Kendimde olmama çok şaşırmıştım, kolumun acısına rağmen ayakta kalabilmeme... Rea beni kurtarmaya çalışırken, kendisini feda etmişti. Kurtarılacak durumdayken, kurtarıcı olmuştum. Kolum yanıklar içindeydi, az önce pansuman yapılmıştı. Acıdan gözlerim yaşarıyordu, ayrıca kolumun aldığı korkunç hal, hiç moral verici değildi. Ben ağrılarımdan sızlanırken, dostum Rea, uyanmıştı. "Bu.. Berbat... Acı. Bacaklarım." Güçlükle konuşabiliyordu. Hemen yanına gittim, yüzümdeki acı ifadeyi silmeye çalıştım. Bu şekilde ona iyi moral olamazdı çünkü. Kheiron da gelmişti yanıma, endişeli bir şekilde Rea'nın sargılar içindeki bacağına bakıyordu. Rea da endişeliydi, benim yanık koluma bakıyordu. Ortalıktaki ağır havayı biraz olsun dağıtmak istedim. "Rea. Son anda yırttın, ha ?" Gerçekten acınası bir tatmin etme çalışmasıydı bu yaptığım. Söylediğime benim bile gülesim geldi, tabii kendimi tuttum. Bu kurtulmuş halimizse, öbür türlü küle dönmüş olurduk heralde. Bunu düşünmek bile istemiyordum. Bu sefer fena çuvallamıştım. Sadece kendimin değil, yanımdakinin de başını derde sokmuştum. Rea'nın sargılar içindeki ayağına içim acıyarak baktım. Bir süre zor yürüyecek gibi görünüyordu. Bana zorla cevap verdi. "Tam olarak neyim var ? Kırık ? Yanık ?" Bunu cevaplamasını Kheiron'a bıraktım. Biliyor olsam da, ben söylemek istemiyordum. Çünkü yine maceracı ruhum yüzünden sadece kendimin değil, başkasının da başına dert açmıştım. "Sol bacağında bir kırık ve lavlardan kaynaklanan bolca yanık. Sana biraz nektar içirdik, ama daha fazlasını bedenin kabul etmez. Yanıkların iyi, ama kırığı alçıya almak zorunda aldık." Rea, büyük bir endişe ve acıyla yüzünü buruşturdu. Dişlerimi sıkıyordum. Hem canım acıyordu, hem de çok değer verdiğim bir dostumun canını acıtmıştım ! Kheiron, ortalığı yatıştırmak ister gibiydi. Tabii Rea açısından bakıldığında ne kadar başarılı olduğu meçhuldü. "Koltuk değneği kullanırsın." Açıkçası bunu ben duysam sinir krizi geçirebilirdim. Fakat Rea çok sakindi. Ne kadar olgun biriydi o öyle... Beni, gerçekten çok şaşırtan birşey yaptı.. "Sen iyi misin ?" Nasıl yani ? Bu halde bile beni mi düşünüyordu? Üstelik, bunda benim de suçum vardı. Ben olsam bunu yapabilir miydim bilmiyorum... Zorlukla cevap verebildim. "Sadece kolum yandı. İyi olacağım." Buna her ne kadar inanmasam da. İçimden geçen son sözü söylemedim. Revirde bir süre daha kaldık, ardından Rea'nın kulübesine gitmesine yardım ettim. Koltuk değnekleri onunla olacaktı bir süre. Benimse kolum sargılar içindeydi... Aslında, oraya giden diğer melezlerin maceralara bakarsak, biz ucuz atlatmış gibiydik. En azından sadece kolum yanmıştı, diğer yerlerime birşey olmamıştı. Bir kez olsun şu kulübeye sakin bir gün geçirmiş olarak dön Adriana. İçimdeki sesin sitemleri başlamıştı yine. Kendi kendime kızarak, gecenin karanlığı içinde kulübeme ilerledim.
-Rp Bitmiştir !-