Gece biraz dolaşmak için ormana gitmeye karar verdim. Kampta cep telefonuna izin olmadığı için uzun zamandır diğer arkadaşlarımla konuşamıyordum. Bu yüzden orada konuşmak için cep telefonumu da yanıma aldım. Kulübeden dışarı çıkıp birine yakalanmamak için ormana koşmaya başladım. Ormanda güvenli ve hoşuma giden bir yer bulup oradaki ağacın dibine oturdum. Tam telefonumu elime almıştım ki aklıma melezlerin telefonlarının canavarları çektiği geldi. Telefonumu kapatmak için tuşa basarken ağacın oralardan hırlama gibi bir ses geldi. Arkamı döndüm. Anlaşılan telefonumu kapatmak için artık çok geçti. Ayağa kalktım ve bana doğru ilerleyen minotora baktım. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Birden bileğimde bileklik olarak saklanan kılıcım aklıma geldi. Onu bileğimden çıkardım ve kılıç formuna çevirdim. Bana doğru gelen minotora koştum ve kılıcımı ulaşabildiğim tek yer olan bacağına sapladım. Hissetmemiş gibiydi. Sanki beni alıp öldürmek için sabırsızlanıyordu. Hızlı hızlı nefes alıp verirken aklıma kaçabileceğim geldi. Tabii bu sırada minotorun dikkatinin dağınık olması gerekliydi. Yerden kalın bir ağaç dalı aldım ve minotora fırlattım. Göğsüne saplanmıştı. Biraz dikkati dağılmış olsa da hala çok tehlikeliydi. O acıyla ulurken ve beni takip etmeye hazırlanırken ben çoktan kulübeme doğru koşmaya başlamıştım bile. Minotorun beni takip edemeyeceği bir mesafeye gelince durdum ve nefes almaya çalıştım. Sonra arkamda olabilceği korkusuyla hızla koşmaya devam ettim ve nihayet kulübeme vardı.Kesin olan bir şey vardı; Bir daha asla ormana giderken yanımda açık cep telefonu taşımayacaktım!