Masamda oturmus kısa sürede hayatımda olan büyük değisiklikleri düsünüyordum. Daha dün aksam amcamlarla evimde rahat rahat yemek yiyordum. Bu aksamsa..
Hafif bir 'of' cektim ve yemegime yöneldim. Nasıl yemek yenileceğini yanımda oturan ismini bilmediğim bir çocuktan öğrenmistim. Yemegime yönelmistim yönelmesine de, yemek yiyecek halim hiç yoktu. Yesil gözlerimle etrafı tarıyordum. Benim gibi yeni bir çocuk var mı diye. Ancak yeni olan tek çocuk bendim. Diğerleri çok rahat hareket ediyordu. Bir sürü arkadasları vardı. Ama bunları kıskanmama gerek yoktu ki. Çünkü er ya da geç benimde arkadaslarım olacaktı.
Bir an önce kalkıp kulübeme gidip uyumak istiyordum. Çok zor birgün geçirmistim. Ama herkes yemeğini bitirmeden kalkmanın ayıp olacağından korktuğumdan yerimde dikili kalmıstım. Herkesin yemeğini yemesini beklemekten baska sansım yoktu.
Visneli sodamdan bir yudum aldım. Ardından derin düsüncelere daldım..
Sert bir ses beni kendime getirene kadar :
"Hey genç! Hadi kulübene, geç oldu."Bu kamp görevlisiydi. Zaman nasıl bu kadar çabuk geçmisti? Hantal adımlarla kulübeme dogru ilerledim. İçeri girdim ve bagırısan birkac cocugun yanından gecip yattığım odama girdim. Üstüme battaniyemi çektim.
"Ben buraya aidim" diye fısıldadım. Ardından derin bir uykuya daldım..