| Görevimiz Tehlike (S.K. 70 #3) | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Görevimiz Tehlike (S.K. 70 #3) Paz Ocak 30, 2011 4:14 am | |
| Medusa'nın ininden çıktık. Kimse konuşmuyordu ve bu, gerginliği daha da arttırıyordu. Etrafımızdaki ölülerde hiç yardımcı olmuyordu. Bize ölü ölü bakıyorlardı ve sinirlerimi daha da bozuyorlardı. Onlara bakmamaya karar verdim. Dikkatimi Robyn'na verdim. Çok sinirli görünüyordu ama hala kendinden emin gibiydi. O, en önde sayılırdı. Biz onu takip ediyorduk ve nereye gittiğimizi bilmiyordum. Yeraltında öylece dolanıyorduk ve bu duruma Lucy bile karşı çıkmıyordu ama yüzünden bir şeyler düşündüğü kesindi. Sanki kafası karışık ve en doğruu kararı almaya çalışıyor gibiydi. Gözleri ise Robyn'nin elinde olan saatteydi. Saat gerçekten çok güçlüydü ve Robyn'nin onu neden Tartarus'a atmak istediğini az buçuk tahmin edebiliyordum ama en doğru karar hangisi olduğuna karar veremiyordum. Calvin'e baktım. Onun ne hissettiğini tam olarak anlayamadım ama sanki kıyametin kopmasını bekliyordu. Bu beni şaşırttı. Troy'a baktım. O da hemen hemen öyleydi. Elena ise kendini koyvermiş gibiydi. Kısacası halimiz iyi değildi. Bu düşünceler arasında genişçe bir oda gibi bir yere geldik. Buranın önce ne olduğunu anlayamadım ama sonra jeton düştü. Burası Tartarus'tu. | |
|
| |
Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: Görevimiz Tehlike (S.K. 70 #3) Salı Şub. 01, 2011 1:50 pm | |
| Medusa'nın ininden çıktıktan sonra saati götürüp Tanrı Hades'e vermek yerine Tartarus'un yolunu tutmuştuk ve nedense içimden bir ses, bu yaptığımızın doğru olduğunu söylüyordu. O nedenle zaten şu anda bir hayli tırsmakta olduğum Robyn'e tek bir söz etmemiştim. Hades oğluyla New York'ta rahatlıkla sinemaya gidebilir, hatta mısırları kafasına dikmişken tıkanıp zor anlar yaşamasını kahkahalar atarak izleyebilirdiniz. Fakat yeraltında kendisinin gözüne fazla görünmek akıl karı değildi çünkü buradaki atmosfer herkesten çok onu etkiliyordu. Nasıl desem... Ölüler Diyarı'ndayken saf acımasız olan özüne dönüyordu. Bu nedenle tuhaf şakalar falan yapmadığı için kardeşim Troy'a minnettardım çünkü onun Tartarus'taki bir duman bulutundan ibaret olmasını istemiyordum. Tartarus demişken... Buraya tekrar gelmiş olmak korkudan titremeye başlamama neden oldu. Korktuğum şey ne buradaki kötü ruhlar ne de Kronos'tu. Aklıma Stell, Jen ve Rose ile buraya geldiğimizde yaşadığımız sahne geliyordu. Tamamen Kronos'un etkisine girmiş olan Jen, bir şimşek yollayarak Rose'u Tartarus'a düşürmeye çalışmıştı. Sonra bunun yanlışlıkla olduğunu söylemişti ama benim o sırada zihninde gezindiğimden habersizdi. Ölmeden oradan çıkmayı başarmış ve sonra Rose ile, Jenn'i Stell'e havale edip Kalipso'nun Adası'na gitmiştik. Tiff'in "Lucy! Sana diyorum!" diye bağırarak beni sarsması üzerine bir anda kendime geldim. O ana dek dalmış olduğumu yeni fark etmiştim. Beceriksiz bir toparlanma çabasıyla "E-efendim?" diye sorduğumda dişlerim, kelimenin tam anlamıyla zangırdıyordu. Tiff başını şiddetle iki yana salladıktan sonra gelip bana sarıldı ve sırtımı sıvazlamaya başladı. Ben genelde böyle ortamlarda güçlü kişi konumunda olurdum ama daha önce burada yaşadığım kötü anılar bir türlü peşimi bırakmadığı için gözlerime dolan yaşlara hükmedemeyeceğimin farkındaydım. Şu lanet olasıca yerden bir an önce çıkmak için korkunç bir arzu duyuyordum.
| |
|
| |
Elena Martin Hephaistos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 445 Kayıt tarihi : 21/11/10
| Konu: Geri: Görevimiz Tehlike (S.K. 70 #3) Ptsi Şub. 07, 2011 8:31 am | |
| Rob'u takip ederek Tartarus'a gitmiştik. Burada saatten kurtulmayı planlıyorduk. Daha doğrusu Rob planlıyordu ve bizi buraya getirmişti. Bize hiç sormamıştı. İçimden Rob'a çıkışmak geldi ama sonra bundan vazgeçtim. Çünkü Hades'in oğluna yeraltında sataşmak hiç doğru değildi. Rob çok sinirli görünüyordu ve ters bir şey yaparsam öleceğimi biliyordum. Bunun için nazik bir tavırla "Saati Tartarus'a mı atacağız?" diye sordum. Rob kendin emin bir şekilde "Evet." dedi. Tiff "Emin miyiz? Bu en doğru karar mı?" diye araya girdi. Rob daha da sinirlenmişe benziyordu ama Tiff'in umrunda bile değildi. Lucy'ye sarılarak ona destek veriyordu. Lucy zaten tek bir kelime edcek durumda değildi. Rob sakinleştikten sonra "Başka çaremiz yok." dedi. Troy "Bu şeyi Hades'e verip kurtulsak. Sonrası bizi ilgilendirmiyor." dedi. Rob sabırla "Gerçekten sonra umrunda değil mi?" diye sordu. Bu soruya Troy cevap vermedi. Benim de aklım iyicene karışmıştı. Hangi yol daha doğruydu. İçim saati Tartarus'a atmayıda Hades'e vermeyede el vermiyordu. Kısacası ben ne yapacağımı bilmiyordum. Arkadaşlarıma baktım. Onlarda iki arda kalmış gibiydiler. Bir tek Rob karraından emindi. | |
|
| |
Calvin Drake Westin Hades'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 233 Kayıt tarihi : 06/12/10
| Konu: Geri: Görevimiz Tehlike (S.K. 70 #3) Ptsi Şub. 07, 2011 10:04 am | |
| Tartarus'taydık ve sıkı bir tartışma bizi bekliyordu. Çünkü saati ne yapacağımızı bilmiyorduk. Robyn Tartarus'a atmaktan yanaydı ama diğerleri kararsız görünüyordu. Bende başta kararsızdım ama sonra Robyn'e hak verdim. Bu saat Hades'in eline ulaşmaması gerekiyordu. Hem Robyn Hades'in oğluydu. Eğer o da ulaşmaması gerekiyor diyorsa kesinlikle ulaşmaması gerekiyordu. Ayrıca Robyn'e güvenim sonsuzdu. Ancak içimdeki ses biraz daha düşün diyordu. İçimdeki ses de haklıydı. Eğer bunu Tartarus'a atarsak Hades bizi ne yapar, düşünmek bile istemiyordum. En doğru karara ulaşmamız gerekiyordu. Akılımdan bütün seçenekleri geçirmeye başladım. Sonra yine Tartarus'a atmakta karar kıldım. İçimden bu kadar düşünmek yeterdi. Arkadaşlarıma döndüm ve "Robyn'e katılıyorum. Saati Tartarus'a atalım." dedim. Herkes şaşkın şaşkın bana bakmaya başladı. Özelliklede Tiffany. Tiffany'e bakarak "En doğru karar bu." dedim. Tiffany "Neye göre." dedi.Robyn beni yalnız bırakmayaraktan "Bu güç babama ulaşırsa çok kötü olur." dedi. Elena "Ama kesin değil." dedi. "Risk alabilir miyiz?" diye sordum. Tiffany de Elena'da sustu. Biraz daha düşünmlerine ihtiyaç vardı. Ben Troy'a baktım. Anlaşılan onunda düşünmeye ihtiyacı vardı. | |
|
| |
Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: Görevimiz Tehlike (S.K. 70 #3) Ptsi Şub. 14, 2011 10:44 am | |
| Anladığım kadarıyla Tiffany saati atma taraftarı değildi ve kardeşim Troy da onu Hades'e götürmemizin daha doğru olacağını söylüyordu. Robyn iyice çileden çıkmışa benziyordu ama yine de sessizliğini korumak için gayret etmekteydi. Elena ne yapmamız gerektiğine henüz karar verememişken Calvin iyi bir noktaya değinerek benim düşüncelerimin netleşebilmesini sağlamıştı. Gözlerimdeki yaşları beceriksizce kuruladıktan sonra Robyn'in yanına gittim ve saati bana vermesini işaret ettim. Önce kısa süreli bir tereddüt yaşamış olsa da sonra kabul etti ve muazzam bir enerji kaynağı olan saati bana verdi. Tüm zihin gücümü saate odaklayarak onun gücünün neye yaradığını anlamaya çalıştım. Bir eşyaya fazlaca odaklanırsam, daha önce onunla ilgili düşünülen şeyler kulaklarıma çalınabilirdi. Tahmin ettiğim gibi sadece karanlık ve tüyler ürpertici duyumlar aldım. Bu saatin içindeki güç kime veya neye aitti bilmiyordum ama dünyada süregelmekte olan dengeyi olumsuz yönde bozmaya yaradığı aşikardı. Evet, Robert düşünmek yerine uygulamayı seven fevri bir çocuktu ama bu sefer doğru seçimi yapmıştı. Son bir kez daha düşündükten sonra "Ben Robyn'e katılıyorum. Bu saati Tartarus'a atmalıyız." dedim. Bir Athena çocuğunun kararları her zaman diğerleri üzerinde etkileyici role sahip olurdu. Büyük ihtimalle artık Elena da Calvin gibi bu riski alabileceğimizi düşünüyordu ama Tiffany ve Troy pek de fikir değiştirmişe benzemiyorlardı. "Son dönemlerde yaşanan olayları biliyorsunuz. Hades her an yeniden Zeus'a savaş ilan edebilir. Bu silahı onun tahtını elinden almak için kullanabilir. Buna zemin hazırlayarak tanrı ebeveyninizi hayal kırıklığına mı uğratmak istiyorsunuz?" diye sordum. Aslında bir ara aklımdan silahı bir şekilde ele geçirip anneme ulaştırmak gibi düşünceler de geçti ama onu tanıdığım üç yıllık süreçte Bilgelik Tanrıçası bana en az Hades kadar tehlikeli biri olduğunu kanıtlamıştı. Eğer gerçekten dengeyi önemsiyorsam, silahı Hades'ten koruduğum gibi kendi annemden de korumalıydım.
(Son 5 posta girmiş bulunuyoruz millet.) | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: Görevimiz Tehlike (S.K. 70 #3) Salı Şub. 15, 2011 10:17 am | |
| Saati atıp atmamak konusunda çok emin değildim. İçimdeki kuvvetli bir ses atma, Hades'e götür diyordu. Ancak bu sesin yanında daha cılız kalan bir ses de bu gücü Hades'e götürmek intihar olur diyordu. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Buna Calvin'in ve Lucy'nin söyledikleride etki etmişti. Hangisi doğru seçenekti. Rob direk bana bakıyordu. Gözlerine baktığımda biz nedersek diyelim bu saati Tartarus'a atacağı düşüncesini görüdüm ve buna çok sinirlendim. Ben bu gibi şeylere katlanamazdım. Bunu düşünürken Elena "Saati atalım." dedi. Bunu beklemiyordum. Ona şaşkınlıkla baktım. Elena bakışlarımdan bir açıklama yapma gereği duyarak "Gerçekten en iyisi bu. Güç hades'in eline geçmemeli." dedi. Oflayarak gözlerimi devirdim. Ne yapmam gerekiyordu. Troy hariç herkes atma fikrindeydi. Kısa bir süre daha düşündükten sonra "Peki atarsak Hades'e ne diyeceğiz." dedim. Bu sorunun aklıma gelmesine çok sevindim. Çünkü bu sorunun cevabı çoğu şeyi değiştirebilirdi. Sonuçta Hades karşı çıkamazdık. O bir tanrıydı. Hem de güçlü bir tanrı. Gerçi ben rahatlıkla karşı çıkardımda diğerlerinin çıkabileceğini zannetmiyorduk. Artık herkes Rob'a bakıyordu. Rob bana pis bir bakış attıktan sonra konuşmaya başladı. Belli ki biz tatışırken o fikirler üretmeye çalışmıştı. | |
|
| |
Calvin Drake Westin Hades'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 233 Kayıt tarihi : 06/12/10
| Konu: Geri: Görevimiz Tehlike (S.K. 70 #3) Çarş. Şub. 16, 2011 3:57 am | |
| Benim söylediklerimden sonra Lucy ve Elena'da saati Tartarus'a atma fikrindeydi. Ancak Troy ve Tiffany kabul etmemişti. Troy hepimizi dinliyor, karar vermeye çalışıyordu. Şimdiye kadar hiçbir şey söylememişti. Tiffany ise ilk başta direkt karşı çıktı ama sonradan hesap yapmaya başladı ve bize -özellikle de Robyn'e- "Peki atarsak Hades'e ne diyeceğiz." diye sordu. Bu sorunun cevabı çok önemliydi. Çünkü burada hayatımız söz konusuydu. Diğerleri gibi bende Robyn'e bakmaya başladım. Saatten kurtulma fikrini ortaya atan oydu. Dolayısılada Tiffany'nin sorusuna cevap vermesi gerekende oydu. Robyn Tiffany'e baktıktan sonra bize döndü ve tek tek yüzlerimize baktı. Sonra da "Hades'i ben hallederim. İçiniz rahat olsun." dedi. Hepimiz bu cevaba çok şaşırmıştık. Merakla "Nasıl halletmeyi düşünüyorsun?" diye sordum. Robyn biraz düşünceli takıldıktan sonra "Onu bana bırakın. Şu saatten kurtulalım. Siz kampa dönün, bende babamla konuşayım." dedi. Bir anda sessizlik oluştu. Ancak bu sessizlik fazla uzun sürmeden Lucy "Robyn sen aklını nerde unuttun?" diye sordu. Bu durumda gülmek istemesemde Lucy'nin sorusu komiğime gitti ve kendimi tutamayarak sessizce gülmeye başladım. Fakat Troy, Elena ve Tiffany de güldüğü için pek sessiz olmayı başaramadık. | |
|
| |
Robert Harris Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 1602 Kayıt tarihi : 16/08/10
| Konu: Geri: Görevimiz Tehlike (S.K. 70 #3) Çarş. Şub. 16, 2011 6:25 am | |
| Sinirimi yansıtan o kırmızı parıltıların gözlerime yerleşmiş olduğundan emindim ama bu, Lucy'nin ağzına geleni söylemesine kesinlikle engel değildi. Daha önce hiçbir Hades çocuğunun gazabına uğramamış olan Tiffany, Elena, Calvin ve Troy da sessiz kahkahalarını Tartarus boylarında olsak dahi esirgemiyorlardı. Saatle birlikte bu beş melezi de Tartarus'a atma fikri bir anlığına zihnimde canlandı ve suratıma ürkütücü bir yan sırıtışın yayılmasına neden oldu. Aklımı kurcalayan onca düşünce arasında bir de bu korkunç enerjili guguklu saat çıkmıştı. Ondan kurtulmak istememin en önemli nedeni, Lucy'nin seslice dile getirdiği gibi babamın Zeus'u devirmesini engellemek istememdi. Bunu neden önemsediğimi bilmiyordum ama insanlar bazen içinde yaşadıkları dünyanın düzenini kafalarına takarlardı. Ben Zeus'u sevmiyordum ama babamı da sevdiğim söylenemezdi ve onun dünyaya hükmetmesi fikri beni sadece kapkaranlık gecelere götürecekmiş gibi geliyordu. Ben Rose ile tanıştığımdan beri, aydınlığı önemsiyordum. Yanımda bulunan Zihindeşen'in varlığını aniden hatırlayarak aklımdaki düşünceleri uzaklaştırmaya çalıştım. Söylediklerimin espri olduğu kanaatine varmaları beni fazlasıyla çileden çıkarmıştı. Ölümcül bakışlarımla hepsini tek tek süzdükten sonra "Siz, güven içinde kampa dönecek ve şu Ölüler Tanrısı ile olan meseleyi bana bırakacaksınız. Ah, tabii şu sevimli saati cehennem çukuruna gömdükten sonra." dedim. Bazı kelimeleri sertçe vurgulayarak hitabetimi daha etkili kullanmaya çalışmıştım. Bana hala inanamazmış gibi bakmalarını umursamadan saati Lucy'nin elinden aldım ve hala net bir şekilde kararlarını bildirmemiş olan Tiff ile Troy'a işaret parmağımı doğrultarak "Siz iki korkak isterseniz hemen şimdi sıcak yuvalarınıza dönebilirsiniz." diye ekledim. Troy ile aramızda zaten her zaman korkunç bir gerilim olurdu, Tiffany'nin de şu anda bana dostça baktığını söyleyemezdim ama ikisini de önemsediğim yoktu. Tek isteğim şu Tartarus'a layık silahı sonsuza dek yok ederek bu gece rahat uyumak, gazabından kurtulamazsam da Hades tarafından saatin yanına gönderilmekti. | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: Görevimiz Tehlike (S.K. 70 #3) Perş. Şub. 17, 2011 4:08 am | |
| Rob'un söylediklerini başka biri söylese çoktan kafasını kırmıştım ama bu Rob. O zaten hep böyle şeyler söylerdi ve zaman geçtikçe bu sözlerini takmamaya başlamıştım. Rob'a kötü bir bakış attıktan sonra tek tek arkadaşlarıma baktım. Hepsi saati Tartarus'a atma fikrindeydi. Bir tek Troy bir şey söylememişti. Ona baktım. Hala düşünüyordu. Adım gibi eminim ki o da diğerleriyle aynı fikri benimseyecekti. Tek karşı çıkan olmak istemiyordum. Zaten en mantıklısı da saati atmaktı. Şimdiye kadar sırf Rob yüzünden karşı çıkmıştım. Onu delirtmek bana zevk veriyordu ama bu kadarı da yeterliydi. Birden "Tamam, saati atalım." dedim. Herkes şaşkınlıkla bana baktı. Niye bu kadar şaşırdıklarına anlam veremedim. Sonuçta Troy hariç herkes bunun daha doğru olacağına karar vermişti. Benim hala itiraz edeceğimi mi sanıyorlardı? Rob "Sonunda aklı yerine geldi." dedi. Ona pis bir bakış daha attım. Şu anda yerin altında olmasaydık onu çoktan öldürmüştüm. İçimden kendime neyse diyerek Troy'a baktım. Tek kabul etmeyen oydu. Daha doğru hiçbir şey söylemeyen oydu. Troy herkesin ona dik dik bakması sonucunda tereddütle "Atalım." dedi. Zaten başka çaresi kalmamıştı. Herkes atmayı seçmişti. Rob'un yüzünde sinir bozucu bir gülümseme oluşunca içimden keşke kabul etmeseydim dedim ama artık çok geçti. | |
|
| |
Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: Görevimiz Tehlike (S.K. 70 #3) Cuma Şub. 18, 2011 3:10 am | |
| En sonunda Tiffany ve kardeşim Troy da saati atmamızı kabul etmişti. Gülümseyerek Robyn'e dönüp "O halde bu şerefi sana veriyoruz." dedim. Elimden geldiğince normal görünmeye çalışıyordum ama Tartarus beni oldukça fazla etkilemekteydi ve burada geçirdiğim her saniyenin beni daha da yaşlandırdığını hissediyordum. Şimdi burada olmak yerine Martin'in yanında olabilirdim ama Tanrı Hades'in verdiği özel görev tüm günümü mahvetmişti. Saatten kurtulduktan sonra ebediyen buraya mahkum olmam gibi bir ihtimal daha vardı ki aklıma getirmek bile istemediğim kötü sonlardandı. Robert Troy'a da 'geç de olsa aklın başına geldi' ile 'seni de saatle birlikte aşağı atmak istiyorum' ifadelerinin karışımı bir şekilde baktıktan sonra Amerikan futbolu oynuyormuşuz gibi gerilip tüm gücüyle saati dipsiz çukura attı. Birkaç saniye boyunca hiçbir şey olmadı ama biz daha rahat nefeslerimizi alamadan yer zangırdamaya, etrafımız titreşmeye başladı. Tiffany gibi ben de dengemi kaybedip yere yapışmaktan kendimi alamadım ama diğerleri güçlükle de olsa dengelerini korumayı başardılar. Troy'un yardımıyla yerden kalktığımda Elena beni mağaranın çıkışına doğru sürüklemeye başladı. Robyn'e bizimle gelmesi gerektiğini söylemeye çalıştım ama daha saati atmadan önce kararını vermiş olan Hades oğlu babasının "Robert!" şeklindeki gürleyişini duyduğunda olduğu yerde kaldı. Onu bir daha görüp göremeyeceğimi bilmiyordum ama her tehlikeli görev gibi bunu da alt etmesini başaracağına inanıyordum. Belki de o anda biraz Pollyanna'lığım tutmuştu. Tiffany, Troy, Calvin, Elena ve ben hızla oradan ayrılıp yeraltının çıkışına doğru koşturmaya başladık ve Robyn'in de kısa zamanda akıllanıp bize katılması için Bilgelik Tanrıçası'na dua etmekten kendimi alamadım. Bugün buradan kurtulmayı zor da olsa başaracaktık ama Tanrı Hades'ten habersiz bir şekilde gerçekleştirdiğimiz eylemin ileride başımıza bela olacağı görüşündeydim.
Rp bitmiştir.
| |
|
| |
| Görevimiz Tehlike (S.K. 70 #3) | |
|