Hava Akımı Ben Senin Kralınım

Kahvaltıdan sonra ormana serinlemek için gitmeye karar vermişti. Bugün gerçekten hava çok sıcaktı. Kardeşlerinden de ormanın çoğu zaman serin olduğunu öğrenmişti. Ormana gitmesinin ilk sebebi buydu. İkinci sebebi ise ormanda canavarların bulunduğunu duymuştu. Melez Kampı’na geldiğinden beri hiç macera yaşamamıştı ve macera yaşamayı çok istiyordu. Bundan dolayı da ormana gidecekti.

Etrafındaki melezlere ormanın yerini , oraya nasıl gideceğini soruyordu. En sonunda tam tarifi almış , ormana doğru yürümeye başlamıştı. İçinde hafif bir korku vardı. Canavarlarla nasıl dövüşeceğini bilmiyordu , hatta karşısına nasıl bir canavar çıkacağını da bilmiyordu. Ormana girdiğinde korkusu azalmıştı. Evet, karşısına canavar çıkabilirdi fakat böyle bir serinlik için canavarlarla mücadele etmeye deyeceğini düşünüyordu. Uzun bir süre geçmişti.Burada ne kadar süre oturduğunu bilmiyordu Hava yavaştan kararmaya başlamıştı. Buradayken çok şey düşünmüştü. Annesi aklına gelmişti. Neredeyse ağlayacaktı ama ağlamayı düşünmüyordu. Kendisi Zeus’un oğluydu. Böyle bir şekilde pes etme istemiyordu. Gökyüzüne bakarak bağırdı . “ Baba , bana, canavarlarla mücadele etmem için yardım et !”

Oturmaya devam ederken yanında birisinin olduğunu fark etmişti . Kafasını yana çevirdiğinde babasını görmüştü. Babası ona gülümseyerek “ Oğlum zamanım kısıtlı. Sana bir hediye getirdim. Dedikten sonra bir bileklik göstermişti ve devam etmişti. Bilekliğe sertçe vurulduğu zaman ortaya bir kalkan çıkıyor. Bu kalkan sayesinde hava akımını kontrol edebiliyorsun ve canavarlardan korunabiliyorsun “. Babam sesimi duymuş ve bana bir hediye vermişti . Aldrick hediyeyi aldığında babası yanından kaybolmuştu . Bilekliğe bakarak ormandan çıkmış kulübesine gitmişti. Artık canavarlardan rahat savaşacağı için mutluydu.