Tırmanma duvarına az bir mesafemiz kalmıştı ve ikimizde nefes nefeseydik. Ashley "Çok yorulmuş gibisin istersen şimdiden pes edebilirsin."dedi. İkimizde aynı anda durmuştuk. Dalga geçercesine "Ben asla pes etmem."dedim. Kendime bayılıyorum, nefes nefeseyken bile artistlik yapabiliyorum. Sırıtarak yerimi aldım. Ashley'de yanıma geldi. Bu buraya ikinci gelişimdi. Bart'la gelişimiz tam bir felaketti. Tırmanma Duvarına çıkmış fakat inememiştik. Sonunda- "Başla!" ama bu haksızlık! Düşüncelerimden sıyrılıp koşmaya başladım. Ash hazırlıksız anımda başlatmıştı yarışı ve önde gidiyordu. Tırmanma duvarını çıkmaya başladığım an 'eyvahlar olsun' dedim içimden. Neyse ki Ash lavlara dikkat ediyordu da biraz yavaşlamıştı. Ama ben koluma sıçrasalar bile umursamadığım için Ash'e yetişmiştim. Son anda lavlar çoğaldı ve o hızlandı. İçimden babama dua etmiyor değildim. Ashley, farkı bayağı açınca numara yapmaya karar verdim. Bağırarak "Ahh!"dedim. Ash durup bana baktığında da ona yaklaştım. Sırıtarak "Sadece taktikti."diyip onu geçtim. Apollon çocuklarından daha iyi rol yapıyorum sanki. Gülerek tırmanmaya devam ettim. Bir anda görüşüm bolzuldu. Nerdeyse düşüyordum ki çıkıntılardan birine sımsıkı yapıştım. Ash beni geçmek üzereydi. Hayatımda ilk kez hile yapamayacağım bir yerde olmak can sıkıcıydı. Elimi başka bir çıkıntıya koyup tımanmaya devam ettim. Lavlardan biri tam kolumu sıyırdı ve yanık bıraktı. Acıyla haykırarak olduğum yerde kaldım. Ashley sanırım numara yaptım sanmıştı. Çünkü bana bakmadan tırmanmaya devam etmişti. Beni geçmiştikten sonra "Hadi devam etsene."dedi. Önce kolumdaki 1. yada 2. dereceden yanığa, sonra 5 metre yukarıdaki tepeye baktım. Babam birkez daha beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Dişlerimi sıkıp tırmanmaya devam ettim.