| Denetleme 6 | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Dryope Glauce Charon Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 247 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Denetleme 6 C.tesi Kas. 06, 2010 8:15 am | |
| Kampa fazlasıyla alışmıştım. Melezler bana iyi davranıyorlardı. Her ne kadar Adelpha'yı ve babamı özlesem de kardeşlerim ve diğer melezlerle bu hasretimi yatıştırmaya çalışıyordum. Kampta en çok gittiğim yer ormandı. Ormanın derinliklerine indiğimde huzurlu hissediyordum. İlk başından içlerine doğru değişen renkler beni büyülüyordu. Poseidon çocuklarını deniz nasıl rahatlatıyorsa beni de ormanın içinde olmak, binbir renk çiçeğe bakmak, toprağa dokunmak rahatlatıyordu.
Yine ormana yaptığım keyif verici bir yürüyüşten dönüyordum. Bugün fazlasıyla neşeliydim. Tanımadığım bir çok meleze bile selam verdim. Ahırlara uğrayıp Borasla dertleştim. En sonunda ıslık çala çala kulübeye vardım. İçeride kardeşlerim olacağını ve onlarla konuşacağımı umut ederken kapıyı açtığım da darmadağınık ve pis bir odayla karşılaştım. Bu oda ne zaman bu kadar kirlenmişti?
Ağzım bir karış açık odanın her tarafına göz gezdirdim. Jess'in kıyafetleri yatağının üzerinde dağınık bir halde duruyordu. Hilary ise yatağını hiç toplamamış ve kirli sepetini hiç boşaltmamış gibiydi. Ken'in yatağına baktığımdaysa daha büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Çarafı bile yoktu! Ah, Zeus adına! Ken kirli çamaşırlarıyla basket bile oynamıştı. Benim yatağımında kardeşleriminkinden bir farkı yoktu. Dolabımın kapağını açtım ve kıyafetlerimi bir yumak yaptığımı gördüm. Bu odanın sadece bir bölümüydü. Yerdeki taşlar çamur içindeydi. Çimlerin bir kısmında ve Jess'in yeni açtırmış olduğu papatyaları ezilmişti. Üzerlerinde kocaman bir ayakkabı izi vardı. Bunun sorumlusunun kim olduğu belliydi. Tabii Ken! Uyku sersemiyken yine taşlar yerine çimlere basmış olmalıydı. Jess bu sefer Ken'in canını okuyacaktı. Ben sıkınlı bir şekilde nefesimi verdiğimde kulübenin kapısı açıldı. Gelen Jess'ti. Ona döndüm ve gülümsedim.
" Benim kurtarıcı meleğim gelmiş..." dedim.. Jess ise odaya bir göz gezdirip sıkıntıyla konuşmaya başladı. | |
|
| |
Cassandra Masen Thanatos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4293 Kayıt tarihi : 18/09/10
| Konu: Geri: Denetleme 6 C.tesi Kas. 06, 2010 10:23 am | |
| Sabah kalktığımda uyku sersemliğiyle banyoya gitmiş, hazırlanıp çıkmıştım. Havanın güzel olması kulübeme dönme isteğimi bastırdığı için bir süre dolaşmaya devam ettim. Güneş yavaş yavaş gökyüzüne doğru yükseliyordu. Hava o gün sıcaktı yalnızca hafif bir esinti vardı ve bu da kişiyi rahatlatıyordu. Bir süreliğine güneşlenmek için kumsala gittim. Gözlüğüm yanımda olduğu için sevinerek uzandım ve gülümseyerek bir süre dinlendim. Güneş; bir çiçeğe ne kadar iyi gelebiliyorsa o kadar iyi geliyordu bana.
Gülümseyerek bir süre uzandıktan sonra kalkmaya karar verdim ve kulübeme doğru yürüdüm. Bazı arkadaşlarımla sohbet ettim. Arthur'u uzun zamandır göremiyorum diye neredeyse dövecektim. Çocuk benden zor kaçtı. Bir an arkasından öfkeli bir şekilde baktıktan sonra rahat bir uyku çekebileceğim kulübeme döndüm. Yanıldığımı anlamam için Glau'nun cümlesi ve kulübenin halini görmem yetti. Kendimi çığlık atmamak için zor tuttum. Kulübe hiç olmadığı kadar dağınıktı ve biri benim açtığım papatyalarımı ezmişti. Bu kişinin kim olduğu çok açıktı. Ken! Glau'ya döndüm. "Evet kardeşim bu dağınık ve bitkilere saygısız kardeşlerimizin dağınıklığını biz toplayacağız anlaşılan. O zaman işe koyulalım" dedim ve gidip yatağımı toplamaya başladım. | |
|
| |
Dryope Glauce Charon Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 247 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Denetleme 6 C.tesi Kas. 06, 2010 10:40 am | |
| Jess'in gelmesiyle sanki işler gözüme daha kolay görünmüştü. Jess hemen gidip yatağının üzerini toplamaya başladı. Kirlilerini ve temizlerini ayırdıktan sonra kirlileri kirli sepetine, temizleri dolabına katlayıp koydu. Bende kendi yatağımın başına geçmiştim. Çarşaflarımı değiştirme gereği duymuştum. Çarşafları ve kılıfları söktükten sonra dolabımın üst kısmındaki temiz çarşaflardan birini ve bir yastık kılıfı aldım. Kılıfı özenle yastığa geçirdikten sonra, çarşafımı da serdim. Havalar güzeldi ama ben üzerimde pike tarzı bir şey olmadan uyuyamadığım için ilk önce pikemi, üzerine de yatak örtümü serdim.
Yatağımı hallettikten sonra dolabımı açtım ve tüm kıyafetlerimi çıkardım. İçinden temiz olanlarını yatağıma katlayıp koydum, kirlileri ise yere attım. Biliyorum, yere atmamam gerekir ama daha sonra sepete atacağım. Temiz-kirli ayırımını yaptıktan sonra temizleri dolabıma tekrar yerleştirdim. İçimden de ' Bu sefer dolabımı düzenli tutacağım.' diye geçirdim. Ama bir hafta geçmeden gene dağılacaktı.
Yerden kirlileri topladım ve sepete koydum. Ken'in yatağındaki çarşafı da söktüm ve yenilerini serdim. Kirli sepetine hedef aldığı halde dışarıda duran kirlilerini de tekrar sepete attım. Jess de kendi yatağını ve Hilary'nin yatağını bitirmişti. Ona döndüm.
" Jess bu kirlileri nerede yıkacağız? Her kulübede bir çamaşır makinası mı var yoksa bir çamaşırhane mi var?" diye sordum. Jess gülümseyerek bana döndü. | |
|
| |
Cassandra Masen Thanatos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4293 Kayıt tarihi : 18/09/10
| Konu: Geri: Denetleme 6 Paz Kas. 07, 2010 7:08 am | |
| Kardeşime gülümseyerek baktım. Burası hakkında o kadar az bilgisi vardı ki. "Banyoda perdenin arkasında çamaşır makinası var. Görünüşü bozuyordu ben de öyle kapatayım dedim. Yine de sen onları kirli sepetine bırak. Sepet dolduysa bir poşet kullan. Temizlerken yatak altında ya da başka yerlerde kirliler buluruz belki. Unutturma da Ken gelince ona papatyalarımın hesabını sorayım" bunu söylemem üzerine ikimiz de birbirimize sırıttık. Ardından Glau kirlileri kirli sepetine koymaya gitti ben de duvarımıza bakıp eskisi kadar canlı olmayan yaptığım resimlere baktım. İşin sonunda orayı yenilememiz gerekecekti. Yerler ayakkabılar nedeniyle en son süpürülecekti. Bitkiler.. Çiçeklerim.. Onlarla uğraşabilirdim. Otlara basmamaya özen göstererek yamulmuş, kırılmış çiçekleri kopardım. Onları her koparışımda acı çekiyordum ama bunu yapmam gerekiyordu. Yoksa görüntü açısından da iyi olmazdı. Hepsini topladıktan sonra penceremi açtım ve çiçekleri aşağı attım. En azından doğaya faydaları dokunurdu.
Bunu yaptıktan sonra pencereyi kapattım. Ne yapacağına karar vermeye çalışan Glau'ya bakıp "Önce pencereleri sil, sonra da cilala, içeri biraz güneş ışığı girsin, ben de o sırada otları ve açtığım çiçekleri sulayıp etrafın tozunu alacağım" dedim. Elimi yere değdirdim ve birkaç orkide açtırdım. Orkidelerin kokusu insanı rahatlatırdı. Birden Glau'ya döndüm. "Hey Glau, işimiz bittiğinde orkidelerle süslü bilezik yapalım. Bir keresinde yapmıştım ve o bileziğin takan kişiyi sakinleştirdiğini görmüştüm. Özel güçle değil tabi ki kokusuyla. Belli ki bu günlerde sakin kalmaya ihtiyacımız var." O da gülümseyerek tamam anlamında başını sallarken işime döndüm ve bir iki papatya, iki tane gül ve bir tane lale açtırdıktan sonra yeterli diye düşündüm. Çiçeklerle işimin bittiğinden emin olduktan sonra onları sulamaya başladım. Sonra böcekler ya da başka bakteriler onlara zarar vermesin diye ilaç sıktım.
Glau da ben de ilaç kokusu geçinceye kadar dışarıda kaldık. O sırada camı ve kapıyı açık bırakmıştık. Kokunun geçtiğinden emin olunca içeri girdik. Kapıyı kapattım ve bezi çıkarıp dolaplardaki tozları almaya başladım. | |
|
| |
Dryope Glauce Charon Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 247 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Denetleme 6 Paz Kas. 07, 2010 10:06 am | |
| Burada yeni olduğum için Jess'in görev dağılımı yapmasına izin verdim. Daha sonraki denetlemelerde sırayı öğrendiğim için Jess daha az yorulacak ve işler kısa sürede bitecekti. Ama bu ilk denetlemem olduğu için biraz uzun ve ikimiz içinde zahmetli olacaktı.
Jess bir yandan Ken'e söyleniyor bir yandan da ezilmiş olan çiçekleri kopartıyordu. Bunu yaparken yüz ifadesinin değiştiğini ve canının yandığını gördüm. Kardeşimin ciddi anlamda bitkilerle bir bağı vardı. Eğer Ken bir daha çiçeklere zarar verirse hesabını ben kesecektim. Tabii Ken'i bulabilirsem... Beyfendi denetlemeden kaçmak için sabah erkenden kulübeden çıkıyor gece de geç dönüyordu. Bir kaç gündür hiç Kenle konuşmadığımı fark ettim. Bu gece oturup onu bekleyecek ve bir güzel paylayacaktım.
Banyodan bir kova alıp içine temizlik malzemesini döktüm ve suyu doldurdum. Çok fazla köpürmüştü. İçimden elime biraz köpük alıp Jess'e sürmek ve sonrasında güzel bir köpük savaşı yapmak geliyordu ama denetleme vardı ve şu ana kadar işlerin yarısını bitirmiştik. Tekrar dağıtırsak emeklerimiz boşa gidecekti. Bende tıpış tıpış odaya döndüm ve pencereleri özenle silmeye başladım. Pencereler ilk başta çok pis görünmüyordu ama silme işini bitirdiğimde kovanın içindeki suyun kapkara olduğunu görüp şaşırdım. Kovayı aldım ve banyoya boşlatıp temizledim. Jess'e cilanın yerini sordum. Küçük bir araştırmadan sonra yerini bulmuştum. Camlar cilalandıktan sonra güneş ışınlarının odayı ne kadar çok aydınlattığını fark ettim. Camlar ciddi anlamda kirlenmişti.
Ben pencereleri bitirdiğimde Jess'e döndüm. Onunda Ken'in ezdiği çiçeklerin yerine yeni papatyalar, güller ve laleler yetiştirdiğini gördüm. Ardından böceklerin gelip mahvetmemesi için bir ilaç sıktı. Zeus aşkına! O nasıl bir ilaçtı öyle... Bir an nefes alamyacağımı sandım. Bu ilaç sadece böcekleri değil bir insanı bile öldürebilirdi. Camları açıp Jessle kulübenin dışına çıktık. Biraz soıhbet ettikten sonra Jess ilacın etkisinin geçtiğini söyleyip içeri girdik. İçeri girer girmez işlere kaldığımız yerden devam ettik. Jess banyodaki bezlerden birini aldı ve dolapların ve masanın tozunu almaya başladı. Ben ise mal gibi odanın ortasında dikiliyordum. Ne yapacağımı sormak için yine Jess'e başvurdum..
" Jess şimdi ne yapmalıyım? Camlar bitti, sen toz alıyorsun... Sanırım tek yerler kaldı.." dedim ama o anda gözüme Jess'in yatağının buluduğu duvardaki resimler geldi. Renkleri biraz solmuş muydu? Biraz canlılığa ihtiyaçları vardı. Çekingen bir tavırla konuşmaya başladım. " Şey... Duvardaki resimlerin biraz solmuş gibi. Yerleri sildikten sonra istersen onları tazelemen için malzemleri getirebilirim. Tabii senin işine karışmak istemem kardeşim." dedim. Jess gözlerini duvara çevirdi. Bakışları bir süre sonra yine beni buldu. | |
|
| |
Cassandra Masen Thanatos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4293 Kayıt tarihi : 18/09/10
| Konu: Geri: Denetleme 6 Ptsi Kas. 08, 2010 5:15 am | |
| Konuşması üzerine başımı kaldırıp duvarlara baktım. Sonra da kız kardeşime. "Evet.. Ben de iyi olur diye düşündüm. İstersen toz almama yardım et. Böylece işimiz çabuk biter ve eğlenmeye vakit bulabiliriz" dedim gülerek. O da bana gülerek karşılık verdi ve ikimiz de temizlemeye başladık. Dolabın tozunu daha iyi alabilmek için tüm kıyafetleri yere koydum. Elimdeki bezi temizledikten sonra dolaba dönüp, köşeleri dahil her yeri temizlemeye başladım. Belimin ağrısından yakınmaya başladığım sırada diğer dolabın işini bitirmiş olan Glau geldi. Ben altları temizlerken o da üstleri temizleyince daha çabuk bitmiş oldu. Ona teşekkür ettikten sonra kıyafetleri alıp yerleştirmeye başladım. Katlayarak koyduğum giysilerin arasında en az beş tane Ken'in kirlisi çıktı. "Sorumsuz.." diye söylenirken uyku sersemi halinde kulübeye dönüşünü hatırladım. Ona uyanık kalmayı öğretmem gerekiyordu.
Ken'in giysilerini de kirli sepetinde yer kalmadığı için poşete koyduktan sonra odaya baktım. Taşlar ve duvarlarımız dışında her yer tamamlanmıştı. "Bana ayakkabılarını verir misin?" dedim Glau'ya bana neden dercesine bir bakış attı. "Sadece ver" dedim gülerek. O ayakkabıları verdikten sonra diğer kardeşleriminkini de aldım ve altlarını banyoda temizlemeye başladım. Ne yaptığımı gören Glau kahkaha atmaya başlayınca ona susmasını söyleyen bakışlar attım. "Ben bunları yıkarken marketten boya malzemeleri alır mısın? Bir de şu güçlü deterjanlardan.." dedim. "Drahmiler alt çekmecenin köşesindeki kutunun içindeki mendilin altında" bakışlarını görünce kendimi savunurcasına "Ne?! Hermes çocuklarının olduğu bu yerde bir sürü saklama yeri olmalı" dedim. Paranoyak değildim sadece dikkatliydim.. | |
|
| |
Dryope Glauce Charon Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 247 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Denetleme 6 Salı Kas. 09, 2010 4:41 am | |
| Jess'in dediklerini başımla onayladım ve çekmeceyi açıp, ilk önce kutuyu buldum sonra da mendilin altındaki drahmileri. Burada fazlasıyla drahmi vardı. Gerçekten çok iyi saklamıştı drahmileri Hermes çocuklarının bulacaklarını düşünmüyordum. Rast gele elime drahmileri aldım ama burada neyin ne kadar olduğunu bilmiyordum. Aklıma babamın verdiği kredi kartı geldi ama burada geçip geçmediğini bile bilmiyordum bu yüzden tek çarem Jess'e sormaktı.
" Jess burada çok fazla drahmi var. Ne kadar almalıyım?" dedim. Ama Jess cevap vermedi. Bende elime aldıklarımın yeteceğini düşündüm. Yetmezse daha sonra verirdim değil mi? Kaçmıyordum sonuçta.
Dolabıma yöneldim ve siyah dar pantalonumu giyip üzerimede hırkamı geçirdim. Ayağıma da topuklu ayakkabılarımı giyip Jess'e seslendim.
" Ben çıkıyorum tatlım." dedim ama yine cevap vermemişti. Banyoya doğru ilerledim. Jess kendini ayakkabı temizlemeye vermişti. Temizlendikten sonra ayakkabılarımın parlayacağını düşünüp gülümsedim ve kulübeden çıktım.
Markette fazla oyalanmadan kulübeye döndüm. Yanıma aldığım drahmiler fazla bile gelmişti. Oradaki görevli kadın yeni geldiğimi hemen fark etmişti ve kimin kızı olduğumu sordu. Hızlı hızlı cevap verip oradan ayrıldım. Başka bir gün olsaydı onunla daha içten bir konuşma yapabilirdim ama bugün olmazdı. Jess beni bekliyordu. Kulübenin kapısını açıp elimdeki poşetleri yere koydum.
"Jess ben geldim." dedim ve ardından poşetteki boyaları duvarın oraya dizdim. Diğer poşetteki deterjanları da banyoya götürdüm. Ama Jess banyoda değildi. Bir anda onun sesini duyunca kalbimin duracağını sandım. Arkamı döndüğümde Jess bana tüm dişlerini göstererek sırıtıyordu.
" Zeus aşkına Jess aklımı aldın.." dedim. O ise hala sırıtıyordu çok geçmeden konuşmaya başladı. | |
|
| |
Cassandra Masen Thanatos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4293 Kayıt tarihi : 18/09/10
| Konu: Geri: Denetleme 6 Salı Kas. 09, 2010 6:21 am | |
| Kardeşim malzemeleri almak için gittiğinde ayakkabıları yıkamaya başladığımdan beri düşündüğüm şeyi gerçekleştirmeye karar verdim. Her yatağın başında geniş dört dolap vardı. Peki onları biraz düzenleseydik..
Ayakkabı yıkama işim bittiğinde hepsi parlıyordu. Gülerek Glau'nun elbiselerini kendi dolabıma Ken'inkileri Hill'inkilde taşıdım. Hepsini ayırıp yerleştirdikten sonra iki dolabı sürükleyerek kapı kenarına kadar çektim. Zaten dolapları çekmemle Glau'nun gelmesi bir oldu. Bir an beni görmemiş gibi banyoya baktı. "Hey" dedim gülümseyerek tepkisini merak ediyordum. Sesimi duyunca birden bana döndü. " Zeus aşkına Jess aklımı aldın.." dedi. Gülerek ona dolapları ve yanına parlayan ayakabıları gösterdim. "Üzgünüm sana sormadan yaptım. Ama bu fikir hoş gibi geldi. Ayakkabılarımız anca sığacağı için dört dolabın ikisini boşalttım ve buraya çektim. Nasıl olsa dolaplar biraz.. Nasıl desem ayakkabıları koymak için uygun gibi gözüktü. Bu yüzden senin dolabındaki eşyaları kendiminkine koydum. Ken'inkileri de Hill'inkine.. Şimdi ayakkabıları yerleştirecektim. Bir sorunun varsa söyle eski haline döndürürüm ama böyle daha güzel olurmuş gibi geldi. Hem ayakkabılarımız daha düzenli durar, kıyafetlerin arasında da karışmaması için bir şey koyarız. Çubuk gibi.." dedim ve nefes almak için duraksadım. Kardeşim hala tepki vermemişti. "Ne diyorsun? Beğenmedin mi?" dedim çekingen bir şekilde. | |
|
| |
Dryope Glauce Charon Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 247 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Denetleme 6 Salı Kas. 09, 2010 6:53 am | |
| Aslında fikri çok hoşuma gitmişti. Bende ayakkabılarımı koymak için bir yer arıyordum. Böylelikle herşey daha düzenli olurdu. Jess ben tepki vermeyince ifadesini değiştirdi ve konuşmasına ara verdi. Gülümseyen gözlerine gölge düşmüştü. Ben bir şey söyleyince beğenmediğimi düşünmüştü ama tam tersine ben çok beğenmiştim. Jess'e elimde olmadan sarıldım.
" Bence çok güzel olmuş kardeşim. Böylelikle ayakkabılarımı yere koymaktan vazgeçeceğim ve odamız daha düzenli olucak.. Ayrıca kıyafetlerin karışıp karışmaması benim için önemli değil hayatım.. Nasıl olsa kendi kıyafetlerimi tanırız değil mi?" dedim. Bir anda Ken'in uyku sersemiyken Hill'in kıyafetlerini giymeye çalıştığını düşününce bir kahkaha attım. Jess bana kafayı yemişim gibi bakıyordu. Bende açıklama yapma zorunluluğu hissettim.
" Bir an Ken'in uyku sersemiyken Hill'in kıyafetlerini giymeye çalıştığını düşündüm de... " dedim ve kıkırdamaya devam ettim. "Bence oda bu haliyle daha güzel olmuş benim zeki ve pratik kardeşim." dedim. | |
|
| |
Cassandra Masen Thanatos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4293 Kayıt tarihi : 18/09/10
| Konu: Geri: Denetleme 6 Çarş. Kas. 10, 2010 4:32 am | |
| Kardeşimin yaptığım şeyi beğenmesi çok hoşuma gitmişti. Aksini düşündüğüm zaman asılan yüzüm gülüyordu şimdi. "Harika!" diye bağırdım. Sonra boyalara baktım ve hepsini paketten çıkarmaya başladım. Renkler iyiydi. Benim duvara resim yaptığım zaman kullandığım renklerle neredeyse aynıydılar. "Mavi iyi ki almamışsın. Bir saniye.. Tamam bu yeşilmiş. O zaman başlayalım mı?" dedim kardeşime gülümseyip. Ama önce yapmamız gereken bir şey vardı. Eşyalara boya bulaşmaması için üstlerini örtmek. Neyse ki en son kulübeyi temizlediğimde aklıma gelmişti de almıştım. Banyoya gidip siyah çarşaf çıkardım. Glau ile birlikte yataklara, dolaplara ve çekmecelerimiz dahil açıkta kalıp boyalar yüzünden zarar görme ihtimali olan her yere bu çarşaflardan serdik. Çekmecelerden çıkardığım fırçaları alarak boyalara soktuk ve duvarlara annemizi simgeleyen şeyler çizmeye başladık. Ben bitkiler çiziyordum. Koyu kahverengi duvarımız toprak olarak düşünülürse.. Yeşil yapraklar ve onların arasında büyüyen orkideler.. Bir tane de gül çizmiştim.. Neyse ki resim yeteneğim iyiydi. Glau da o sırada yanlış görmüyorsam yer altını anlatan bir şeyler çiziyordu. Birden gülerek fırçamı ona doğru salladım ve üstüne boya bulaştırdım. Onun şaşkın bakışları altında birden gülmeye başladım ama bu çok uzun sürmedi çünkü Glau da bana karşılık verdi. Boya olmuş koluma bakarken çaktırmadan yanağına tekrar boya sürdüm ve birden kendimizi boya savaşının içinde bulduk. En sonunda ikimiz de gülmeye başladık her yanımız boya olmuştu. Serdiğimiz bir kaç çarşaf da öyle. Toparlanıp boyama işini bitirdik. Gülerek çarşafları toplayıp banyodaki çamaşı makinasına attık. Hala o savaşın etkisindeydik. Ona süpürgeyi uzattım, "Haydi bakalım son olarak yerler" dedim ve taşları temizlemeye koyuldum. O da benim gibi diğer taşları süpürmeye başladı. Çimlere bulaşan tozları ayıklamak istercesine biraz su döktüm. Bir-iki tane daha orkide çıkardım. İşimiz bitince güzel kokan kulübemizden dışarıda biraz daha zaman geçirmek için çıktık.
Rp Bitmiştir | |
|
| |
Alexandra Bethany Daniels Afrodit'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1854 Kayıt tarihi : 05/09/10
| Konu: Geri: Denetleme 6 Cuma Kas. 12, 2010 4:24 am | |
| | |
|
| |
| Denetleme 6 | |
|