Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Bilgelik Tanrıçası'yla Laf Dalaşına Giriyorum! Paz Eyl. 19, 2010 3:34 am | |
| 30- Tanrı Ebeveynin ile bir tartışma rp'si yazacaksın. Mekan: Empire State Binası/OlimposKatılacaklar: Lucy & Tanrıça Athena Sabah uyandığımda, başucumda bir notun durduğunu fark ettim. Hemen gözlerimi avuşturdum ve minik kağıdı elime alıp okumaya başladım... 'Derhal Olimpos'a gel, seninle konuşmam gereken şeyler var. A.' A'nın 'Athena' olduğu, çok barizdi. Hayatım boyunca sadece 3 kez karşıma çıkmış annemin beni böylece ayağına çağırmasıysa, kabul edilemezdi! Hızlıca üstümü giyindim ve ahırlardan pegasusum Sherry'yi aldık. Birlikte, Empire State Binası'na doğru yola çıktık. Çok geçmeden, kendimi resepsiyonist ile karşı karşıya buldum. "Size nasıl yardımcı olabilirim?" "Dostum kes sesini ve bana lanet olasıca anahtarları ver! Acilen 600. kata çıkmam lazım!" "Dediklerinizden hiçbir şey anlamadım hanımefendi." "Pekala, gel anlatayım öyleyse!" Sonra onu yakasından kavrayıp hızla resepsiyon masasına fırlattım. Kılıcım Nefesalan'ı da tüm gücümle kalbine sapladım! Tabii ki ilahi bronzdan yapılmış olduğu için, kılıcım sıradan insanlara etki etmiyordu ama, bu adam gibi sisin arkasını gördüğünü tahmin ettiğim biri için, korkulu bir deneyim olduğu kesindi. Bir süre sonra, elimde anahlarla asansöre binmiş, ışık hızında Olimpos'a çıkmaya başlamıştım. Şehir son geldiğimden bu yana, epeyce değişmişti. Küçük tanrıların evlerinin balkonlarında, 'Poseidon ve Hades'in tarafında yer alın, kazanın!' 'Çok yaşa Zeus, Tanrıların Tanrısı!' gibi birçok afiş asılıydı. Bu sahne aklıma dünyadaki seçim zamanlarını getirdi. Dünya? Olimpos sanki başka bir evrendi! Eh, sanırım öyle desem yanlış olmazdı... Etrafı hızlıca süzüp, Olimpos Konseyi'nin yolunu tuttum ve yine devasa kapıları çalmadan, hışımla içeri daldım. Annem Athena, tüm zerafetiyle tahtında oturmuş, bana bakıyordu. Onun dışında konseydeki tüm tahtlar boştu. Uzun süre de boş kalmaları için dua ettim. İroniye bakın, Tanrıların gelmemesi için, Tanrılara dua ediyordum. Ben... sorunlu bir kızdım. "Anne! Şimdi ne işin düştü de beni yine ayağına çağırdın?!" diye bağırdım sinirle. Annem bana bilmiş bir edayla ve biraz da... öfkeyle bakıyordu. "Ah, harika!" dedim içimden, "Bilgelik Tanrıçası'yla laf dalaşına hazır ol Lucy!" (Anne ) | |
|
Athena Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Mesaj Sayısı : 5210 Kayıt tarihi : 16/08/10
| Konu: Geri: Bilgelik Tanrıçası'yla Laf Dalaşına Giriyorum! Salı Eyl. 28, 2010 6:04 am | |
| "Anne! Şimdi ne işin düştü de beni yine ayağına çağırdın?!" diye bağırarak konsey salonundan içeri girdi Lucy. Sabit bir şekilde ona bakmaya devam ettim, biraz sakinleştiğine kanaat getirdikten sonra da yanıma gelip oturmasını işaret ettim. Öfkeyle ve biraz da korkuyla beni süzmekteydi. "Bana karşı daha saygılı olmalısın kızım." dedim her zamanki katı ses tonumla. Lucy önce cevap vermek için ağzını açtı, sonra vaz geçti ve yumruklarını sıkarak konuşmaya devam etmemi beklemeye başladı. "Sanırım seni neden çağırdığımı merak ediyorsun?" "Evet!" "Pekala, söyleyeyim o zaman. Hades kızıyla birlikte kamptan ayrılmaya karar vermişsin, benden izin bile almadan! Ama boşuna... gitmeyeceksin, kamptan ayrılmanı istemiyorum." Kızım hışımla ayağa fırladı ve dik bakışlarını korkusuzca gözlerimle buluşturdu. Evet, sanırım hep söylediği gibi, benim daha çok Savaş Tanrıçası kimliğimden birşeyler almıştı... | |
|
Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: Bilgelik Tanrıçası'yla Laf Dalaşına Giriyorum! Perş. Ekim 28, 2010 9:27 am | |
| Annemin söyledikleri tahammül edilemez şeylerdi! Sinirle ayağa kalktım ve "17 yaşındayım!" dedim, "Bu yaşıma kadar bir kez sözünü dinlemedim senin, bundan sonra da hiçbir şey değişmeyecek." Aslında bu yaşıma kadar bir kez bile bana bir yasak getirmediği, benimle hiç ilgilenmediği için onun sözünü dinlememiştim, ortada bana söylediği bir söz olmadığı için... Ama fark etmezdi, ben San Francisco State University'ye kaydımı bir hafta önce yaptırmış, dün de kamptaki eşyalarımı toparlayıp kampüsteki odama götürmüştüm. Birkaç gün içinde derslerimiz başlayacaktı ve bu kadar yaklaşmışken, bu hayalimden vaz geçecek değildim. Annem de tahtından kalktı. "Annene karşı geliyorsun demek. Pekala, sana hiçbir şey söylemeyeceğim bundan sonra. Git ve alıştığın gibi başının çaresine bakmaya devam et. Ama başın sıkıştığında benden yardım almayı aklından bile geçirme." dedi. Ben şaşkınlık ve öfke karışımı bir ifadeyle ona bakmaya devam ederken, eliyle konsey salonunun kapısını gösterdi ve ekledi; "Şimdi gidebilirsin. Üniversitene seni ve Hades kızını koruması için bir satir yerleştireceğim ama onun dışında işlerine karışmayacağım." Sonra bana bakmaya tenezzül etmiyormuş gibi salonun karşındaki bir noktaya odakladı bakışlarını, ben de tek kelime etmeden salonu terk ettim. "Harika, Lucy. Bir yıl önce kazandığın anneni tekrar kaybettin." dedim hüzünle ve asansöre binip aşağı inmeye başladım. İçime korkunç bir kasvet çökmüştü ve fevri davrandığım için yine pişman olmuştum ama bunun annemle son görüşmemiz olmadığını biliyordum, elbette tekrar kalbini kazanmanın bir yolunu bulurduk ve bu tartışmamızı ilerde gülerek hatırlardık - yani şey... umarım! Rp bitmiştir! | |
|