Derin bir nefes aldım.Yeni okuluma başlayacaktım.Kaçıncı okulumdu bu?''Aman...Ben gideceğim,kovulacağım,asıl önemli olan ne kadar kalabileceğim olmalı.''diye söylenerek aşağıya indim.Mutfaktan annemin radyosunun sesi geliyordu.Kapıya doğru ilerledim ve mutfağa doğru bağırdım''Anne!Ben çıkıyorum.''Annem hemen radyoyu kapattı ve kapı eşiğinden bağırdı.''Ann bekle!Hemen geliyorum.''Sırtımı apartmana çıkan kapıya dayadım ve ayaklarımla en sevdiğim şarkının ritmini tutturmaya başladım.Benim sesim annemin yankısı gibiydi.Bu birçok benzerliğimizden sadece biriydi.''Hayatım,kes şunu!Bu müziği hiç sevmediğimi bilirsin!''Başımı salladım.Malesef müzik zevkimiz uyuşmuyordu.Yerimde durarak annemin ne diyeceğini beklemeye başladım.Aslında yerimde duramıyordum.Bir süre sonra olduğum yerde kıvranmaya başladım.Annem gülümseyerek beni seyrediyordu.En sonunda sinirime yenik düşerek ''Ah,hadi ama!Ne söyleyeceksen söyle artık!''Başını salladı ve gülümsemesi soldu.Yerini ciddiyet almıştı.''Dikkatli olmalısın,Tatlım.''Dikkatli olmak mı?Annem bana dikkatli olmalısın mı demişti? İyi de annem benim işime karışmazdı ki''Tamam anne,artık hiçbir çocuğu dövmeyeceğim.Tatmin oldun mu?''gülümsemesi yerine geldi.''Aslında kast ettiğim bu değildi.Ama çocukları dövmesen,bu da iyi olurdu.
ah,birde sakın Melanie'den ayrılma!''Ona benim onları dövmek istemediğimi ama oların kaşındığını söyleyecektim.Ama vazgeçtim.Mel mi?Onunla ne ilgisi vardı şimdi?Tam soracaktım ki dışardan korna sesi geldi.İşte Mel'in geldiğinin işareti...
Anneme veda ederek hızla aşağıya indim.Mel benim 4.sınıftan beri en iyi arkadaşımdı.Onun okuluna gidecektim.Beni götürecek birisi olmadığı için kendisi götürmeyi teklif etti.Ben de kabul ettim,tabii.Apartmandan çıkarken,arabayı gördüm.Arabanın arka kapısında Mel'in küçük,tatlı kafası bana bakıyordu.''Erkencisin bugün.''Bana şaşırmış gözlerle baktı.''Saatin kaç olduğundan haberin var mı senin?'' Bana yer vermek için kayarken sordum.''Ciddimisin sen?''Bir kaşını kaldırdı ve gülümsedi.''Hayır,bana da annem söyledi.''Mel'in de benim gibi babası yoktu.Ama annesi akıllılık edip zengin bir adamla evlendi.Bunu Mel'e söylediğimde bana kızıp,annesinin çok büyük bir ahmaklık yaptığını söylüyordu.Tam ona bir şey soracaktım ki arkada oturan birisi dikkatimi çekti.Çenemle göstererek''Bu da kim?''gösterdiğim yere baktı.Çocuğu umursamıyor gibiydi.Kesin burda olduğunu bile unutmuştu.''O Jasper,bu okula geldiğimden beri benimle.''Sonra kulağıma eğilerek devam etti.''Bu okuldan onun sayesinde kovulmadım.Yaptığım saçmalıkları hep çevirdi.''Tabii ya...Mel'de benim gibiydi.Kavga çıkarırdı ve yerinde duramazdı.En sevdiğimiz ders mitoloji olmasına rağmen yazıları okuyamıyorduk.Ama o benim biraz zeki versiyonumdu.Çünkü ona yazıları okuyan uşakları vardı.Jasper'a baktım.Bana çok büyük bir şaşkınlıkla bakıyordu.Birden onu tersleyip terslememek arasında kararsız kaldım.Sonra vazgeçtim.Arkadaşımı,aradaşından edemezdim.Hem belki beni de korurdu.''Selam Jasper,ben Ange.''Bana bakarak''Bana Jas de.''Başımı salladım.
Bu arada gözüm bize bakan uşağa takıldı.Sanki hiç görülmemiş bir canlıyız gibi bize bakıyordu.Hafifçe başımı Mel'in kulağına eğdim.''Onu yeni mi işe aldınız?''Başını salladı.Plastation oynuyordu ve onu oynarken rahatsız edilmekten hiç hoşlanmazdı.Şöförü tersleyecektim.Onu terslersem kimse bana kızmaz yada arabadan atmaya kalkmazdı.Mel,uşaklarınıterslemeyi çok severdi.O yüzden arkamda olacağından emindim.''Hey şöför bozuntusu!ya önüne bak yada evinin yoluna.''Birden gözleri bana kaydı ve kırımızı bir ışıkla parladı.Bu bile beni titretmeye yetmişti.O terslediği zman kahkahalarla gülerdi.Mel'e düşündüklerimi anlatacaktım ki şöförün kahkahasıyla kalakaldım.Jas hemen bizim önümüze geçti.Mel öfkeyle kafasını kaldırdı.Bana şaşkınlıkla onlara bakıyordum.Sonra Jas bağırmaya başadı.''Çabuk çıkın burdan!''Mel tam itiraz edecekti ki, Jas konuşmaya devam etti.''Mel hani sana diyordum ya,ben senin koruyucunum diye.Hani bana inanmıyordun?Şimdi ikinizi birden korumam lazım çabuk çıkın burdan!''Mel bir şey demedi.Burnunu havaya kaldırdı ve omuz silkti.Jas'a baktım.'Yardım et' dercesine bakıyordu.Zaten iç güdülerimde burdn çıkmam gerektiğini gösteriyordu.Hemen Mel'e döndüm.''Mel,haklı burdan çıkmalıyız.''Mel,isteksizce başını salladı.Tam çıkarken bizi korumak için ortaya geçen Jas'a baktım ve onu kendime çektim.Onu çeker çekmez boşluğa pençe darbesi indi.Eğer orda olsaydı,içi dışına çıkardı ve buda hiç hoş olmazdı,gerçekten.Jas'a dönüp''Ya sen de bizimle gelirsin,yada hepimiz burda kalırız.''Başını salladı ve hepimiz koşmaya başladık.Mel'in sesiyle arkama baktım.''Aman Tanrım!Bu uçuyor!''Jas arkasına baktı ve bizi bir ağacın gövdesine çekti.''Alın bunları ve kendinizi savunun.''Bize kılıç verdi.Kılıcı tutar tutmaz kendimi daha güçlü hissetmeye başladım.Sonra planını anlattı.Yaratığın önüne çıktım.''Hey Sen!Kavga mı istiyorsun?Gel!''Bana aklımı yemişim gibi baktı ve pençelerini uzattı.Kılıcımla harektini engelledim.Ve kılıcı karnına sapladım.Mel ve Jas'ta Yaratığın boynunu kopardı.''Koşun Hadi!''Jas yine bağırıyordu.Artık sinirlenmeye başlamıştım.''Bağırmayı kes artık!''diye seslendim.Başını salladı.Ve koşmaya başladık.''Nereye gidiyoruz?''Mel'in sorusu beni kendime getirdi.Jas,''Melez Kampı'na''koşarken sesi rüzgarda asılı kaldı.