Yüzümü göle dönmüş sakince etrafımı seyrediyordum. Birden arkamdan Natalie bana koala gibi yapıştı ve “Merhaba! Seni bulacağım diye aramadığım yer kalmadı şimdi de karşıma geçip bana meydan okuyorsun ha?” diye bağırdı. Anlaşılan yine suyu kaynamıştı. Ona deli gibi baktım. Sonra son derece çocukçabir hareket yapıp dil çıkarttım. “Hangi konuda sana meydan okuyorum. Ben zaten her konuda senden bin kat daha iyiyim.” dedim. Bu doğruydu. Bana tekrar bakıp hınzırca sıruttıktan sonra boş olan kanolardan birine atlayıp "Kano Yarışıı!" diye bağırdı. "Bana uyar." dedim ve ben de bulduğum bir kanonun içine atladım.
İkimizde hazırdık. Birlikte "Biir,ikiii,üç!" diye saydıktan sonr adeli gibi kürek sallamya başladık.Bazen daireler çiziyorduk. Bir ara öne geçtim ama Natalie hızlıca beni solladı. Tam bitiş çizgisine yaklaşmıştık ki Natalie'nin kanosu devrildi. Ucu benim kanoma takıldı ve ikimiz birlikte serin sulara gömüldük.