Elindeki cep telefonunu sıkıca kavramış, Thalia'nın ağacına doğru yürüyordum. Tom, benim büyük ve hızlı adımlarıma uyum sağlayabilmek için koşuyordu. Yanıma geldiği zaman "15 yaşında gibi görünüyorsun ama sanki kamptaki bir çok kişiden yaşlı gibi duruyorsun. Bunun sebebi ne?" diye sordu. Onun aptal sorusunu cevaplamak yerine dikkatimi hiç bozmadan çıkışa ilerlemeye devam ettim. Telefondan dolayı canavarların geleceğini biliyordum. Planım Tom'u yem olarak kullanıp kaçmaktı; ve Tom'un acemiliğine bakılacak olursa bu pek de zor olmayacaktı.
Ağacı geçtiğimiz an canavar sesleri gelmeye başlamıştı. Pis Harpy' lerin kokusunu alır gibiydim. Tam adımları sıklaştırdığım sırada önüme dev gibi bir Harpy çıktı. Elindeki kocaman baltayı bana doğru savurmaya başladı. İlk iki darbede ondan kolayca kaçmıştım; fakat üçüncü darbede beni kenara sıkıştırdı. Artık kaçacak yerim kalmamıştı. Bir ağacın gövdesine dayanarak ölecektim. Tam gözlerimi kapayıp ölümü beklediğim an da, bir kılıç darbesi sesi duydum. Kucağıma düşen Harpy kafasına güvenerek gözlerimi açtım. Bana saldıran Harpy Tom tarafından öldürülmüştü ve Tom'un bakışlarından anladığım kadarıyla, egosu tavan yapmıştı. Ona küçümser bir bakış attım. Suratına bir yumruk indirdim. O neler olduğunu idrak etmeye çalışırken; ben de bunu fırsat bildim ve arkama bakmadan, hızla koşmaya başladım. Beni durduran şey korku dolu bir çığlık olmuştu. Harpy' lerin yanına gidip Tom'u kurtarmak istediğim son şeydi. Bir an önce eve gitmek istiyordum. Fakat sonra Tom'un beni kurtarışını düşündüm. Bir avcı olarak acımasız, merhametsiz, asi, kızgın ve erkeklerden nefret ediyor olabilirdim. Ama yapılan bir iyiliği karşılıksız bırakmazdım. Bu nedenle hızla Tom' un yanına döndüm.
Alana vardığım an gördüğüm görüntü beni şoka çevirdi. Bir Harpy, Tom' u boğazından sıkıca kavramış, yukarı kaldırarak boğuyordu. Hemen hançerimi belimdeki kından çıkardım ve Harpy'e sapladım. Harpy acı dolu bir çığlık attı ve toza dönüştü. Elimdeki kanlı hançeri eski yerine koydum ve Tom' a kalkması için yardım ettim. Bir süre Tom'un minnettar bakışlarına baktım. Fakat Tom' un teşekkür dolu bakışları birden korkuyla büyüdü. Ona neler olduğunu soramadan sırtıma bir hançer darbesi aldım. Acıyla inlerken yere yığıldım. Duyduğum son ses Tom' un yardım çığlığıydı.