Saatin alarmı ile yataktan fırladım. Felaket görünüyordum. Uykusuzluktan gözlerim şişmişti, saçlarım dağılmıştı. Kendime gelmem için sadece yarım saatim vardı. Daha sonra ilk kez avcılar kulübesine gidip, dostum Kathie’yi ziyarete gidecektim. Hızlıca duşa girdim. Su ile biraz oynadım. Duştan çıktığımda kendime gelmiştim. Üzerime lacivert kısa kollu bir bluz giydim. Altıma en sevdiğim dar kotumu geçirdim. Saçlarımı hafif bir şekilde topladıktan sonra dışarı çıkmaya hazırdım. Kulübeden çıktım. Artemis kulübesine hiç gitmediğimden orayı nasıl bulacağımı düşünüyordum. Aslında bu hiç zor olmadı. Chels ve Lena kapıda konuşuyorlardı. Onlara selam verdikten sonra kulübenin kapısını tıklattım. kulübenin dışarısı sadeydi ama hoştu. Kathie kapıyı ikinci kez tıklattığım anda açtı. Gülümseyerek “Selam” dedim. Gülümsememe karşılık vererek “Selam Luna, içeri gelsene” dedi. Kabul etmeliydim, burası harikaydı. Ana salondaki koltuklara oturduk. Koltuklar açık renkti ve son derece konforluydu. Etrafa göz gezdirdim. Ferah bir yerdi burası, pek fazla eşya yoktu. “Doğrusu buraya daha önce gelmeliymişim” dedim “ Harika bir yermiş”