Büyük bir çarpma sesi ve acı ile uyandığında, en iğrenç rüyasını görüyordu. O kadar çırpınmıştı ki, en sonunda yataktan düşmüştü. Sinirli bir şekilde ayağa kalkarken, Lia'nın sesini duydu. Sinirli gibiydi kardeşi. Uyandığını kimseye fark ettirmeden kapıya yaslandı. "...Bulaşık cezası aldık. Şimdi, herkes kamp mutfağına gelip bize yardım edecek!" Katherine kulübeye geleli daha bir gün olmuştu ve Lia herkesi bulaşık yıkamaya mı çağırıyordu? Bir an için yatağına yeniden uzanıp Lia'nın hazırlanıp çıkışını dinledi. Yaşadığı iç çekişmenin ardından oflayarak yatağından kalktı ve valizini açtı. Bazı kıyafetlerini hala yerleştirmemişti. Yırtık, en az geçen seneden kalma, uzun süredir giymediği kotunu ve sıradan, bulduğu eski bir tişörtü giydikten sonra, bulaşık yıkamaya hazırdı. Makyaja ya da saçını süslemesine gerek yoktu. Bulaşık yıkarken her yerini kirleteceğinden, saçını dağıtacağından emindi. Bu tür şeylerden sonra, hiçbir yeri düzgün kalmıyordu ya zaten. Hazırlanan diğer kardeşlerinin yanından duraksamadan kulübeden çıktı. Meydanda dolaşıp bir süre, şu ana kadar adım atmadığı mutfağı ararken istemeyerek de olsa bazı melezlere yol sormak zorunda kaldı. Sonunda kamp mutfağını bulduğunda bir kez daha derin bir nefes aldı.
İçeri girdiğinde April ve Lia'yı bulaşıkları yıkarken buldu. İkisi de bir an ona baktılar. Kısa bir selamlaşmadan sonra işlerine devam ederken, Katherine de çevresine bakındı. Bütün kampın bulaşığı birikmiş onlar tarafından yıkanmayı bekliyordu. Harpyaların en çok sevdiği şey bu olmalıydı. Ceza alan melezlerin, onların yıkaması gereken bulaşığı yıkaması. İç çektikten sonra biraz sabırsız bir şekilde köşede duran önlüklerden birini alıp giydi. Lia'ya veya April'e yardım edip etmeyeceğini düşünürken biraz duraksamış olsa da en sonunda bulaşıkları yıkayan April'e yardım etmeye karar verdi. Yıkamak ona göre biraz daha zor bir işti. Eline bulaşık yıkarken kullanması gereken eldivenleri giydi. Buradaki suya güvenmiyordu, her ne kadar Neptün'ün kızı olursa olsun. Bir an tam bir şapşal gibi dursa da, sonra yüzünde bariz bir ifade ile kirli tabağı aldı ve bir süre kardeşlerini izledikten sonra aynısını yapmaya başladı. Roma Kampı, buradaki cezalardan çok daha ağır cezalar verirdi. Katherine de ceza alanlardan biriydi. Neredeyse her türlü cezayı almış, ama bulaşık cezasını ilk defa bu kampta görmüştü. Temizliği severdi. Titiz bir kızdı. Fakat bulaşık yıkamaktan nefret ederdi o. Yine de yapacak bir şey yoktu. Kardeşlerine yardım etmek istiyordu.