Tamam.Thalia yeniden insana dönüştüğünden beri bir kişi nöbet tutuyor.Ejderha mı?O hep uyuduğu ve geceleri horul horul horladığı için Kherion bir önlem daha aldı.Belki de ejderha uyanmaz ve Post çalınır diye.
Evet bugün nöbetçi benim.Çoğu melez gibi şansız olduğumdan kesin bu gece bir dövüş vardı."Belki hayatımda ilk defa şansım yaver gider."diye düşündüm fakat bu olduğuna inanacağım son şeydi.Düşünsenize;bir melez kamptan dışarı çıkacak ve macera yaşamayacak.Hiç inandırıcı değil.
Andrew ve ben birlikte nöbet tutacaktık.Andrew:
-Senden başkasıyla birlikte bir canavar yendiysem neyim,dedi.Bende:
-Aynen,dedim.Andrew olmadan geçirdiğim tek macera ormanda Harpyaları öldürmemdi.İnanıyordum ki gecenin bir yarısı bir canavar gelecek ve yine Andrew'le birlikte ya ölecek ya da kurtulacaktık.Büyük bir canavar gelirse de direk ejderha'yı uyandırıp kampa kaçardık.Kurtulmanın yolunu bir şekilde bulurdum ama Andrew babası Ares gibi anca gerizekalılık yapıp bu canavar Tayfun bile olsa saldırırdı.Gerçi Tayfun buraya saldırsa ejderhanında hiç şansı olmazdı.
Andrew de benim gibi bütün gece uyumadan durabilirdi.Bu nedenle görev değişimine gerek kalmamıştı.Yalnızca çok yorulursak uyuyacaktık.
Etrafı kolaçan etmeye başladık.Hiçbir yerden bir Harpya bile olsa ve Altın Post'a bakmak bile istese onu yaklaştırmamalıydık.Andrew elinde bir okla bekliyordu.Şaşırdım.O Apollon ya da Artemis çocuğu değildi ve okta da berbattı.Neyse ki oku sırtına taktı ve kılıcını çekti.Bana:
-Şu tarafa bak,dedi.Gösterdiği yere bakınca şaşırdım.Minotor elinde o benim boyumdaki baltasıyla koşuyordu.Yıkım'ı çalıştırdım ama buna gerek yoktu.Ejderha uyandı ve bi ateş püskürtüp Minotor'u buharlaştırdı.Minotor'un buharlaşmadan önceki görünümü aynen şuna benziyordu:
Yıkım'ı yeniden bilekliğe dönüştürdüm.Andrew'de kılıcını kınına soktu.Andrew:
-Şu ejderhayı sevdim.Bize iş bırakmadı,dedi.Bende:
-Bence bizede iş çıkacak.Bugün bir canavar öldürmezsem içim rahat etmez,dedim.Az sonra muhabbete daldık.
Bir macera arıyordum.Artık bıkıp:
-Himera,diye bağırdım.Ormanın içinden dev gibi birşey fırladı.Bu Himera'ydı.Andrew:
-Ne yaptın sen!?diye bağırdı.Ama konuşacak vakit yoktu.Himera saldırdı.Sıkı bir dövüş olacak gibiydi.Ona vurmaya çalışıyordum ama hep ıskalıyordum.O sırada kamptan bir ok geldi ve Himera'yı buharlaştırdı.Kherion yanımızda bitiverdi ve bana:
-Belanı mı arıyorsun sen!?dedi.O canavar beni öldürebilirdi.Bunu biliyordum.
Kherion beni azarlayıp nöbette tek bıraktı.Andrew'i neden gönderdiğini bilmiyordum ama sanırım bu bir cezaydı.Sonrasında da birşey olmadı zaten