Akşam vakti hızlıca çıktı kulübeden Cintia. Siyah straplez, mini elbisesi ve kocaman topuklu ayakkabılarıyla çok dikkat çektiği için üzerine uzun bir ceket almıştı. Topuklu ayakkabılarıyla ses çıkartmamaya çalışarak Kate ile buluşacakları yere; pegasus ahırlarına doğru yürüdü. İki kuzen olarak kamptan kaçacaklardı bugün, eski günlerde ara sıra yaptıkları gibi Las Vegas'a gidip kafa dağıtacaklardı biraz. İkisinin de buna gerçekten ihtiyacı vardı. İkisi de aynı sebepten üzüntü duyuyor, aynı sebepten acı çekiyorlardı. Aşk, ikisinin de ortak derdiydi. Cintia, Kate'i üzeni bilmiyordu, yani kuzeni ona açık açık söylememişti ama Cindy tahmin edebiliyordu. Kendisi ise çocukluk aşkına hala aşıktı. Ama lanet Romalı inadı ve çekingenliği ona ömrü boyunca açılamamasına neden olmuştu. Şimdi ise onun sevgilisi vardı ve tamamen umutsuzdu. Tek çaresi eskiden Kate ile yaptıkları gibi, şişenin dibine vurmaktı.
Pegasus ahırlarına geldiğinde, akşamın karanlığında belli belirsiz kuzenini gördü. Buruk bir gülümsemeyle ona yaklaştı. Kate yine harika olmuştu. Muhteşem fiziği ve uzun, sarı von Dorff saçlarıyla kusursuz görünüyordu. O an onu kıskanmadan edemedi. Cindy ondan büyük olmasına rağmen, Kate Cindy'den büyük görünüyordu ve bu Cindy'de, elinde olmadan bir kıskançlık uyandırıyordu. Ama bu kıskançlığı kısa sürede hayranlığa çevirip "Yine göz kamaştırıyorsun Mermaid." dedi ve kuzenin makyajını bozmamaya özen göstererek onu yanaklarından öptü. İki von Dorff, ses çıkarıp dikkat çekmemeye özen göstererek, pegasuslarını alıp Las Vegas'a gitmek üzere pegasus ahırlarına yöneldiler.
Konu: Vegas. 
Salı Haz. 14, 2011 10:59 am