Elveda !

Styks nehrinden de kurtulmuştu fakat yeraltı turu daha bitmemişti Aldrick’in. Ağabeyi Perseus’un daha önceden Argos için yaptığı şeyi yapmaya kararlıydı. Şimdiki macerasının Medusa ile savaşmak olmasına karar vermişti. Medusa’nın tek bir bakışıyla bütün canlıları taşa çevirebildiğini biliyordu bu yüzden babasının verdiği kalkana çok güveniyordu. İçinde hafif bir korku vardı. Aklında taşa dönüşürse Thalia’nın alacağı hal gelmişti. Derin bir nefes aldıktan sonra içeriye girmişti. Medusa’nın yeraltında daha güçlü olduğunu duymuştu ama umurunda değildi. Çünkü o Zeus’un çocuğuydu. Medusa’nın inine girdiğinde yutkunmuştu. “Senden korkmuyorum Medusa. Seni Tartarus’a yollayacağım. “ diye bağırmıştı. Yılan tıslamalarının yaklaştığını duyarken kılıcını çekmişti.

Medusa’nın “ Demek sen geldin genç melez. Sen kimin çocuğusun ? “ dedikten sonra Aldrick’i koklamaya başlamıştı. Gerçekten iğrençti ve Aldrick kusacağını hissediyordu. Kılıcını hafifçe havaya kaldırıp Medusa’nın kafasını kesmeyi planlıyordu. Kılıcını hızlı bir şekilde havaya kaldırmıştı ama Medusa küçük bir hareketle kılıcı metrelerce uzağa fırlatmıştı. “ Sen Zeus’un çocuğu olmalısın. Sinsi atak yapmandan belli. “ demişti. Aldrick’in aklında tek bir plan vardı ama plan imkansız gibi gözüküyordu. Planına göre Medusa’nın dikkatini dağıtacak ve şimşekten bir kılıç yapıp Medusa’nın kafasını kesecekti. Fakat Medusa’nın dikkatini nasıl dağıtacağını bilmiyordu. Aldrick düşünürken Medusa Aldrick’i gözlerini açması için ikna etmeye çalışıyordu. Aldrick dayanamayacağını düşünürken inanılmaz bir şey olmuştu. Pegasusu Denizin Oğlu onu kurtarmak için gelmişti. Medusa’nın dikkatinin dağıldığı kesindi. Aldrick büyü tekniklerinde öğrendiklerini uyguluyordu. “ Yoğunlaş ve başar!”
Bütün dikkatini yeteneğine vermişti. Gözlerini açtığı zaman elinde şimşekten bir kılıç vardı. Denizin Oğlu Medusa’yı oyalamaya devam ederken taşlaşmaya başlamıştı. Aldrick görüntüye dayanamıyordu. Gözlerini kapatmıştı ve çıkabilecek en yüksek sesiyle bağırmış ve Medusa’ya doğru koşmaya başlamıştı. Kılıç Medusa’nın kafasını ayırmıştı. Aldrick gözünü açtığında Denizin oğlu’nun her yeri taşlaşmıştı. Sadece, sadece kafası taşlaşmamıştı. Gözünden yaşlar akarken Aldrick “ Neden oğlum ? “ diye söyleniyordu. Denizin Oğlu’nun taşlaşmayan son yeri de taşlaşınca Aldrick yere yığılmıştı. En iyi ve ilk dostu onu kurtarmıştı. Aldrick ayağa kalkmaya çalışırken babasının sesini zihninde duymuştu. “Aldrick, Denizin Oğlu senin yüzünden taşlaşmadı. O senin en iyi arkadaşındı ve senin için kendini feda etti. “ demişti. Aldrick ne diyeceğini bilemiyordu. Denizin Oğlu’na son kez bakarken gözyaşlarına hakim olamıyordu. En iyi dostu sadece onun canı için ölmeyi göze almıştı. Derin bir nefes aldıktan sonra “ Seni unutmayacağım oğlum. Sen benim en iyi arkadaşımsın. “ demişti ve yere yığılmıştı. Cebindeki son ambrosia parçasını kullanırken bunun bir rüya olduğunu ve bu rüyanın bitmesini umuyordu.