Lotus kumarhanesinden içeriye adım atar atmaz bir görevli hemen yanımıza gelip "Wow, kızlar. Yorgun gibisiniz. İsterseniz içeriye gelip biraz dinlenin." dedi dostça, yani isterseniz gelinisterseniz gelmeyin sadece soruyoruz gibi ama böyle numaraları yiyecek göz yoktu bende. Görevlinin yüz ifadesinden anladığım kadaıyla kabul etmemizi bekliyordu ve kabul etmezsek dikkat çekmiş olacaktık. Başka zaman olsa dikkat çekmek için seve seve kabul etmezdim ama şu anda dikkat çekmek en son ihtiyacımız olan şeydi. O yüzden Gina ile bir ağızdan "Evet." deyip içeriye girdik. İçeriye girince hazırlıklı olmam rağmen ağzımdan bir şaşkınlık nidası çıkmasına engel olamadım. Bunu gören Gina beni sarsmak istercesine bana vurdu. Tınlamadım. Etrafı inceliyordum. Tüm lobi sanki devasa bir oyun odası gibiydi. Gibiydi değil, kesinlikle öyleydi. Üstelik etrafta bir büfe de vardı. Buna ne denirdi. Harika!
Bu sırada kat görevlisi yanımıza gelip "Lotus Kumarhanesine hoş geldiniz! İşte oda anahtarınız." deyip bize bir anahtar uzattı. Bu anahtar beni kumarhanenin etkisinden sıyırıp gerçek hayata -burada her ne kadar gerçek hayat olabilirse- döndürdü. "Ama hesabı ödemedik ki." diye kekeledim.
Kat görevlisi "Merak etmeyin, hesap ödendi bile." dedi. "Yapmanıoz gereken tek şey en üst kattaki 4000 numaralı odaya çıkıp odanızda rahatlamak. Ekstradan bir şeye ihtiyacınız olursa resepsiyonu arayın. Bunlar da LotusNakit kartınız-" Bu noktada kat görevlisi bize iki tane yeşil kart uzattı. "-Bunları restoranda, oyunlarda ve istediğiniz her şeyde kullanabilirsiniz." dedi. "Ve unutmadan, kartların limiti yok"
Evet, evet, burada bir bityeniği olduğunu biliyorduk zaten ama hiçbir şey limitsiz olmazdı ki. En kısa zamanda burada gitmemiz gerekiyordu ama önce biraz dinlenmenin zararı olmazdı. Kat görevlisinin verdiği tarfie uyarak odamıza gittik.