmeye başladılar.Melez Kampı kurtulmuştu,şimdilik...

RP BİTMİŞTİR!