Kulübede öylesine otururken ağabeyi Leonard’ın “ Kulübede ekmek kalmamış .Aldrick! “ diye bağırmasından sonra uyuma taklidi yapmaya başlamıştı. Ağabeyi Leonard’ın kendisini markete yollayacağını biliyordu. Kulübede her zaman markete o giderdi. Uyuma taklidi yaparken Leonard’ın yanına geldiğini hissetti. Yine elinde bir tüy vardı ve tüyü Aldrick’in burnunun üstüne koymuştu. Aldrick dayanamamış ve “ Kahretsin! . Beni yine yakaladın “ dedikten sonra kardeşlerine selam vererek kulübeden dışarı çıkmıştı.
Kulübesinde çıkar çıkmaz arkadaşı Kevin’a çarpmıştı. Kevin “ Biraz dikkatli olmalısın Aldrick. “ dedikten sonra gülmeye başlamıştı. “ Ben de seni alacaktım. Şey, kamp marketine gitmeye ne dersin? “ Bu sefer Aldrick gülmeye başlamıştı. Kevin “ Neden gülüyorsun “ diye sorunca Aldrick kendisinin de kamp marketine gittiğini söylemiş ve Kevin’la beraber gülmeye başlamışlardı. Kamp marketine doğru yürürlerken muhabbet ediyorlar. Arada sırada Aldrick Kevin’a şaka yapıyor, arada sırada Kevin Aldrick’e takılıyordu. En sonunda kamp marketine gelmişlerdi. Karşılarında Hermes çocuklarının macera anlayışının gerçekleştiği yer duruyordu.
Argos’a selam verdikten sonra ekmeği almış ve Argos’la muhabbet etmeye başlamışlardı. Muhabbetleri evet hayır şeklindeydi ama Argos’la muhabbet etmek her zaman iyidir diye düşünüyordu Aldrick. Argos’un her yerinde göz vardı. Yeni gelen
melezler ondan korkardı ama Argos’a alıştığınız zaman onunla eğlenmenin kolay olduğu aşikardı. Muhabbet devam ederken Hermes çocuklarının cips çaldıklarını fark etmişti Argos. Koştururken yere düşmüş ve düşerken arkasındaki gözlerin birini kırpmıştı. Aldrick ve Kevin yavaş yavaş yürürken, partnerlerinden bahsediyorlardı.