Sabahları geç kalkan biri olarak, bugün iyice durumu abartarak öğlen kalkmıştım. Ciddi ciddi uyku konusunda problem yaşıyorum ama ben! Her neyse... Tekrar kulübeyi toplamam gerektiğini düşündüm ve kalkıp kendi odama çeki-düzen verdikten sonra diğer odalara geçtim. İlk Isabelle ve Amy'nin odasını toplamaya karar verdim ve odaya daldım. Fazla dağınık sayılmazdı ama sonuçta dağınıktı ve henüz benim gibi bir uykucu da vardı burada! Evet evet, Amy. Gidip hala kapalı olan perdeleri açtım ve Amy'nin baş ucunda dikilmeye başladım. önce gözlerini araladı ve bana baktı. Ardından tam kalkmak için hareket ediyordu ki kafasını yatağa vurdu. Yanına gidip birşeyi varmı diye kontrol ettim ama şişmemişti bile. Geri çekildim ve gülümseyip "Birşeyin yok, hala sığır gibisin." dedim neşeli neşeli. Beni böyle görmek zor birşeydi evet. Herneyse, ardından kalktı ve banyoya doğru ilerledi. Bu arada bende yataklarını toplamış, yerdeki çamaşırları kirli ve hala temiz olmak üzere ayırırken kafasını tutarak yanıma geldi ve "Saat kaç?" diye sordu hala yarı baygınca. Baktım ve "Öğlen iki. Ve sen dün akşam kaçta yattın?!" dedim kızgınca. Gerçi ablası gibi, geç yatmayıpta bu saate kadar uyuyan bir insanda olabilirdi. Amy bana baktı ve kafası karışık bir şekilde "Bilmem, yatarken saate bakmamıştım ama geçti bayağı." dedi. Katladığım daha temiz olan eşyaları Amy'nin yatağına bıraktım ve hala olduğu yerde dikilen Amy'e dönüp "Eğer yapacak işin yoksa, bana evi toplamada yardım eder misin?" diye sordum.