Denetleme 13

Büyük bir uyuşuklukla yatağımdan kalktım. Ranzamdan indiğim an çatırdama sesleri duydum. Şaşkınlıkla yere baktım. Olamaz! Her yerde patates cipsi vardı. Ve oda 3. Dünya Savaşın'dan farksızdı. Esneyerek panoya gittim. Bugün temizlik günüymüş. Bu tam bir işkence. Üstümü değiştirip kulübede kimler var kimler yok diye baktım. Sadece 2-3 kişiydik. Elime bir kaç temizlik malzemesi alıp bağırarak uykuculara seslendim "Hey! Uyuşuklar. Kalkın Hadi."diye. Bir kaç kızgın sesin ardından Barney ve Ian kızgınlıkla yanıma geldi. Ian gülerek elimdekilere bakıp "Ne o? Hayırlı bir iş yapmaya mı karar verdin kardeşim?"dedi. Onu taklit edip "Bugün temizlik günüymüş. Üstünüzü değiştirin bir şeyler atıştırın ve şunları alın."diyip Barney'e, süpürge ve toz bezini uzattım. Ian'a da bir kova su ve yer bezi. Barney kaşlarını çatıp "Sen ne yapacaksın?"diye sordu. Omuz silkip "Önce odamı temizleyeceğim. Sizde Salondan başlayın. Daha sonra kendi odalarınızı temizleyin. Diğer kaçakların odasını en son temizleriz."diyip kendi odama gittim. Yerdeki çöpleri büyük bir çöp poşetine doldurmaya başladım.

Ne güzel uyuyordum, kaldırmasalar olmuyordu. Neymiş, bugün temizlik günüymüş. Ben temizlikten anlamam ki ama dinleyen var mı? Yok... Seth elime süpürge ve toz bezini verdiğinde ayakta uyuyordum zaten. Ama Seth'in elinde bir şey olmadığını görünce "Sen ne yapacaksın?"diye sormayı ihmal etmedim. Omuz silkip "Önce odamı temizleyeceğim. Sizde salondan başlayın. Daha sonra kendi odalarınızı temizleyin. Diğer kaçakların odasını en son temizleriz" dedi. "Kaderden kaçış yoktur" deyip süpürgeyi yere bıraktım. Odamdan müzikçalarımı getirip salondaki sehpaların birine koydum. Nirvana'nın cdsini taktım ve elimde toz beziyle masaya doğru gittim. Belki temizdir diye umarak işaret parmağımla masaya dokundum. Elimde olması gerekenden fazla toz vardı. Lanet okuyarak silmeye başladım masayı. Silerken bir yandan da çalan şarkıyı mırıldanıyordum. Bu arada Ian'da yerdeki çöpleri topluyordu. Bu iş bittikten sonra bir de odalarımızı toplayacağımız gerçeği gözümü korkutmuştu ama işimi hızla bitirip, kulübenin sıralamada yüksek bir yerde yer almasını bitirmesini ummaktan başka çare yoktu. Tozları aldıktan sonra Ian'a "Hadi kardeşim hızlan biraz. Daha kendi odanı toplayacaksın" dedim ve yerdeki boş kola şişesini kafasına fırlattım. "Şu işi bitiriyim. Benden çekeceğin var" dedi kafasını ovalayarak... Odama gittiğimde salona geri gitmeye yeltendim ama birine tosladım. Seth bana bakmış "Topla bakalım odanı" dedi. "Aman beSeth! Odayı toplamakta bir şey yok. Ben Ian'a yardım etmek istiyorum önce" dedim. "Ian kendi başının çaresine bakar. Sen odanı topla" dedi gülerek. "Tamam" dedim bezgin bir şekilde ve yerdeki çikolata paketini elime aldım. Seth çıktıktan sonra ne var ne yok yatağımın altına tıktım. Ama sonra çok farkedilir olduğunu görünce düzgün bir şekilde toplamaya karar verdim odamı. Önce çöpleri çöp kovasına attım. Sonra kıyafet dolabımı açtım. "İçeriye girsem kaybolurum herhalde" diye mırıldanarak boşalttım dolabı ve hepsini teker teker katlamaya başladım. On dakika da bitmişti. Çok kolay olmuştu ama hala düzeltmem gereken bir yatağım vardı. Yatağın örtüsünü,çarşafını ve yastık kılıfını yeniledim. Eskileride kirliye attım. Odam toplanmıştı. Artık içeri gidip bir şeyler atıştırabilirdim sanırım.

Odamın heryerini topladıktan sonra lanetler okuyarak dolabımı açtım. Büyük bir yığının altında gözlerimi açtım. Aman Tanrım! Üstümde bir sürü kirli çamaşır, oyuncak ve abur cubur çöpü vardı. Ağlamak istiyorum! Sinirle yığının arasından çıkıp ayağa kalktım. Uzun zamadır uğramayan Leo'nun bile çöpleri burdaydı. Bu dolabı en son ne zaman açmıştım ben? Sinirden ne var ne yoksa hepsini çöp poşetine doldurup dışarı çıkardım. Odama giderken Bart'ı gördüm. Kapının önüne dikildiğimde bana tosladı. Tek kaşımı kaldırıp "Topla bakalım odanı"dedim. Geri çekilip "Aman be Seth! Odayı toplamakta bir şey yok. Ben Ian'a yardım etmek istiyorum önce"dedi. Odasının, benim odamdan daha kötü halde olduğunu görünce "Ian kendi başının çaresine bakar. Sen odanı topla"dedim. " Tamam" diyip sinirimi bozacak kadar yavaş bir haraketle eğilip yerden çikolata paketini aldı. Kafamı sallayıp kapıyı kapatıp dışarı çıktım. Tekrar odama döndüm. Etrafı süpürüp, nevresimleri değiştirdim ve toz aldım. Oflayarak kenarda bir poşetin içinde duran kirli yığnını çamaşır makinesine attım. Al başına belayı! Ben çamaşır makinesi nasıl çalışır bilmem ki! Kafamı kapıdan uzatıp "Çamaşır makinesi nasıl çalışır bileniniz var mı?"diye sordum. Kimseden yanıt gelmeyince rastgele bir kaç tuşa bastım ve makine çalışmaya başladı. Mutfağa giderken Tristan'ın odasını temizlemeye başladığını gördüm. Luke da hala uyuyordu. Ona odasının sınırları içinde yerde duran bir pet şişe fırlatıp yataktan düşüşünü izledim. Ben gülerken o da gülümseyip "Bir daha böyle bir şey yaparsan seni uykunda öldürürüm, kardeşim. Ne istiyorsun?"dedi. Korkuyla yutkunup "Bugün temizlik günü. Salon temizlendi. Sende kendi odanı ve banyoyu temizler misin?"dedim. Luke benden yaşça büyük olduğu için açıkçası gözümü korkutuyordu. Kafasını tamam anlamında sallayıp kapıyı yüzüme kapattı. Neyseki bir adım gerideydim. Yoksa burnum kırılacaktı. Acıktığımı hissedip mutfağa gittim. Bart'da burdaydı. Sandalyelerden birine oturup "Yemek yedikten sonra mutfağıda temizleyelim."dedim. Bana bir kaç saniye dik dik baktıktan sonra "Bakarız" dedi. Elime aldığım sandiviçi yemeye başladım.

Temizlik, temizlik, temizlik... Oldum olası bu işten nefret etmişimdir fakat ne yapalım bu işin sonu daha kötü. Hayır ölüm değil daha da kötüsü! Bulaşık yıkamak. Hey bana öyle bakmayın fobilerim var. Uyandığımda herkes -neredeyse- çalışıyordu. Tabii gayet yavaştı bu çalışma. Ayrıca bide kafama pet şişesi ayılma olayı vardı, bunu saymıyorum... Seth bunu çok pis ödeyecek. Hınçla ayağa fırladım. Odama şöyle bir göz gezdirdim. Baya dağınıktı doğrusu. Benim için çok değildi. Sesten daha hızlı hareket edebiliyorsanız gerçekten iki saniyenizi alır. İnanmıyorsanız deneyin! Hemen işe koyuldum ve hemen her yerim çöp ve benzeri şeylerle doldu. Bunlarla ne yapmalıydım acaba? En iyisi bunları Apollon Kulübesinin arka kısmına istiflemek ti, evet bu işe yarar. Koşarak kulübeden çıktım biraz hızlı oldu sanırım arkadan bir sürü küfür yükseldi çünkü. Çöpleri kulübenin arkasına boşaltıp hemen geri geldim. Sıra banyo daydı. Evet elime geçen her türlü
psikopat marka temizlik malzemesiyle banyoya daldım. Beze biraz ''Hadi-Tem-i-zle!'' markalı temizlik ilahını sürdüm. Sonra yüksek bir hızda duvarları ve yeri silip süpürdüm. Sıra klozetteydi. Elime kendi yapımım olan hijyen bombasını alarak kapağı kaldırdım. Gördüğüm manzara karşısında ölmemek için hemen bombayı atıp banyodan çıktım. Sanırım temizlenmiştir... Bu işte bitince artık kendimi yatağa attım.

Değerlendirmede.