Pegasusuyla uçarken bu maceranın kendisine iyi geleceğini düşünüyordu Aldirck. Hayatındaki en büyük maceralardan birinin bu olacağına emindi. Hiç kimse olmadan, yani tek başına yeraltına gidecekti bugün. Fakat ilk gideceği yer Prokrustes’in – namı diğer Kabuklu – su yatakları mağazası olacaktı. Kiminle yer altı hakkında muhabbet etse, herkes Prokrustes’ten bahsetmişti. Kendisi de kamptan bu kadar uzaklaşmışken , elinden geldiği kadar keyfini çıkarmayı düşünüyordu.
Pegasusuyla yere indikten sonra aklına babasının göreve çıkmadan önce söyledikleri geliyordu. “ İşin hiç kolay değil evlat. Fakat sana güveniyorum .” demişti. Gerçekten de macerası çok zorluydu. Herkes onun macera için yeraltına gittiğini sanıyordu fakat onun görevi vardı. Yeraltının her yerinden nesneler koparması lazımdı. Aslında direk yeraltına girmeyi düşünmüştü fakat buraya kadar geldikten sonra Prokrustes’e de uğraması gerektiğini düşünüyordu. Derin bir of çektikten sonra Kabuklu’nun Su Yatakları Mağazasına girmişti.
İçeri girdiği zaman hemen Kabuklu yanına gelerek ve gülümseyerek “Hoş geldiniz. Kendinize bir su yatağımı arıyorsunuz? “demişti. Aldirck kafasını evet anlamında sallayınca yataklara bakmaya başlamıştı. Hepsi Aldirck’e göre çok büyüktü. Kabuklu’ya dönerek “ Bu yataklar bana göre büyük . Nasıl olacak ? “ demişti. Numarayı biliyordu , şimdilik yemi yollamıştı. Sıra Prokrustes’in yemi yutmasındaydı. Prokrustes gülümseyerek “ Sorun değil. Onu ayarlayabiliriz. “ dedikten sonra beni yatağa itmişti. Şimdi oyunun en güzel yeri gelmişti Aldirck’e göre. Yatakta çok rahat bir şekilde yatarmış gibi yaparken Prokrustes’in “ Ergo ! “ dediğini duydu. İşte eğlence şimdi başlıyordu.
Aldirck’in her yerini ipler sarmıştı. Artık son bir adım kalmıştı . “ Ortalayın “ dediği zaman kılıcını çekmiş ipleri kesmişti. Kalkanını devreye soktuktan sonra hava akımını Prokrustes’e doğru hareket ettirmeye başlamıştı. Prokrustes direnmeye çalışsa da yorulmaya başlamış ve bayılmıştı. Aldirck hızlı bir şekilde NSÖ Plakçılık’a girmişti.
DEVAMI ASPHODEL ÇAYIRLARINDA .