Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Bulaşık Cezamız.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Philomela Morgenstern
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Philomela Morgenstern


Mesaj Sayısı : 184
Kayıt tarihi : 22/04/11

Bulaşık Cezamız. Empty
MesajKonu: Bulaşık Cezamız.   Bulaşık Cezamız. Icon_minitimeSalı Mayıs 24, 2011 6:52 am

    Kulübeme daha yeni gelmiştim. Neler olduğunu anlayamıyordum, neler hissettiğimi ben bile bilmiyordum. Gururlanmalı mıydım, hüzünlenmeli miydim farkında değildim. Ne yapacağımı bilmiyordum, bütün gün kulübemde oturmuştum. Hiçbir şey yapmadan sabitçe durmuştum. Duvarları incelemiştim, asalet akan duvarları. İçimde eskiye dair hiçbir pişmanlık yoktu. Oradan tası tarağı toplayıp kampa gelmiştim. Belki eskisi gibi olmayacaktı hiçbir şey, belki kampın en popüleri olmayacaktım. Belki beni özel kılan buraya ait olmamdı, eskiden popülaritemin tek sebebi buradakiler gibi olmamdı. Cikletimi çiğnerken sonunda kulübeden bir ses çıkması beni sevindirmişti. Sonunda tanışabileceğim kardeşlerimi görecektim. Bu kadar sevgi pıtırcığı değildim ben ve olmayacaktım fakat şimdiki durumda kardeşlerimi dışlayıp onları görmezden gelme gibi bir aptallık da yapmayacaktım. Birkaç tanıdığımın olması kampta tanınmamı sağlardı ki tanınırsam da bütün istediklerimi elde edebilirdim. Gülümsedim ve sarı saçlarımı arkada toplayarak bana verilen yatağımın üzerinden kalktım. Salona doğru ilerledim ve herkesin hazırlandığını gördüm. Benim gibi yeni kardeş olan Alyssa'ya döndüm ve tek kaşımı kaldırdım. O da başını eğdi ve onları takip etmemiz gerektiğini söyledi. Bağcıkları çözülmüş ayakkabıma göz ucuyla baktım ve bir çırpıda onları bağladıktan sonra diğerlerinin arkasından ilerlemeye başladım.

    Yürüyerek geldiğimiz yerde Antik Yunanca bir şeyler yazıyordu. Göz ucuyla baktım, biraz da kurcaladım ama ne demek olduğunu anlamayınca bütün bu çabalarımdan vazgeçerek içeri girdiğimde herkesin sıkıntıyla tabakları yıkamaya yöneldiğini gördüm. O an nerede olduğumu anladım ve artık kaçmak için çok geçti. Ne yapabileceğimi bilmiyordum, sanırsam sadece orada kalıp onları izleyecektim. Tabi ben böyle düşünürken, Robyn elime bir tabak tutturdu. Ardından Stell'e döndüm, bana neler olduğunu anlatması için. Ve anladığım an başımdan aşağıya kaynar sular döküldü, gözlerim hiç olmadığı kadar parıldadı. "Şimdi mi söylenir?" dedim elime bardağı alırken. Kulübemiz ben yokken ceza almış, temizlik yapılmamış, şimdi de ben cezasını çekiyormuşum. Eğer kardeşlerimi bir çırpıda sevmeseydim buradaki her şeyi kırarak toz olabilirdim ama maalesef ki hepsi de benim gibiydi, hepimiz babamıza çekmiştik ve hiçbirimiz hiçbir şeyi takmayan, umursamaz tiplerdik. Buradaki temizliği yapıp çekip gidecektik. Elimdeki bardağa bakarken daha ilk günümden bunun olmasının haksızlık olduğunu düşünüyordum fakat yine de yedi kardeş bu işi beraber yapınca zevkli bir hal alıyordu. Somurtkan yüzleri görmenin neresi eğlenceli bilmiyordum ama insanın yalnız olmaması güzel bir şeydi, bunu on yedi yıl yalnız başına yaşayanlar bilirdi, yani kardeşi olmadan ve evindeki dolu bebeğe kardeş gözüyle bakanlar.

    Bardakları ovaladıkça akıp gitmeyen zamana yanıyordum, göz ucuyla kırmızı saatime baktığım her an daha fazla kasılıyordum, daha fazla mutfaktan çıkıp gitmek istiyordum ve daha fazla kardeşlerimle kaynaşıyordum. Kampın ne kadar kalabalık olduğunu ve kampa yeni geldiğim için yaşayacağım zorlukları düşünüyordum. Bu kadar tabak, yaklaşık altı yüz kişiden nasıl çıkıyordu ona da hayret ediyordum. Burada altı yüzün kaç katı kadar tabak vardı, anlayamıyordum. Aslında yemekler hakkında ilk hayal ettiğim şey, burada da okuldaki gibi lapalar verildiğiydi fakat tabakların üzerindeki artıklara bakılırsa buradakiler o lapalarla kıyaslanamazdı bile. Birden muhtemelen kilosuna önem veren zarif bir Afrodit kızının tabağının üzerinde bıraktıklarını yalamak istemiştim. Aslında diğerlerine göre fazla artık bulunan bu tabakta o kadar fazla şey yoktu, hatta sadece zorla kazınırsa çıkarılabilecek yemek artıkları vardı. Nedenini sonradan öğrenebileceğimi düşünerek omuz silktim ve sürekli aralarına yenisi eklenen kirli çatallardan bir tane alarak eldivenimle silmeye başladım.



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bulaşık Cezamız.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Bulaşık Cezası
» Bulaşık Cezası
» Satellite---Bulaşık Cezası
» Ben, Stev ve Bulaşık Yığını...
» Bulaşık yıkama derdi :/

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kamp Mutfağı-
Buraya geçin: