Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kardeşimle babamıza ziyaret

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Luna Harrods
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Luna Harrods


Mesaj Sayısı : 282
Kayıt tarihi : 01/05/11

Kardeşimle babamıza ziyaret Empty
MesajKonu: Kardeşimle babamıza ziyaret   Kardeşimle babamıza ziyaret Icon_minitimeSalı Haz. 21, 2011 5:26 am

Bells, ile kulübemizin ana salonunda oturmuş, sohbet ediyorduk. Uzun zamandır macera yaşamamıştım. Sık sık kulübeden dışarı çıkıp dostlarımla takılıyor, ardından da kardeşlerimle vakit geçiriyordum. Seviyordum böyle takılmayı ama itiraf etmeliydim ki görev yapmayı, tehlikelere atılmayı özlemiştim. Bunları düşünürken birden içeriden bir ses duydum. Kulübede ben ve Bells’den başka kimse olmadığından tuhaf gelmişti bana. Şüphelendiğim için ayağa kalktım. Kardeşimi tedirgin etmek istemediğimden “ Hemen geliyorum” dedim ve içeri gittim. Kardeşimde sesi duymuş olmalıydı ki “ Ben de seninle geliyorum” dedi. kafamı salladım. Ses, odamızdan geliyordu. Odanın kapısını açtım. İşin komik tarafı kimse yoktu orada. Ama ses duymuştum ve bundan emindim. Bells bana bakıp “ Luna, şuna bak” dedi. yanına gittim. Elinde bir heykel vardı. Heykel kayaya dolanmış bir yılandı ve ağzı kocaman açıktı. Ağzında kocaman bir inci vardı. İncinin üzerinde ise bir yaba sembolü bulunuyordu. Yılanı saymazsak –hayatta tek korktuğum yaratık- heykelin güzel bir yapısı vardı. “ Sence bu babamdan mı gelmiş?” dedi Bells. Dikkatimi ona topladım. Yabanın başka açıklaması olamazdı. Yerde bir not gördüm. Elime aldım ve okudum.

Kızlarım, Luna ve Isabelle.;

Sizi bekleyen çok önemli bir görev var, lütfen bu notu okur okumaz sarayıma gelin

- Poseidon.

El yazısı çok güzeldi. Babamın bu kadar güzel yazabileceğini düşünmemiştim. Odaklanıp “ Bir maceraya ne dersin?” dedim yanımda duran kardeşime. Kafasını heyecanla salladı. “ O zaman il durağımız Poseidon’un sarayı.” Dedim gülümseyerek. Heykeli ve notu yerine bıraktık ve eşyalarımızı hazırlamaya başladık. Nasıl bir görevdi bilemitorduk. Bu yüzden yanıma nektar ve amborsia aldım. Çantamın en altına yavaşça yerleştirdim. Broş şeklindeki kılıcımı kontrol ettim. Hala sapasağlamdı. Yanıma yedek bulunsun diye hançerimi de aldım. Son olarak yanıma birkaç parça eşya ve drahmi aldım ve ana salona ilerledim. Kardeşim hemen arkamdan salona girdi. “ Hazır mısın?” dedim gülümseyerek. Gülümsememe rağmen içten içe korku basmıştı. Maceranın nasıl olacağını bilmiyordum ama korkunç geçeceğine emin gibiydim. “ Hazırım, haydi gidelim” dedi kardeşim. Düşüncelerimden sıyrıldım ve kulübenin kapısını kapatarak dışarı çıktık.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabelle Coco Franke
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Isabelle Coco Franke


Mesaj Sayısı : 315
Kayıt tarihi : 01/09/10

Kardeşimle babamıza ziyaret Empty
MesajKonu: Geri: Kardeşimle babamıza ziyaret   Kardeşimle babamıza ziyaret Icon_minitimeCuma Haz. 24, 2011 1:39 am

Luna'yla aldığımız not bize eğlence çıkarmıştı. Maceramız ne kadar heyecanlı olurdu bilmiyordum ama şimdiden ikimizi de korku ve heyecan sarmıştı. Kulübeden çıkmadan, eşyalarımızı topladık ve hızlıca Long Island'a doğru hızlı adımlarla ilerledik. Deniz kıyısına vardığımızda güneş denizin ufuğunda batmak üzereydi. Gün batımında deniz turuncu bir renk almıştı. Luna ilk suya baktı ve sonra bana döndü, ''Ben giriyorum Bells, sen de hemen arkamdan gel.'' dedi, 'tamam' anlamında başımı salladım. Çantamı boynumdan geçiriken Luna suya daldı. Hemen arkasından ben de girdim. Su son derece sıcaktı, diplere doğru ilerlerken nefes alışverişim düzene girdi ve Luna'nın yanına doğru hızla yüzdüm, benim geldiğimi görünce gülümsedi ve parmağıyla sarayın yönünü işaret etti, gözlerimi kırptım ve birlikte hızla saraya doğru yüzmeye başladık. Çok geçmeden suyun enginliklerinde tüm ihtişamıyla saray belirdi. Devasa kapıya vardığımızda giysilerimiz artık ıslak değildi ve içeri doğru yavaşça süzüldük. Upuzun koridorun sonundaki taht odasına geldiğimizde babamız, Poseidon dev tahtında oturuyordu. Onun yanında küçücük kalmıştık. Heyecandan kalbim durmak üzereydi, Luna'nın da aynı şekilde tedirgin olduğunu gördüm. Usulca içinde kaybolduğumuz salonda ilerlemeye devam ettik. Babam biz yaklaşınca konuşmaya başladı, ''Isabelle ve Luna hoş geldiniz. Durumun aciliyetini kavrayıp, erken davrandığınız için teşekkür ederim.'' Gür sesi salonda yankılanmaya başlamıştı ki biz iyice yaklaşınca devam etti. ''Size vereceğim görev tehlikeli ama bunu yapacağınıza güvenim tam.'' Biz merakla birbirimize bakarken, ''Medusa'ya gitmenizi istiyorum.'' diyerek sustu. Luna şaşkınlık içinde ''Medusa mı?'' diye soruverdi. Poseidon, ona doğru bakarak 'evet' anlamında başını salladı. ''Yıllar önce, Medusa bu hale gelmeden önce, ona bir hediye vermiştim. Bir değnek. Bu tahmin ettiğiniz gibi sıradan bir değnek değil. Bir takım özelliklere sahip. Medusa şimdi bu değneği iyi niyetleri için kullanmıyor. Aksine onun aracılığıyla, bir takım intikam planları var. O yüzden, değneği gidip ondan geri almanızı istiyorum.'' Poseidon'un sözlerini sindirdikten sonra, aklımdan kesinlikle bu işten sağ kurtulamayacağımız geçiyordu. Luna sessizliği bozarak, ''İstediğiniz gibi değneği geri alacağız, baba.'' diyerek saygıyla başını eğdi. Ben şaşırmış bi halde Luna'ya bakarken babam tekrar konuştu, ''Yapabileceğinizi biliyorum evlatlarım. Bu arada, unutmadan..'' eliyle havada minik bir kese yarattı ve bir hareketiyle bize doğru gönderdi. ''Kesenin içinde dört tane inci var, gidiş ve dönüşünüz için.'' Kese tam önümüzde usulca durdu. Ben uzanarak keseyi aldım ve çantama koydum. ''Artık gidebilirsiniz, dikkatli olun..'' İkimizde Poseidon'un sözünü bitirmesi üzerine saygıyla referans yaptık ve hızlı adımlarla taht odasını terk ettik.
Koridorun sonlarına doğru yaklaşırken sessizliği bozdum, ''Luna korkmuyor musun?'' Luna bana dönerek zorla gülümsemeye çalıştı ama pek başarılı olamadı. Tedirgin olduğu her halinden belliydi. ''Biraz, ama korkmaktan çok heyecanlıyım.'' Derin bir nefes alarak, ''Tamam ben de endişeliyim. Medusa oyun oynamayı sever, kolay yem olmayacak.'' Luna katılarak başını salladı. ''Evet ama biz de kolay yem değiliz. Bu işi kolaylıkla halledeceğiz Bells.'' dedi ve ona inanmamı sağladı. Fazla düşünmenin anlamı olmadığını düşünerek, çantamdan incileri çıkardım ve keseden iki tanesini yavaşça aldım. Luna inciyi alırken sevinçle şekilden şekile girmeye başladı. ''Nereye gideceğimizi biliyorsun..'' dedim gülerek. Luna emredersin dercesine komik bir ciddiyetle başını salladı ve inciyi ayağının altına koydu. Aynı şekilde ben de koyduktan sonra, yavaşça düşüncelerimi netleştirdim. 'Medusa'nın ini..' Ezilme sesinin hemen ardından, şatafatlı sarayın görüntüsü aniden değişti. Hafif bir rüzgar eserken gözlerimi açtım. Karanlıktaki görüntüleri seçmeye çalıştım. Luna yanımdaydı ve yıkık dökük bir harabenin içinde, Medusa'nın ininin tam karşısında duruyorduk..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kardeşimle babamıza ziyaret
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kardeşimle Babamıza Ziyarat *2*
» Kardeşimle Tanışıyoruz
» Kardeşimle Okçuluk
» Kardeşimle tanışıyorum! :)
» Kardeşimle Yaramazlık

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Deniz :: Poseidon'un Krallığı-
Buraya geçin: