Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Dostu ziyaret.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Daphne Monroe
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Daphne Monroe


Mesaj Sayısı : 35
Kayıt tarihi : 29/07/11

Dostu ziyaret.  Empty
MesajKonu: Dostu ziyaret.    Dostu ziyaret.  Icon_minitimeC.tesi Tem. 30, 2011 6:08 am

Melez Kampı'na yeni gelmesine rağmen, kendisini hemen aralarına kabul etmeleri gerçekten mutlu etmişti.Kendisini evinde hissediyordu burada. Mutluydu. Mutlu olmasının en büyük etkeni ise kendisini tek anlayan arkadaşı Caroline'dı. Çocukluk arkadaşı olan Caroline'nı biraz kıskansa da bu, ona olan sevgisinden birşey eksiltmiyordu. Zıt kutuplar birbirini çekermiş sözüne artık inanıyordu Daphne. Daphne ne kadar mantıklıysa, Caroline ise o kadar deliydi. Ne olursa olsun iyi kızdı Daphne'ye göre. Su kullanmada kendisini geliştirirken, kendisini izlemesini istediği tek kişi biricik arkadaşıydı şüpesiz. Son denemelerini yaparken, vazoyu kırdığını kardeşlerine nasıl açıklayacağını da düşünüyordu. Japon yapıştırıcısının iyi bir seçim olduğunu düşünüyordu fakat, alacak dharmisi yoktu. Bunun tek çaresi Hermes kulübesiyle iyi arkadaş olmaktı belki de. Su elinde döküp havaya sıçratmaya çalıştığında, suyun tam olarak kafasına döküleceğini bilmiyordu. Saçlarını kurulamak için banyoya ilerlediğinde, havlunun bittiğini farketti. Temizlik yeni yapıldığından, hepsinin şuan çamaşır makinesinde olduğunu sanıyordu. İçinden küfürler ederek dolabının karşısına geçti. Kullanmadığı bir bluzu kafasına atarak iyice temizlemeye çalıştı. Birkaç dakika beklediğinde, aynaya geçti. Tam olarak inek yalamış gibi duruyordu saçı. Yüzünü buruşturarak saçlarını düzeltmeye çalıştı, en iyisi serbest bırakmaktı belki de. Turkuaz bluz ve altına da beyaz bir şort giydikten sonra,parmak arası terlik ile hazır olduğunu farketti. Bu sıcakta, en uygun bu kıyafetler olduğundan emindi. Kardeşlerinin çoğunun görev ya da macera da olduğunu bildiğinden, çıktığını haber verme ihtiyacı hissetmemişti. Dışarıya çıkarak etrafa baktı. Ağaç kenarlarında oturan arkadaşları gülüyor, eğleniyordu. Sessizliğini koruyarak yürümeye başladı, nereye gittiğini bilmiyordu açıkcası. Etrafı gezmek gibi bir aktivite yapmamıştı, zaman bulamamıştı. Daha iki gün önce gelmesine rağmen, temizlik gününe yakalanması onun için büyük bir şanssızlıktı. Geri gittiğinde kulübelerin U şeklinde dizildiğini farketti. Hades kulübesinin en deli bir görünüşü olduğunu zannediyordu. Kardeşler birbirine çeker, hepsi Caroline gibi deliyse, gerçekten arkadaş olmaları zor olabilirdi. Yine de Caroline'a katlanabildiği gibi kardeşlerine de katlanabilirdi belki. Birgün olmasına rağmen, biricik arkadaşını hemen özlemişti. Kardeşten öteydi Daphne için o. Onu anlayan tek canlı, onu diğer anlayan günlüğüydü. Gerçi babasının günlüğünü okuması ve dövmesi üzerine artık yazmıyordu. Gözüne çarpan kulübeye ilerlediğinde, Caroline'nın sesinin geldiğini farkedince, bu kulübe olduğuna emin olmuştu. Kapıyı çaldığında birkaç dakika beklemesi gerekmişti. Kapı aniden açıldığında, elinde olmadan irkildi. Caroline arkadaşı geldiğini görünce yüzünde ifade oluştu,mutluluk. "Merhaba." Dedi utançla. Yüzünün kızardığına kalıbı basardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Caroline Klein
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Caroline Klein


Mesaj Sayısı : 137
Kayıt tarihi : 24/07/11

Dostu ziyaret.  Empty
MesajKonu: Geri: Dostu ziyaret.    Dostu ziyaret.  Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 12:07 am

Kendini biraz olsun toparlayabilmenin sevinciyle önüne gelen ilk koltuğa yayılmıştı. Kulübede henüz ikinci günü olmasına rağmen o kadar çabuk alışmıştı ki buraya. Kardeşleriyle eğlenerek temizlik yapıyordu, yaşadığı berbat olayları unutmuş gibiydi. Fakat ne yaparsa yapsın, içindeki o boşluk asla gitmeyecekti. Yüzü ne kadar gülerse gülsün, içinde bir yerlerde Vladimir'in ölümünün acısı ve suçluluk duygusu gülümsüyordu ona. Gitmeyecekti, bitmeyecekti o ölümün ardında bıraktıkları. Her neşe saçtığı anda, bir o kadar da hüzün doluyordu kalbine. O hisse hüzün demek, basit gelirdi aslında. Acıdan da yoğun bir şeydi, kara bir tünelde önündeki ışığı görerek yolculuk yapar gibi hissediyordu. Işık orada bir yerlerdeydi, yüzüne vuruyordu fakat asla karanlıktan çıkamıyordu. Yine düşünceleriyle baş başa kalmıştı işte, bir hançer daha saplanmıştı içinde bir yerlere. Gözünü uzakta bir yerlere dikmiş, boş boş bakıyordu. Herşey bir film karesi gibi gözlerinin önüne serilmişti adeta. Öyle bir kare gelmişti ki gözüne, boğulur gibi olmuştu. Malikanelerinin büyük bahçesindeydi gözlerini kapattığında, bir ağacın dibinde kara marsık gibi bir çocuk duruyordu. Düzgün burnu, şekli bir değişik olan kapkara gözleri ve kısacık siyah saçları. Yüzünde hınzır bir ifade vardı, oyuna çağırır gibiydi sanki. Fakat yine o buğulu bakışları üzerindeydi. Kırmızı bir kazak.. Boğazını kapatan kırmızı bir kazak vardı üstünde, esmer teniyle uyum içindeydi. Karşısında bir kız çocuğu duruyordu. Beyaz teni, iri yeşil gözleri ve hokka bir burnu vardı. Kahverengi saçları at kuyruğu yapılmıştı, aynı hınzır bakışlarla karşısındaki çocuğa karşılık veriyordu. Aniden gözleri açıldı Caroline'in. Gözlerini kapattığında gördükleri, Vladimir ile ilk tanıştığı günden karelerdi. Ne kadar sevimli bir çocukluğu olduğunu bile unutmuştu, sonralardan açılan teni o zaman esmerdi ve minyon haliyle beraber çok sevimli bir havası vardı. O an, hem gözlerini açıp o hayalden ayrıldığına üzgündü, hem de bir an önce unutmak istiyordu. Hatırladıkça, içindeki suçluluk duygusu büyüyordu. Kardeşlerinden Philomela, dikkatle ona bakıyordu. Dalgın halini fark etmiş gibiydi. ''Caroline ? Daldın gittin bakıyorum.'' Hemen kendine gelerek ayağa kalktı. Yüzüne yine o gülümsemesini yerleştirdi. ''İyiyim, biraz dalmışım sadece.'' Tam o sırada, kulübelerinin kapısı çalındı. Caroline ağır adımlarla kapıya yöneldi. O sırada kardeşleri temizlikte ufak tefek kalan işleri hallediyorlardı. "Merhaba." Karşısındakinin çocukluk arkadaşı ve yakın dostu Daphne olduğunu görünce içten bir gülümseme belirmişti yüzünde. Daphne de Vladimir gibi yakın arkadaşıydı, kardeş gibiydi onun için. Fakat Vladimir ile aralarında arkadaştan öte bir bağ vardı. Aslında o an en çok ihtiyaç duyduğu kişi karşısındaydı, Daphne onu biraz olsun rahatlatabilirdi. ''Hoşgeldin, içeri geçsene.'' Daphne'yi de yanına alarak odasına doğru ilerledi. Onlar ilerlerken, Daphne etrafı inceliyordu. Haklıydı aslında, Hades Kulübesi'nin içini görmek herkesin yapabileceği bir şey değildi. Caroline odasının kapısını açıp, Daphne'yi içeri buyur etti. Yatağının üstüne oturup, konuşmaya başladılar. Poseidon Kulübesi'ni anlatıyordu Daphne, yaşadığı şok ile karışık mutluluğunu paylaşıyordu onunla. Fakat Caroline yine dalgındı. En sonunda Daphne dayanamamıştı. "Sende bir tuhaflık var Caroline. Anlat bana." Anlamıştı.. Caroline uzaklara, çalışma masasının olduğu yere doğru bakmaya başladı. Sabah, Vladimir'in 13 yaşındaki resmini masasının baş köşesine koymuştu. Birilerinin görmesinden çekinmemişti, zira odasına herkes giremezdi. Aynı anda Daphne de oraya bakmaya başladı. Caroline'in gözlerini buğulandıran resmi görünce, biraz olsun anlamış gibiydi. Fakat, o korkunç olaydan onun bile haberi yoktu..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Dostu ziyaret.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Bir Dostu Ziyaret.
» Bir Dostu Ziyaret. (2)
»  Bir Dostu Ziyaret. (3)
» Eski Bir Dostu Ziyaret
» Pegasus Dostu Statüsü Onay Alma Başlığı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kulübeler :: Hades Kulübesi-
Buraya geçin: