Sabah saat onda kalktım.Üstümü değişip kulübeden çıktım,demir ocağına gitmeyi planlamıştım.Yürürken bir anda elimde bir şey hissettim,elimi kaldırınca elimde bir zarf olduğunu gördüm.Zarf Hera`nın özel mührü ile mühürlenmişti.Zarfı özenle açıp içinde ki kağıdı yavaşça açtım ve okumaya başladım;
Hephaistos Oğlu.Saat altıda Thaila`nın Ağacına gelmelisin.Önemli bir görev verilecek sana.Bu göreve gidebilecek kadar güçlü olduğunu düşünüyorum,güvenimi boşa çıkarma.
Okumayı bitirdiğimde şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı,bir tanrı önemli bir görev için bana güveniyordu.Hemen kulübeye koştum ve hazırlanmaya başladım.Gündelik zırhımı giydim.Gündelik Zırh nike eşofman gibi görünen ama İlahi Bronz bir zırh işini gören bir zırhtır.Sonra dolabımı açtım ve gizli bölümden Zaman Mekan Yaran küpüme on şerit Ambrosia,beş termos dolusu nektar,tırmanma ekipmanı,yedek bir zırh ve ihtiyacım olacak bir kaç şey daha koydum.Sonra küpümden kalkanım ve kılıcımı çıkarıp kontrol ettim.ikisi de çok iyi durumdaydı.Saate baktım,saat henüz on iki buçuk idi.Biraz zaman geçirmek için demir ocağına gittim ve bir süre silahım üstünde çalıştım.Sonunda saat 05:45 olduğunda demir ocağından koşarak Thalia`nın ağacına gittim.Bir çok melez toplanmıştı buraya,demek ki Hera bu görev için bir grup melez toplamıştı.Görev kim bilir ne kadar zor olacaktı.Birkaç dakika sonra Thaila`nın ağacının önünde göz kamaştıran bir ışık hüzmesi belirdi,sonra bu hüzme bir insan silüeti`ne dönüştü.Işık sonunda kaybolduğunda karşımızda Hera beliriverdi.Yüzünde zorla gülümsediğini açıkça belli eden bir ifade vardı.Kısa bir sessizlikten sonra Hera konuşmaya başladı;
''Evet melezler,sizlere zorlu bir görev vereceğim.Tarafımca güçlü melezler olarak değerlendirildiniz.Deadlus benden büyük gücü olan bir çeşme çaldı,bu çeşme bir tanrı kadar güçlüdür.Çeşmeyi ondan almanız gerekiyor.Labirente girecek ve atölyesini bulup çeşmeyi ondan alacaksınız.''
Konuşması biter bitmez etrafımızda spiral bir şekilde bir ışık demeti dolaşmaya başladı.Işık demeti bütün grubu içine almıştı.Bir kaç saniye sonra kendimizi Zeus`un Yumruğunda bulduk.Hera parmağını şıklattı,kayada bir kapak açılıverdi.Kapaktan aşağı doğru uzun taş basamaklar iniyordu.''İyi şanslar melezler'' dedi Hera ortadan kaybolmadan hemen önce.''Peki atölyeyi nasıl bulacağız ?'' dedim arkasından,fakat çok geç kalmıştım,Hera gitmişti.Etrafıma baktım,diğer melezler de ne yapacaklarını bilmiyor halde kalmışlardı.Tek çare yürümekti,tek çare atölyenin karşımıza çıkmasını ummaktı.