Sadece hafta sonluğuna biraz dışarı çıkmak istemiştim.Tabi ya unutmuşum bana yine her zamanki gibi rahat yok (en azından olmayacağını biliyordum).O gün cumartesiydi bazı melezler dışarı çıkıyorlardı.Ben de babamı görmek istiyordum.Asıl amacım onu görmek değil ona hesap sormaktı.Ama ilk önce biraz molaya ve dinlenmeye ihtiyacım vardı.Sonuçta Melez Kampı'nda yanlız sayılırdım sadece 2-3 kişiyi tanıyordum zaten normalde de çok sosyal bir insan değilim.Bu yüzden Long Island yakınlarında bir kafede oturup dinlenmeyi özellikle de her şeyi gözden geçirmeyi umuyordum.İçimden normal bir hafta sonu olmasını diledim.
Şehir merkezinden Long Island'a doğru yol aldım.Martı seslerini çok sevdiğim için burada oturma gereği duydum (tek başıma).Umarım şapşal çocuklar gibi aranıyora falan çıkmamışımdır,diye düşündüm içimden.Biraz gazoz içerek martıları seyrettim nasıl da özgürdüler.Zaten cebimde bir gazoz ve bir su alacak kadar para kaldığını fark ettim.Yatılı okulda okuduğum için cebime pek fazla para girmezdi.Gazozu içtim ve hesabı ödedim.Biraz dolaşmaya koyuldum (aslında şimdi düşününce iyiki o dolaşmaya çıkmışım diyorum).Bayağı bir yürüdüm sonra da doğal olarak bayağı tenha bir yere geldim.Yok buraya bayağı az gelirdi burada sadece deniz ve kum vardı.Ne dükkanlar,ne kafeler ne de kaybolmuş turistler vardı.Sanki biri bana burayı özel olarak ayarlamıştı fakat bu kadar tenha bir yerde korkmamak elde değil her an karşıma çirkin bir canavar çıkmasından korkuyordum.Aslında Long Island'a fazla gelmezdim daha doğrusu gelemezdim.Bu şekilde düşünürken neden burada bir salak gibi beklediğimi anlamaya çalıştım buradan geri dönmeye kalkacaktım ki karşımda yavaş yavaş biri belirmeye başladı şimdilik hiçbir şey göremiyordum.Gözlerimi kapatıp içimden "Eyvah yandık!Hem de yandık ki ne yandık!édiye geçiriyordum.Aslında hiçbir şey olmadı karşımda gen sayılan ve nerdeyse parıldayan bir insan duruyordu ama bir saniye o da neydi?Kocaman sarı renkli bir araba.Adama baktım adam normal boyda normal kiloda 20-30 yaşları arasında yakışıklı sayıacak güneş gözlüklü biriydi.Bana baktı ve:
-Merhaba ben Apollon.
-Şey yani.
-İnanıp inanmamakta tereddüt ediyorsun değil mi?
-Aslında evet.
-Bak ben gerçekten Apollon'um.
-E-evet.
Ne diyeceğimi ve ne yapacağımı bilemiyordum karşımda Apollon bir ölümsüz ve özellikle bir Tanrı duruyordu.
-Bak aslında amacım seninle görüşmek değildi geçerken uğrayayım dedim.Bu arada senin adın ne ufaklık?
-July Sthan.
-Pekala dediğim gibi amacım seninle görüşmek değildi şunu da al işine yarar.Biraz drahmi.
Ve bana küçük bir kese fırlattı.
-Çok teşekkür ederim sizn için yapabileceğim herhangi bir şey var mı?
-Şu anda yok bu arada şunu da belirtmek isterim ki sen benim çocuğum değilsin.
-Şey galiba bunu biliyordum.
-Tamam o zaman kendini koru.Bir kaç saniye sonra yok olmuştu ben de şehir merkezine gittim babamla görüşecek bir hesabım vardı ama şimdi onun eşinin yanına gelemezdim telefonum ama ne kontör ne de SMS'im vardı.Cebimdeki son parayı da birkaç SMS için feda ettim.Ona aynen şöyle bir mesaj attım:
Senin kim olduğunu bilmiyorum en azından umarım gerçek babamsındır 15 dakika sonra ..... Cafe'de buluşalım galiba bana anlatacakların var.Babam kafeye tam dakikasında geldi sözü ben başlattım ve:
-Tüm bunlar da ne demek oluyor?Senin bunu bildiğini biliyorum bunu neden benden sakladın?Bunca yıl..
-Bak herşey çok karmaşıktı.
-Bunun nesi karmaşık anlamadım.
-İzin ver de sana herşeyi anlatayım.
-Müsade senin.
-Kızım bak seni yatılı okula gönderdim çünkü orası kalabalıktı belki canavarlar kokunu almaz diye düşündüm.Sana bunların hiçbirini söyledim eğer söyleseydim canavarları daha çok çekerdin.Bunların hepsi seni düşündüğüm içindi.
-Pekala madem beni bu kadar çok düşünüyordun neden beni daha önceden Melez Kampı'na göndermedin?
-Çünkü seni görmek istiyordum seni az da olsa görmek istyordum.Bu arada bunlar sana.
Bana bir poşet uzattı poşette biraz şekerleme (en sevdiğimden özellikle seçmişti)biraz konr (bunu bir markettin çekilişinden kazanmış olmalıydı bir de zarf vardı zarfın içinde biraz dolar ve 4-5 tane drahmi vardı.
-Baba sen bu drahmileri nereden buldun?
-Önceden vardı.
-Şey teşekkür ederim.
-Önemli değil tatlım ha bu arada benim gitmem lazım kendine iyi bak...
Konu: July Sthan (rp-4) 
Salı Tem. 12, 2011 7:01 am
