Veee Okula Gidiyoruz

'Hadi kalk tatlım.' Annemin sesiydi bu.

'5 dakika daha.'

'Olmaz tatlım. Okula geç kalacaksın. Hedge'de seni bekliyor.' Nasılda unutmuştum. Bugün okulun ilk günüydü. Nefret ediyordum şu okuldan. Kampta güzel güzel takılıyordum işte ne okulu? Sızlanarak yatağımdan kalktım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra kahvaltı masasına oturdum. Hedge orada beni bekliyordu.

'Günaydın Hadge.'dedim.

'Günaydın Jeff. Hadi acele et.'

'Annem gibi konuşma.'

'Jeff !' dedi annem.

'Tamam tamam sustum.' dedim ve kahvaltıma devam ettim.

Kahvaltımı bitirdiğimde kalkıp üstümü değiştirdim. Okula gitmeye hazırdım. Ne kadar istemesemde. Okula beni ve Hedge'i annem götürecekti. Stev, Crist, Jess ve Mitch'le okulda buluşacaktık. Okula geldiğimizde annem arabayı park etti. Okulu görünce ağzım bir karış açık kaldı. Burası çok ilginçti. Okul kapısından içeri girince banklardan biride oturan Jess'i gördüm.

(Jessica buyur )

Akşam heyecandan uyuyamamıştım ve üvey annem beni uyandırmaya geldiğinde en fazla bir saat uyumuş olmalıydım. Belki iki.

-Hadi Jess, uyan artık bugün okula gidiyorsun unuttun mu?

Oflayarak yorganı başıma kadar çektim. Üvey annem yorganı çekerek yere düşürdü. Neden kampta kalmamıştım sanki!

-Peki, tamam.. Kalktım memnun oldun mu?

-Evet.

Yataktan çıkıp okul için hazırlanmaya başladım. Hazırlandıktan sonra çıkıp okula gittim. Hedge'e beni almasına gerek olmadığını söylemiştim. İkna etmek pek kolay olmamıştı ama neyse. En azından tanıdık kişiler olacaktı. Jeff, Crist, Stev ve Mitch.. Okula geldiğimde arkadaşlarımın hala gelmediğini gördüm. Bir banka oturdum ve onları beklemeye başladım. Ardından okul kapısından giren Jeff'i gördüm. Kalkıp ona doğru yürümeye başladım.

-Selam Jeff.

dedim. O da bana selam verince konuşmama devam ettim.

-Diğerleri daha gelmedi. İstersen onları bekleyebiliriz ya da okulu dolaşabiliriz.

"Haidi kızım yarım saattir Stev seni bekliyor offf bu çocuk seni bu gidişle bırakır.Kalk hemen"dedi offlayarak uyandım yüzümü yıkayacakken stevin salonumuzda dergi karıştırdığını gördüm arkası bana dönüktü.Geldiğimi görmedi.Yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım.Arkasından sinsice yaklaşıp yanağından öptüm.
"Heyy.. hadi kahvaltı sefasına kalmadan çıkalım"dedim.
"Anne biz çıktıkkk.."derken annem sandiviçlerle peşimizden geldi
"Alın şunları yiyerek gidin bende hastaneye gidiyorum"dedi ikimizide öpüp çıktı.
Yolda yürürken sandiviçi atmaya yeltendim ama stev kaptı ve
"Yemezsen ağlar.."dedi gülerek gittik.Okulda jeff ve jess konuşuyordu.Mitch yoktu.Sohbetlerine daldık...


(Stev aşkitom sıra sendee )

Sabah zar zor uyandım.Başımda ablam beni iteliyordu.Diğer yanımda ise abim bağırıyordu.
"Kalk artık Mitchie!Okul zamanı!"
"Hadi ablacım kalk artık."
İkisinin baskısına dayanamadım ve söylene söylene kalktım.Kampa gittiğimden beri hiç görememiştim onları bu yüzden bu önemli bir fırsattı,aynı zamanda okula da gidecektim.Jeff'le beraber.
Kahvaltı masasına oturduğumda abim bana sinirle baktı.
"Hey bu erkek kim?"
Birden yüzüm kıpkırmızı kesildi.
"Kim abicim?"
"Günlükteki."
"Günlüğümü mü okudun?"
"Önemli olan bu değil kim olduğu."
"Jeff."
"Kamptan değil mi?"
"Evet."
"Kampa seni sevgili bulasın diye mi gönderdik?"
Bu lafa sinirlendim ve çantamı kaptığım gibi okula yürümeye başladım.Bir süre sonra durağa giderek otobüse bindim.İndiğimde herkes oradaydı.Hepsine doğru koştum ve Jeff'e sarıldım.
"Jeff,özledim."
Ardından yanlarına oturup,sohbete karıştım.

-Crist özür dilerim Jeff hemen karışmam için zorladı da-

Ne olduğu bilinmeyen muammalar denizine verilmiş isimle rüyalardan kendimi zorla elektronik saatin sessizyle çekip aldım. Bugün için içimde daha önce olmayan duygu tohumlarını çimlendirmek için ıslatmıştım sanki. Düşümdüğüm ya da planladığım tek şey Crist'i vaktinde evinden almaktı. Bu yüzden bir ilk daha yaşamıştım. İlk defa evde en erken ben kalmıştım. Öyleki geçen geceden haberleri olmasına karşın Annemgile bir not bırakmıştım gittiğime dair.
Sokağa çıktığımda üzerime geçirdiğim kotu ve giydiğim kazakla onun üstine düğmeleri açık gömleğimi düzelttim. Otobüsler yardımıyla Crist'in evine çabuk varabilmiştim. gün daha kendine yeni yeni geliyordu ve ısınıyordu. Kapıyı çaldığımda Crist'in annesi beni güler yüzüyle karşılayıp içeriye buyur etti. İçeriye girdikten sonra hatrı sayılır bir süre salonda dergileri karşıtırıp tembel uykucu sevgilim dünaya güzel gözlerini açmasını bekledim. Ancak sonrasında yanağıma kondurulan sevgi yüklü öpücük tüm herşeyin affettirici olmuştu. Zaman çok hızlı akıp geçiyordu öyleki az sonra Crist'le beni Crist'in annesinin verdiği sandaviçleri yürüyerek yerken bulduk. Dahası okula gelmiştik bile. Etrafta bir sürü genç vardı. Bu garipti çünkü biz onlardan farklıydık. Acaba bunu onalara karşı bir üstünlük malzemesi olrak mı gçörmem gerekirdi; Bilinmez. Okul bakçesini boylu boyunca geçince giriş kapısının önüne doğru Jess ve Jeff'le karşılaştık. Yanlarına gidip selam verdik.

[biraz baştan sayma olduysa affola millet. Hasta hasta bu kadar oluyor]

Herkes gelince sohbet koyulaştı. En son gelen Mitchie olmuştu. Onu Sat'in yanında sık sık görüyordum. Onu daha iyi tanımak için diğerlerinin konuştuğu konudan dikkatimi kıza verdim ve ona elimi uzattım. İkimiz de tanıştıktan sonra bir süre kendi aramızda sohbet ettik. O tekrar diğerleriyle sohbete daldığında ben okula baktım. Çoğu öğrenci okulu gezmek için içeri giriyordu.

İçimdeki heyecanı bastırmak için uğraşmam gerekiyordu. Artık neden kampta kalmadım ki diye düşünmüyordum. İyi ki kampta kalmamışım diye düşünüyordum. Arkadaşlarımın çoğu ayrılmıştı, orada kalsaydım sıkılacaktım. Ama içimden bir ses burada hiç sıkılmayacağımı söylüyordu. Üstelik güveneydik de, bilekliğim tehlike yaklaştığı sırada beni uyaracak ben de diğerlerini uyaracaktım. Saatime baktım. Zilin çalmasına az kalmıştı.

-İçeri girelim mi? Sohbete yolda devam ederiz. Zilin çalmasına az kaldı.

dedim ve diğerlerine baktım.

Jessica'nın önerisine uydum ve de Jeff'in kolundan çekiştirerek içeri götürdüm.Stev ve Crist de elele arkamızdan geliyorlardı.Biraz kıskandım ve ben de Jeff'in elini tuttum.İstemeden gülümsedim.
Okulun içini kocamandı.Girer girmez ilk kelimem "Vayy.." olmuştu.Zaten bu sokak diline iyice alışmıştım,"olum,vay,yuh,oha." belki okulda bunu düzeltebilirlerdi.
Hemen koşup,kendime ve Jeff'e dolap tuttum.Zaten çevresindeki dolaplar da boştu.Jess,Stev ve Crist'e de ayırdım ve dolabıma yaslanarak etrafa baktım.Çook eğlenecektik.