Kardeşimle Tanışıyoruz

11- Kano Gölü'nde bir arkadaşınla rp yazacaksın.
Mekan: Kano gölü
Katılacaklar: Lucianna & Diana

Kulübemde sıkılmış, biraz hava almak için dışarı çıkmıştım. Yazın sonuna yaklaştığımızdan bazı melezler kamptan ayrılmıştı, etraf bana ıssız geliyordu. Kano gölüne gitmeye karar verdim. Belki birkaç su perisine rastlayıp biraz eğlenebileceğimi düşünüyordum.

Her yer bomboştu. Hayal kırıklığına uğramış şekilde gidip bir banka oturdum. Bir süre sessizliği dinledikten sonra, arkamdan birinin yaklaştığını hissettim. Canavar fobimi yenmiş olacağım, direk kılıcımı çekip ona saldırma girişiminde bulunmadım, yavaşça arkama döndüm.

Gelen, kampta daha önce hiç görmediğim güzel bir kızdı. Sanırım melez olduğunu yeni öğrenmişti.

"Merhaba, adım Lucianna. Athena kızıyım. Senin adın ne?" dedim ve gülerek ona yanıma oturmasını işaret ettim.

(Dia )

Melez kampına yeni gelmiştim.Bir arkadaşım bile yoktu.kimin çocuğu olduğumu bilmediğim için bavullarımı çimenlere koydum.Sonrada dolaşmaya başladım.Dümdüz gidiyordum.Etrafta kimse yoktu.Etrafa bakarken bankta oturan bir kız gördüm.Son derece güzel ve cana yakın bir kıza benziyordu.Bana,

"Merhaba, adım Lucianna. Athena kızıyım. Senin adın ne?" Dedi.

Hımm! Demek adı Lucianna.Çok güzel bir isim!

''Merhaba bende Diana Kimin kızı olduğumu bilmiyorum!''

Bana baktı.Sanırım anlamamıştı.Biraz bekledikten sonra,

''Anladım!''

''Athena'nın kızı olduğun için çok şanslısın,sanırım Athena savaş ve bilgelik tanrıçasıydı.''

Etrafa göz atarak,

''Evet,öyle!'' Dedi.

Diana'yı şimdiden çok sevmiştim, çok tatlı birine benziyordu. Hem de, onu biraz kendime, daha doğrusu anneme benzetmiştim. İçimden "Acaba" dedim, "Benim kardeşim olabilir mi?"

"Bak ne diyeceğim Diana, istersen ebeveynin belli olana kadar benim kulübemde kalabilirsin. Büyük ev, çok sıkıcıdır da. Bu arada lütfen bana Lucy de."

Diana gülümsedi. Gerçekten de benim kardeşim, en azından kuzenim olsa çok mutlu olurdum. Gözlerinden bilgelik okunuyordu, onu bir tek Athena'ya yakıştırmıştım. Belki Afrodit, çünkü çok güzeldi.

"Kampa geliş hikayeni anlatmak ister misin?" diye sordum.

''Tabi!'' Dedim.Bir süre duraksayıp neler anlatcağımı düşündüm.

''Annem ve babam üveymiş.Aslında bana onlardan daha iyi bakan dadım vardı.Melez olduğumu da o söyledi.Sonra beni onların yanında alıp gerçek babama götürdü.Sanırım bir tanrıçanın kızıyım.'' diye bitirdim.

''Sence kimin kızı olabilirim?'' Diye sordum.Heralde kendi aklımdaki soruyu ona yansıtmıştım.Sonra söylmediğime pişman oldum.

''Bu arada kulübende kalmayı çok isterim.Teşekkürler!'' Derin bir nefes alarak sustum.Ne çok konuşmuştum.Kız rahat rahat nefes bile alamamıştı.Sessizlıkten nefret eden bir benliğe sahip olduğum için yeni bir konuşma aramaya başladım.Beynimde düşünceler dönüp duruyordu.En sonunda bir tanesini beğendim.Lucianna yani Lucy'e döndüm ve gülümseyerek sordum.

''Sen hiç annenle karşılaştın mı Lucy?'' en sonunda birşey bulmanın gururuyla cevap beklemeye başladım.

Diana'nın hayatında yaşanan ani değişimler beni bile üzmüştü. Garip mitolojik efsanelerin gerçek olduğu ve kendisinin bir melez olduğu haberleri dışında, bir de evlatlık olduğunu öğrenmişti...

"Çok üzüldüm Diana." dedim. Bana 'takma' der gibi bir işaret yaptı, suratında da hafif bir tebessüm belirdi.

O anda, onu kendime ne kadar çok benzettiğimi fark ettim. Kendimden daha çok da anneme... Ve işte, sorusunun cevabını bulmuştum!

"Bence sen de benim gibi Tanrıça Athena'nın kızısın Diana, hatta bundan neredeyse eminim."

Diana derin bir nefes aldı ve yutkundu. Zihnime yansıyan düşüncelerinden, bunu onun da tahmin ettiğini ama gerçek olabileceğini düşünmediğini anladım.

Gülümseyerek diğer sorusunu yanıtlamaya geçtim:

"Annemi birkaç kez gördüm. Aslında... o çok serttir. Beni denemek istediği için melez olduğumu öğrendikten sonra uzun süre karşıma çıkmadı, aslında... 1,5 yıl kadar. Sonra, Poseidon'un sarayında kan kaybından ölmek üzereyken yanıma gelmiş ama sadece melezlere talimat vermek için. Birkaç kez bana zor görevler verdiği sırada karşılaştık ama doğrudan onunla sadece iki kez görüştüm. Bir tanesinde Olimpos Konseyi'ndeydik, birinde de kampın ormanında."

Fazlasıyla uzun konuşmuştum. Diana'yı sıkmış olabilirim diye telaşlandım. Bir yandan da üzüldüm, annemle hayatımızı sadece birkaç cümleyle açıklayabiliyordum. İşte bu kadardı, annemle hatıralarım o kadar sınırlıydı ki, 4-5 cümlede ifade edilebiliyorlardı.

Tekrar Diana'ya döndüm:

"Ama telaşlanma, her çocuğuna karşı o kadar sert olmadığını duydum. Ve... o çok güzel, gözlerinden bilgelik akıyor." dedim.

Şaşırmıştım.Ben mi? ben Athena'nın kızımıydım?Hayır asla bu olmazdı.Nasıl aklıma gelirdi!Ama belkide değildim bu kesin değildi.

''Hımm! annen nasıl biri?'' Dedim.Ve beklemeye başladım.Lucy'e baktığımda düşünüyordu.

''Annem,çok sert olsada iyi bir annedir.Buna bütün kalbimle inanıyorum!'' Lucy duygulanmaya başlamıştı.Konuyu değiştirmeye çalıştım.

''Kulüben çok güzel bir yer olmalı,bana gösterirmisin?''

''Tabi!''

Ayağa kalktık ve Athena kulübesinin yolunu tuttuk.Yolda hiç konuşmadık.Lucy'e ''Annen niye seni sadece iki kez ziyaret etti?'' Diye soracaktım.Ancak belki üzülür,kırılır diye söylemek istemedim.

Sonunda kulübeye varmıştık.İçeriye girdiğimde büyülenmiş gibiydim.Duvarlarda resimler vardı.Yaklaşıp baktım.Resimlerin hepsi odaya çok uyuyordu.Ve hepsinin konusu Athena'ydı.Daha sonra odanın geri kalanına baktım.Hepsi çok güzeldi.En sonunda büyü bozulmuştu,Lucy'e baktım.Kapıda bana gülerek bakıyordu.Ne demeliydim biraz utanmıştım.Hemen yanına geçip sakin bir şekilde,

''Çok güzeller!'' Dedim.

''Sağol!''

''Bu kulübede canın hiç sıkılmıyor mu?''

''Tabi sıkılıyor,canımın sıkıntısı geçsin diye her zaman çalışıyorum.''

koltuğa oturdum.Ve dinlenmeye başladım.Aramızı uzun bir sessizlik kaplamıştı.

''Eee!Bana sorcak sorun var mı?''

"İlgi alanların neler?" diye sordum. Diana'nın kardeşim olup olmadığından emin olmak istiyordum. Gerçekten bir Athena kızıysa, ilgi alanları onu ele verirdi.

"Bu arada, hangi silahla daha iyi dövüşürsün? Yani... kendine bir silah seçme imkanın oldu mu? Hiç canavar öldürdün mü?"

Kendi kampa gelişimi hatırladım ve bir an için içim ürperdi. Diana'nın da benim gibi kötü anıları olmaması için içimden Tanrılara dua ettim.

''İlgi alanlarım!'' Dedim.''Sürekli çalışırım.Kılıç kullanmaya bayılırım!'' Dedim. ve gülümsedim.

''Daha var mı?''

''İnek bir öğrenci olduğumu söylemiş miydim!'' Dedim.''Aslında eğlenceli bir tipim ama çok çalışkanım!''

Şaşırmıştı.

''Aslında sen Athena çocuğu olabilirsin!''

Şaşırmıştım.Ben mi? Athena çocuğu mu? Doğrusu hiç böyle düşünmemiştim!