Las Vegas'ın Kumarhanesi

O gün,öğle saatlerinde çılgınlığım tutmuştu ve pegasusuma atladım.O beni nereye götürürse oraya gidecektim.Ahıra,sanki gizli bir şey yapıyormuşçasına girdim ve pegasusumu dışarı çıkarttım.Birkaç melez bana tip bir şekilde baktı ve benim onlara cevabım "Ne?Bugün Cumartesi!" oldu.Bir Athena kızı için fazlasıyla maceracıydım ama neyse ki diğer özelliklerimle tam bir Athena kızıydım.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kumarhanenin girişi çok gösterişli,abartılı ve albeniydi.Öyle ki yutkunup "Ne olacaksa olsun!" dedim ve içeri adımımı attım.Muazzam kalabalıkta birinin beni seçmesi imkansızdı.Eh,kızıl saçlarımı saymazsak...İçeri girdiğim anda şık giyimli bir garson,karşı konulamaz bir biçimde "Size enfes Lotus çiçeklerimizden ikram edebilir miyiz?" dedi.Kibarca kabul ettim.Eğer bunu yersem ne olacağını biliyordum.İşte bu yüzden garson gülümseyerek uzaklaşana kadar yermiş gibi yaptım ve o gittiğinde de tükürdüm ve yere attım.Ucuz kurtulmuştum.Yoksa bir daha hiç bu kumarhaneden çıkamayabilirdim.

.....................................................................................................................................

Tanıdık bir yüz görene kadar etrafta aylak aylak dolanıyordum.Kendi çapımda eğlenceler bile buluyordum.Mesela büyülenmişçesine bir oyun oynayan adama "Hangi yıldayız?" düye sordum.Ve 1970 cevabını aldım.Adam,kendinden emin gözüküyordu.Oradan uzaklaştım ve somurtmaya başladım.Adamı tam kırk senedir,Lotus çiçeği yedirerek burada tutyorlardı ve bu hiç adil değildi.Tam bir teselli ararken,önümde bir kız gördüm ve bağırdım: "Sat!"

Maria bana bağırdı.Hemen yanına koştum.
"Maria korkuyorum.Daha demin bir adam bana şu çiçeklerden ikram etti." dedim ve hemen ardından başka bir yakışıklı garson gelip,çiçeği ikram etti.Eğer burada kalmaktan korkmasaydım onu yerdim ve sonsuza dek onunla burada kalabilirdim.Ama eminim ki sadece kızları cezbetmek için kullanılan bir garsondu bu.
Maria'ya döndüm ve oyun önerisinde bulundum.
"Buraya boşuna gelmedik.Gel okey oynayalım." dedim.Ardından bağırdım.
"Okeye 2 kişi aranıyor!"

Sat'ın bağırması üzerine iki genç,bize doğru yaklaştı.Bize katılmak istediklerini söylediler.Biz de kabul ettik.Bizden büyüklerdi,en az 20 yaşındalardı.İkisinin de elinde Lotus çiçekleri vardı.Onlara kaç yaşında olduklarını sorduğumuzda on dört demişlerdi.Ve bu yaş,onları buraya geldiklerinde kaç yaşında olduklarıydı.Ellerindeki Lotus çiçeklerine konulan şey yüzünden zaman,onlar için çok yavaş geçiyordu.

Asıl korkutucu olan,oyun başladıktan sonra bize zorla Lotus ikram etmek istemişlerdi.Tedirgin bir şekilde Sat'a baktım.Tabii ki Lotus almayacaktık fakat eğer almazsak,daha önce hiç yemediğimiz anlaşılırdı.Biz de cevap vermedik.Fakat çok ısrarcıydılar.

Oyun sırasında Sat'a doğru eğilip sessizce "Buradan çıkalım!" dedim.Fakat bu imkansızmış gibi gözüküyordu.Kapıya kadar gelsek bile,korumalar bizi bırakacak gibi gözükmüyordu.

Burada resmen tıkılı kalmıştık!Bağıracaktım ki bu her şeyi belli ederdi.Yakışıklı gençlerin elindeki çiçeklerden birini aldım ve tam ağzıma atacakken baylardan izin istedim.
"Baylar bir iki dakika bekler misiniz?Lavaboya gideceğim." dedim ve ayaklandım.Maria'nın da kolundan tuttum.Ama içlerinden biri söylendi.
"Tam oyunun en heyecanlı yerinde.Biz de gelelim mi bayanlar,kapıda bekleriz." dediler ve biz de zor bela tamam dedik.Ardından bizi tuvalet kapısına kadar bıraktılar.

Sinirli bir şekilde tuvaletin kapısını açtım. Açmamla karşımda Sat'i, Maria'yı ve 14 yaşlarında iki genci görmem bir oldu. İkisi içeri girerken ben de geri kapıyı kapattım. Onlar içeri girdikten sonra onlara baktım.

-Siz burada ne arıyorsunuz?!

diye sordum. Sonra kendi gelme nedenimi açıkladım.

-Ben burayı keşfetmeye gelmiştim. Biraz saçma bir neden buraya gelmek için ama olsun. Şu ana kadar yiyormuş gibi yaparak idare ettim. Ve şu iki adam da kim?

ikisine de meraklı bir şekilde baktım. Cevaplarını merak ediyorum.

Jessica'yı yanıma çektim.

"Aferin Jess,onlar bize Lotus çiçeği ikram etmeye çalışan beylerdi." dedim ve onlara baktım.Burunlarından soluyorlardı.Hemen kızlar tuvaletine Maria'yı da çekip,soktum ve kapıyı kilitledim,fazla zamanımız yoktu,bunun farkındaydım,bu yüzden hemen Jess ve Maria'ya sordum.

"Sırada ne var?"

İkisine de baktım. Arasıra kapıya da bakıyordum çünkü adamların içeri gireceğinden korkuyordum. Ayağımı yere vurarak düşünmeye başladım.

-Kaçmamız gerek. Gerekirse dövüşelim. Tuvalete geldiğimde kaçmaya çalışıyordum. Ama pencere çok küçük.

Onlara pencereyi gösterdim. Ardından tekrar kapıya döndüm. Elim anahtarda diğerlerine sordum.

-Dövüşecek miyiz? Yoksa burada duralım mı?

Burada durmaktansa adam gibi dövüşür çıkardık.Zaten bilerek yanıma tonlarca silah almıştım,çantamda ağırlık etmekten başka bir işe yarayabileceklerdi sonunda.

"Dövüşelim."

Ardından herkese bir silah verdim,benim elimde de Kan Hırsızı'm vardı.Adamlar bağırmaya başlayınca hemen kapıyı açtık ve de birisini ben diğerini de Jess öldürdü.Ardından birbirimize baktık ve sordum.

"Peki ya şimdi?"

Yeniden adamlar geliyordu. Elimi yere koyarak yerde güller açtırdım ve onlara takılıp düşmelerini sağladım. Gülümsedim. Sonra diğerlerine dönüp

-Olabildiğince hızlı koşun ki çıkışa ulaşalım. Önünüze adam çıktığında tereddüt etmeyin. Yoksa sonsuza kadar burada kalırız

dedim ve hepimiz koşmaya başladık. Önüme çıkan adam benden iriydi ve biraz daha yavaşdı. Bunun avantajını kullanarak onu hançerimle öldürdüm ve koşmaya devam ettim.

Etrafa bakamıyordum ama sesleri duyabiliyordum.Önüme çıkanı öldürüyordum.Sonunda kapıya ulaştığımızda üç iri adam bize çıkış olmadığını söylüyordu.Üçü de çevremizi sardı,bizi kıstırdılar.Ardından kan hırsızımı çıkardım ve üstüne vurdum.Maria ve Jess de aynı işi yaptıktan sonra dışarı çıktık.Bir süre arkama bakmadan koştum.Ardından onları kolaçan ettim yanımdaydılar.
"Pegasusuna beni alacak var mı?"

Çıktıktan sonra bir ıslık çaldım ve Spring Rose hemen yanıma indi. Onu okşadıktan sonra bindim ve Sat'e bakıp

-Benimkine binebilirsin Sat

dedim. O da tamam anlamında başını sallayıp bindi ve üçümüz hemen oradan ayrıldık.

Rp Bitmiştir