Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sanırım Kasırga'ya yakalandım.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Andrea McIntyre
Amphitrite'nin Çocuğu
Amphitrite'nin Çocuğu
Andrea McIntyre


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 09/08/11

Sanırım Kasırga'ya yakalandım. Empty
MesajKonu: Sanırım Kasırga'ya yakalandım.   Sanırım Kasırga'ya yakalandım. Icon_minitimeC.tesi Ağus. 13, 2011 5:24 pm

Kampta tek başıma etrafı gezip her yere alışmaya ve ezberlemeye çalışıyordum. Yeni kız olmak hiçbir zaman kolay değildir. Yani, işinin kötüleşmesi için dışlanmaya gerek yok. Etrafa alışmakta gayet güç zaten. Sudan yeni çıkmama rağmen bedenim kuruydu. Mayomun üstüneyse yalnızca bir plaj elbisesi geçirmiştim. Pekala, yüzmeye giderken kıyafetlerimi yanıma almayı unutmuş olabilirim. Hey, bu benim suçum değil, herkes unutabilir. Her neyse.
Hava yaz olmasına rağmen hafif esen meltem saçlarımı dalgalandırıyordu. Aslında o anda büyük ihtimalle yapmam gereken kulübeye gidip klaik Melez Kampı tişörtünü giymek olması gerekirdi heralde, ama ben bir anırma sesiyle dönüp ahıra baktım. En son baktığıma göre yeni olmak biraz eğlenmeyi engellemiyordu değil mi? Aslında hadi ama, engellese bile burda benden söz ediyoruz. Yine de bir an tedirgin oldum. Fakat kendimi cesaretlendirip ahıra yöneldim. Korkaklık benim kanımda yok. Hayır, olmasına izin veremem. Yolu yok.
Ahırdan içeri girerken pegasusların beni bir an için tiksindiren kokusu yüzüme çarptı. Elimde olmadan yüzümü buruşturdum fakat yürümeye devam ettim. Ahır da kimse yoktu. Harika diye geçirdim içimden. Yani, tamam belki deliyimdir. Ya da en azından eğlenmeyi seven biriyim ama daha önce hiç at sürmediğimde bir gerçek ki pegasusları sürmenin bir at sürmekten daha zor olduğunu düşünüyorum. Kısacası rezil olmam an meselesi. Ben büyük ihtimalle yeri boylarken kimsenin beni görmemesi beni mutlu eder. Pegasusa binmekten korkup kaçmadan önce ilerlemeye başladım. Pegasuslar pek benimle ilgilenmiyordu. Yani, yanlarından geçerken bazıları başlarını kaldırıp bakıyor ya da yüzüme doğru soluyordu ama yine de pek bir tepki almadım. Atları Poseidon yarattığı için pegasuslar da Poseidon çocuklarını çok seviyorlar. İçimden şüpheci bir ses Acaba Poseidon çocukları gibi bizden nefret ediyorlar mıdır? dedi. Ama pek sanmadım. Yani sansam da kendimi kandırdım. Hey, bir işe başlarsam geri dönüşü yok.
Ben ahırın içinde pegasusları seyrederek öylece yürürken birden biri tam önünde olduğum sırada kafasını uzatıp yüzüme soludu. Ben ne olduğunu anlamadan 'Ayy' diye bir çığlık atıp geri kaçtım. Tamam, aslında o kadar da korkmuyorum pegasuslardan, burada anlaşalım. Ama kim olsa böyle ani bir hareketten korkar. Yani, en azından ben öyle düşünüyorum. Ama yine de tanrılarıma şükürler olsun ki çevremde kimse yoktu. Bakın, normalde rezil olmaktan bu kadar korkmam. Hatta eski okulumda her aptalca şeyin başını ben götürürdüm. Ama yani, buradakilerin üzerinde iyi bir izlenim bırakmak istiyorum.
Pegasus gözlerini dikmiş doğru direk bana bakıyordu. Kirli beyaz gibi duran gri bir rengi vardı sağ gözü siyah bir halkayla çevrelenmişti. Gözleri gri rengindeydi. Yelesi uzun ve bembeyazdı. Pegasus hafifçe kişnedi. Yavaşça ona yaklaştım 'Şey, merhaba dostum.' dedim. Çekingen bir tavırla elimi pegasusun sol yanağına götürüp okşadım. Hayvan hızlıca nefes verdi ama onun bundan hoşlandığını anlayabilmiştim. Başını yana yatırıp ağzını bana yaklaştırınca bir an beni yalayacak sanıp irkildim. Fakat daha çok kokluyor gibiydi. Pegasusların insanları kokladığını bilmezdim açıkçası. Fakat başını tekrar hızlıca yana yatırınca benim çok köşeli jetonum düştü, sanırım. 'Dışarı mı çıkmak istiyorsun?' diye sordum iki elimle kulaklarının arkasını kaşırken. 'Pekala, o zaman biraz gezintiye ne dersin.? Birlikte biraz eğleniriz? Olur mu?' diye sordum kaşlarımı havaya kaldırıp. Pegasus kişneyince gülerek bunu evet olarak algıladım ve hayvanın küçük yerinin kapısını açıp onu aldım. Pegasus anında dışarı çıktı ben ise ona ayak uydurup elimden kaçırmamaya özen göstererek onunla birlikte ahırdan çıktım.
Çıkarken farkettiğim kadarıyla pegasus içerdekilerden biraz daha gençti. Belki de onlardan daha az dışarıya çıkmıştı ve bu yüzden bu kadar çılgındı. Yani, şey dışarı çıkmayı istemek konusunda. Dışarı çıkınca kişnedi ve koşmaya yeltendi. Ve bende onu tuttuğum için neredeyse yeri boyluyordum. Ki zaten o büyük adımlarla hızlıca yürürken, ki bu yürümesiyse koşarken ona tutunmak istemezdim, ben de ona tutunduğum için birkaç metre sürüklendim. Ama tanrılarıma şükürler olsun ki sıkı tutunmuşum düşmedim, yalnızca ayaklarım yerde sürtündü ve ben de kontrolü elime alamadım. Zira etrafta melezler vardı, ve bazıları bana bakmaya başlamıştı bile. Gerçekten zorlanarak sırtına iki kez şaplak attım ve 'Yavaş ol bakalım kızım.' dedim. Büyük ihtimale ona şaplak attığımı bile anlamamıştı ama yavaşladı. Birkaç adım sonra durdu ve başını yere eğip bana baktı. Sanırım konuşabilse 'Sırtıma bineceksen bin artık yoksa ben gidiyorum!' gibi bir şeyler söylerdi. 'Tamam, tamam. Sakin ol. Beklettiysem kusura bakmayın hanımefendi.' dedim ve az önceki olaydan ötürü hepten korkmuş olsam da kendimi zorlayıp pegasusun sırtına bindim. Ben pegasusun sırtına iyice yerleşince hayvan başını kaldırdı. Sonra kanatlarını açtı ve adeta dilim tutuldu. Kanatları gerçekten çok uzundu ve yumuşacık tüylerle kaplıydı. Kanatları da yelesi gibi bembeyazdı. Eğer üstüne bindiğim çılgın hayvan izin verseydi kanatlarını incelemeye devam edebilirdim sanırım. Fakat pegasus birden hızla koşmaya başladı sıçradı. Sıçramasıyla aynı anda kanadını çırptı. Bu, o kadar hoş bir duyguydu ki! Uçuyordum! Temin hafif bir meltem saçlarımı dalgalandırıyorken şimdi saçlarım rüzgardan karmakarışık olmuş olsa gerekti. Bu harika bir şeydi, bunu anlatmak için yeterli kelime dağarcığım olduğunu sanmıyorum. Hoş, her güzel şeyin bir sonu var dedikleri gerçekten doğru bir kelime maalesef. Pegasus ahırın üstünde daireler çizmeye başladı. Saçlarım rüzgardan uçuşuyordu, elbisemde öyle. Yaz olmasına karşın sudan yeni çıkmıştım -her ne kadar kuru olsam da- ve üşümeye başladığımı hissettim. Artık inmem gerek diye düşündüm. Ama inmeden önce kaşlarımı çattım ve ona bir isim bulmalıyım dedim içimden. 'Hıı, Sen bir kasırga gibisin. Deli dolusun ve patlamaya hazır bir bomba gibisin. Sen Kasırga'sın değil mi? Adın bu.' dedim. Kasırga adına sevinmiş gibi kişnedi. Gülüp 'Evet, ben de sevindim.' dedim. Fakat sonra Kasırga birden adının hakkını vermeye karar verdi ne yazık ki. Ben onu inmeye yönlendireceğim halde o doğruca nehre doğru uçmaya başladı. 'Kasırga, hayır dönüyoruz. Hem ben seni yine çıkaracağım.' dedim tereddüt ve korkuyla. Fakat pegasus hiç oralı olmadı. 'Kasırga iniyoruz, hemen. Ahırlara' dedim daha itaatkar bir sesle. Fakat pegasusum yine aldırmadı. Nehrin üstüne geldiğinde biden kanatlarını kapayıp dimdik aşağı düşmeye başladı. 'Kasırga hayır!' diye bağırıp belki de tüm kampı inletmiş olan bir çığlık attım.
Tamam, ben Amphitrite kızıyım. Suyu severim, suda beni sever falan fakat suya girmek başka, on metre yukardan suya çakılmak başka. Sanki tüm hayatım gözümün önünden geçer gibi oldu diyemeyeceğim. Çünkü o anda düşünemiyordum bile. Fakat tanrılarıma şükürler olsun ki Kasıra biz tam suya çakılmak üzereyken ani bir manevrayla döndü ve kanatlarını açıp doğruca ahırlara uçtu. Yere adımını atarken zevkle kişnedi. Ben ise midem yerinde mi emin olamadığımdan konuşmaya bile çekiniyordum. Yavaşça aşağı indim. 'Ya ya çok eğlenceliydi.' diye homurdandım kendi kendime. Kasırgayı alıp ahıra soktum. Elimi siyah tüylerinin üstüne koydum. 'O yaptığın şeye rağmen yine görüşeceğiz Kasırga.' dedim ve gülümseyip hayvana göz kırptım. Kapıdan çıkmadan önce onun bir kez daha kişnediğini duydum.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sanırım Kasırga'ya yakalandım.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sanırım Sahiplenildim.
» Sanırım ben buraya aidim. (Gorev-3)
» Normal bir aile ziyareti(sanırım)
» Aramalı mıyım? Sanırım evet *.*
» hey.. pardon.. bir bakar mısın? sanırım Sam seninle konuşmak istiyor..

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Pegasus Ahırları-
Buraya geçin: