July Sthan (rp-2)

Melez Kampı değişik bir yer.Oraya ilk geldiğimde herkes uyuyordu ne büyük talihsizlik.Annbaeth'e:
-"Şimdi her şeyi duymak istiyorum!"dedim.
Bir ağacın altına geçtik Annbeth2e soracağım o kadar çok soru vardı ki.Hangisini soracığımı unutuyordum.İlk önce:
-"Ben kimim?"diye sordum tabii bu size anormal gelebilir ama daha kim olduğumu bile bilmiyordum:
-Sen normal bir insan değilsin.
-Ah sağol çok yardımcı oldun.
-Bak senin annen ya da baban Tanrı olabilir veya küçük tanrı beni anlıyor musun?
-Galiba.Peki buraya canavarlar falan gelmiyor mu?Burası neden güvenli olsun ki?
-Buraya izinsiz bir yağmur tanesi bile giremez.
-Peki ben nasıl girdim?
-Sen bir melezsin.Kısaca özetlemek gerekirse buraya bir insan,bir canavar veya bir kar tanesi bile giremez buranın ıı şey nasıl desem...Koruma kalkanı gibi düşün buraya herşey giremez.
-Pekala bu kadar çok şeyi bildiğine göre bana bu melezleri falan da biraz özetler misin?
-Şey aslında Melez Kampı'nda sadece melezler yok satirler,sentorlar ve ağaç nimfeleri de vardır.
-Peki onlar ne?
Şey aslında satirler yarı insan-
-Yarı keçi mi?
-Evet ama lütfen sözümü kesme!
-Tamam özür dilerim devam et.
-Sentorlar yarı insan yarı at.Şey şu Narnia'daki gibi senin anlayacağın.Ağaç nimfelerini açıklamak biraz zor onlar ağaca bile dönüşebilirler saçları ise yeşildir zaten görünce anlarsın.Melez Kampı'yla ilgili bir de...Faaliyetler düzenlenir mesela tırmanma duvarına tırmanma bayrak yakalamca gibi aslında bunlar faaliyet gibi görünse de canavar dövüşlerine karşı bir tür hazırlıktır.Buradaki bir çok çocuk bir canavarla dövüşmek için can atıyor.
-Çok saçma kim bir canavarla karşılaşmak ister ki?
-Ama bir düşün sen burada yıllarca eğitim görsen ve tek bir canavrla bile karşılaşamasan kendini nasıl hissederdin?
-O da doğru ama benim daha bir hançerim bile yokken nasıl bir canavarla dövüşebilirim?
-O sorunu hallederiz o iş kolay.Bence biraz dinlenmelisin ha bu arada senin adın July'di değil mi?
-Evet,July Sthan.
-Pekala July bu gece Hermes Kulübesi'nde yat bakalım.
-Ben ama şimdi herkes uyuyordur ve benim uykum yok ben biraz burda müzik dinleyebilir miyim?
-Harpylar seni yemezse neden olmasın?dedi ve hızla Athena Kulübesi'ne doğru ilerledi.
İçimden Harpylar diye geçirdim ama kulübeye girmek istemiyordum.Göl kenarına gittim yine içimden umarım Harpylar buraya gelmiyordur diye ümit ettim.Müzik dinlemek istemediğimi fark ettim.Bir yarım saat kadar göle baktım ve daha hiçbir yere bu kadar uzun bakmamıştım sanrım dikkat eksikliğim olduğundan ama şimdi bunu düşünecek durumum yoktu.Okulu düşündüm acaba benim gittiğimi fark etmişler midir Jane fark etmiş olabiilirdi ama umrunda olacağını sanmıyordum.Ama bu benim suçum değildi sırf bu yüzden okuldan atılıp babamdan azar yemek istemiyordum.Bunu düşününce aklıma babam geldi bugün cumaydı normalde birkaç saat sonra karneyi alıp eve giderdim saatime baktım yaklaşık 6idi sonra arkamdan bir nal sesi geldi.Dönüp baktığımda Annabeth'in bahsettiği şu sentorlardan birini gördüm beni süzerek:
-Merhaba ben Kherion buradaki işleri yönetmekle ve sizleri eğitmekle sorumluyum sen July misin?
-Evet,diyebildim sadece.
-Burda ne yapıyosun?
-Sadece diğerlerini uyandırmak istemedim zaten çok sosyal bir çocuk sayılmam.
-Anlıyorum,peki o zaman ben seni kendinle başbaşa bırakıyım,dedi ve dörtnala koşarak uzaklaştı.
Tam hatırlamıyorum ama heralde 2 saat kadar uyumuşum.Sonra bir sesle uyandım bu Annnabeth'in sesiydi:
-Kalk uykucu hiç acımadın mı?
Annabeth bunu söyleyince acıktığımı fark ettim kahvaltıdan sonra Annabeth bana 1-2 saate kadar Bayrak Yakalamaca oynanacağını söyledi ve bu sırada arkdaş edinmem gerekiyormuş.Bende biraz dolaşmaya karar verdim saat daha 09.07'di yani neredeyse 2 saat vardı.En azından Hephaistos ve Afrodit Kulübelri'nden birkaç kişiyle tanışabilmiştim.
Sonunda Bayrak Yakalamaca saati gelmişti ben Annabeth'in takımındaydım kendimi Annabeth'e yapışmış bırakmıyormuşum gibi hissettim ama...Oyun bitmek üzereydi bende kimseyle kılıç tokuşturmak zorunda kalmadığım için seviniyordum (zaten kılıcım yoktu hançerim vardı).Ahh sevinmez olaydım arkamdan biri bana kılıç dayadı biran için kılıcı karnıma soktu zannettim ama sadece bana doğru tutuyormuş.Çevik bir manevrayla kılıçtan kurtuldum ve hançerimi çektim bir süre böyle bir kovalamca oldu ama kovalamaca sona eremeden yarışı bizim kazandığımız duyunca ikimiz de kovalamacayı bırakmış olduk.Böyle vakit geçti bir saate baktım ki saat akşamın 5'i.....

*Bu rp ile puanını arttıramam, üzgünüm. 70.