Kherion'un güçlü toynakları tüm kulübenin odalarından çıkıp koridora çıkmalarına sebep oldu, Kherion açıklama yapma gereği duymadan söze başladı "Evet melezlerim, aranızdan iki kişi -biri kulübe lideri olmak zorunda- kampın girişinde nöbet tutacak.Heres'e yardım isteyen." Heres duyduklarından sonra geniş bir hayal kırıklığına uğradı ve hiç bir ses çıkmayan kardeşlerine umutla baktı.Sonunda Sydney yavaşça elini yukarı kaldırdı, bunun üzerine Kherion hızlıca söze başladı "Tamam, o zaman Sydney ve Heres saat on üçü elli sekiz geçeye kadar nöbettesiniz." Bunun ardından Kherion aynı gürültüyle dışarı çıktı Heres ise Sydney'e gülerek ağzını "Teşekkür ederim." anlamında oynattı ve odasına yöneldi.Yanına alacak fazla bir şeyi yoktu Ovid'in eski şiir kitaplarından biri, biraz su, yemek ve silahları.Odasından çıktığında bir şey unuttuğunu anlayarak içeri girdi ve mavi spor çantalarından birini alıp içine malzemelerini doldurdu.Sonra biraz gerildikten sonra odadan dışarı çıktı.Fazla beklemesine gerek kalmadan üç saniye içinde de Sydney çıkmıştı.konuşmadan yaklaşık on dakika boyunca yüürdüler sonunda Thalia'nın ağacı denilen altın post ile mor ejderin bulunduğu yere vardılar.Sonunda çantalarını yere koydular ve bağdaş kurup yere oturdular.Derin sessizlik Heres'i sinirlendiriyordu sonunda konuşmayı başlattı "İlk nöbetin mi?" Sydney masum bir gülümseme ile cevap verdi "Sence tecrübeli gibi mi duruyorum?" Bu sözün ardından geniş bir kahkaha attılar ama o kahkahayı bir şıtırtı bozdu ikisi de silahlarını ellerine aldılar.Heres sonra hemen kolyesine bastırdı ve hışırtının geldiği tarafa Amor'u salladı.Ama gelen sadece bir sincaptı.İkisi de geniş bir gülümsemeden sonra şaşkınlıkların verdiği rezillik durumundan ötürü kahkahayı koparttılar.Sincap ikisinden korkmuş olacak ki hızlıca kaçtı.Sonra Heres çantasını biraz karıştırdıktan sonra elinde iki tane çikolata ile çıktı, birini hızlıca Sydney'e uzattı.Sydney itiraz etmeden çikolatayı aldı ve ikisi birlikte o mutluluk verici hışırtı ile paketleri açtılar.