Kulubeden çıktık Tyler'a bir silha baktık ve arenaya geldik.İkimizde zırhlarımızı giydik.O kılcını ve kalkanını aldı.Ben ise kendi işlediğim kılıcı ve depodan yürüttüğüm kalkanımı kullanıyordum.Büyük ihtimal özel silahlarımı kullanmaya gerek kalmayacaktı.
-''Başlayalımmı ?''
-''Tamam''
İkimizde kasklarımızı giydik ve yavaş yavaş etrafımızda dönerek birbirimizin hareketlerini izledik.Tyler'ın kendine güveni yok gibiydi
-''Kardeşim durma öyle sinmiş bi şekilde.Dik dur biraz.Sen hephaistos oğlusun''.Bu sözlerimin üzerine Tyler üstüme koşmaya başladı.Direk bir saldırıydı bu tamamen göğsümü hedeflemişti.Tyler'ın gelmesini bekledim yaklaştığında kalkanımı ileri ittim ve Tyler'ın kılıcına çarptı,biraz gerilemişti,birazda şaşkındı.
-''Beklenmeyen saldırılar yap''dedim ve üstüne koşmaya başladım onun gibi direk saldırcağımı sanarken bir anda eğilip çelme taktım.Tyler yere düşmüştü.Gittim ve onu ayağa kaldırdım ''Hadi dostum,biraz daha hırslı''.Tyler biraz sinirlenmiş gibiydi.Yine yerlerimize geçtik bu sefer ikimizde aynı anda koşmaya başladık.Ben tam kılıcımı doğrudan Tyler'a doğru uzatarak savurdum ki Tyler bir sıçrayışla sağa geçti ve dirseğiyle boynuma vurdu.Yere yığıldım.Ayağa kalktım Tyler biraz endişeli duruyordu.''Sorun yok kardeşim çok iyisin''dedim ve bir daha koşmaya başladık bu sefer sağa veya sola kaçmasına izin vermeyecektim.Bir anda kalkanını eline aldı ve kılıcını kalkanın tepesinden bana doğru savurdu.Bunu beklemiyordum.Kılıcı kaskıma çarpmıştı.O çok iyi bir dövüşçüydü.Yerlerde olan karizmamı kurtarmak için silahlarımı bıraktım ve ayağa kalkarken.Yüzüklerimi aktifleştirdim.Bir anda elimde 2 metrelik bir kılıç belirdi.Vücudum kaslandı ve hızım arttı.Kılıcın etrafında sıcak olduğunu gösteren saydam dumanlar çıkıyordu.Tyler şok olmuştu.